Hak direnişi bir yaşında: Sadece işimizi geri verin

Geçen yıl 9 Kasım’da “İşimi geri istiyorum” dövizi ile Yüksel Caddesi’nde eylem yapmaya başlayan Nuriye Gülmen, tutulduğu Numune Hastanesi’nde eyleminin birinci yılını geride bıraktı. Semih Özakça ise açlık grevine evinde devam ediyor.

Yayınlanma: 08.11.2017 - 23:18
Abone Ol google-news

Nuriye Gülmen, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ndeki görevinden açığa alınmasının ardından 9 Kasım 2016’da “Açığa alındım, işimi istiyorum” dövizi ile birlikte Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde eylem yapmaya başladı. Mardin’de sınıf öğretmenliği yaparken OHAL ile birlikte işinden olan Semih Özakça, iki hafta boyunca tek başına basın açıklaması yapmaya çalışan ve defalarca gözaltına alınan Gülmen’in yanında ikinci bir ses oldu. Eylemin ilk başlarında desteğe gelen sosyolog Veli Saçılık, ihraç edildiğini öğrenmesiyle birlikte eğitimcilerin eylemine katıldı. Ankara’da okulunun önünde yapmaya çalıştığı basın açıklamasını İnsan Hakları Anıtı önüne taşıyan Acun Karadağ’ın eyleme katılmasıyla birlikte Yüksel Caddesi, “İşimizi geri istiyoruz” eyleminin sembol yeri haline geldi. Eylemin 20. gününe kadar her gün gözaltı işlemi yapıldı.

Bir hak arama öyküsü

Eylemin 20. gününde polis ekipleri tarafından gözaltına alınmayan eğitimci Nuriye Gülmen, “Alanı kazanınca işime geri dönmüş kadar mutlu oldum” sözleriyle duygularını ifade etmişti. Açığa alındığı için eyleme başlayan Gülmen, eylemini sürdürürken ihraç edildi. İhraç edildiği ilk gün konuştuğumuz Gülmen, şu sözlerle düşüncelerini dile getirmişti:

“O kadar geniş bir saldırı var ki devrimci demokratların bunun dışında olması düşünülemez. Ben bu kararı ihraçla karşılamaktan onur duyuyorum. İktidar bu KHK’ler ile savaş açtığını söylüyor. KHK’lerin ardı arkası kesilmeyecek. Direniş mevzisindeyiz. Direniyoruz, gururluyuz. ”

Eylem devam etti

Basın açıklaması için TBMM’ye giden sonrasında da gözaltına alınan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça, açlık grevi kararı aldı. Kamuoyu oluşturan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça, evlerine yapılan polis baskını ile açlık grevinin 76. gününde tutuklandı. Eğitimcilerin tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderilmesine tepki gösterenler, Yüksel Caddesi’nde toplandı. CHP milletvekilleri, eğitimcilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı ancak İnsan Hakları Anıtı bile abluka altına alındı. Tutuklanmalarının ardından İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimi geri istiyorum” eylemi gözaltılara rağmen her gün devam etti.

Bitmeyen tutuklamalar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Biri akademisyenmiş, biri de öğretmen. Kusura bakmasınlar” diyerek Gülmen ile Özakça için “terör örgütü mensupları” nitelemelerinin ardından İçişleri Bakanlığı tarafından “Bir Terör Örgütünün Bitmeyen Senaryosu- Nuriye Gülmen ve Semih Özakça Gerçeği” kitapçığı yayımlandı. Önce Anayasa Mahkemesi ardından da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Gülmen ile Özakça’nın avukatlarının geçici tedbir talebini reddetti. Pankart açtıkları için taraftar gruplarından ilk duruşmadan iki önce savunma yapacak avukatlara kadar çok kişi tutuklandı.

Zorla müdahale tehdidi

İki eğitimci, 14 Eylül’deki ilk duruşmaya ‘kaçma şüphesi’ gerekçesiyle getirilmedi. Ankara Adliyesi önünde çok sayıda kişinin gözaltına alındığı duruşma, Sincan’da görülmek üzere ertelendi. İkinci duruşmaya gelen Semih Özakça, “AKP ekmeğimle beni terbiye etmek istedi. Tarih, ekmek kavgasının tarihidir” diyerek savunma yaptı, üçüncü duruşmada da adli kontrol ile tahliye edildi. Nuriye Gülmen ise tutulduğu Sincan Cezaevi Kampus Hastanesi’nden, Numune Hastanesi’nin yoğun bakım servisine alındı. Üçüncü duruşma öncesinde de aynı hastanenin mahkûm koğuşuna götürülen Gülmen, ifadesini almak için gelen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’ne “Bu şartlarda savunma yapmayacağım. Beni tahliye edin. Gelip mahkemede neden açlık grevi yaptığımı anlatayım” dedi. Üç duruşmaya da çıkarılmayan Gülmen, hastanenin tutuklu koğuşunda, gün ışığı görmeden açlık grevine devam ediyor. Kardeşi Beyza Gülmen de Eskişehir’deki okulunu dondurarak geldiği Ankara da ablasına refakat ediyor. Bundan 8 gün sonra 4. duruşması görülecek olan Gülmen’in kardeşi, hastanede her gün zorla müdahale tehditlerine maruz kaldıkları bilgisini veriyor.

CHP’den Özakça’ya ziyaret

CHP Sağlık Komisyonu üyesi CHP Ankara milletvekili Murat Emir, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, tahliye edildikten sonra da “İşimi geri istiyorum” diyerek açlık grevine devam eden Semih Özakça’yı ziyarete gitti. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Antalya Milletvekil Niyazi Nefi Kara, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Bursa Milletvekili Erkan Aydın ve İzmir Milletvekili Ali Yiğit de ziyarete eşlik etti. Ziyaret hakkında bilgi veren Murat Emir, Özakça’nın bilincinin gayet açık olduğunu ve mahkeme süreci hakkında konuşma yaptıklarını ifade ederek “İşlerine geri dönmek istediklerini söylediler. Biz, bu açlık grevinin amacına ulaştığını, hiçbir şeyin insan yaşamından değerli olmadığını dolayısıyla duyarlılığın artırılması anlamında yeterli mücadeleyi verdiklerini söyledik. Semih ise büyük bir şey değil sadece işlerini geri istediklerini, işleri verilene kadar greve devam edeceklerini söyledi. Burada yaşamları kurtarılmak isteniyorsa siyasi iktidara çağrı yapılması gerektiğini söyledi. Mutlu ve kararlıydı” diye konuştu. CHP milletvekili Emir, Özakça’nın karşılaştıkları baskılardan dolayı şikâyetçi olduğunu ve açlık grevinden sonra iktidarın rahatsızlığından dolayı tutuklandıklarını söylediğini aktardı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler