Binali Yıldırım'dan Gül yorumu: Projeydi, patladı

Başbakan Yıldırım, Abdullah Gül'ün adaylığıyla ilgili "Bir mühendislik projesiydi, patladı, elde kaldı, başarısız oldu" dedi.

Yayınlanma: 26.04.2018 - 11:04
Abone Ol google-news

İspanya dönüşü uçakta konuşan Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamalarından başlıklar NTV Genel yayın Yönetmeni Nermin Yurteri'nin haberine göre şöyle;

Milli Gazete: Bahçeli, 2014 seçiminde Gül'e adaylık teklifi götürdü

"Proje akamete uğradı, patladı" 

"Bu kadar gayretin arkasında bir mühendislik projesi var" diyen Yıldırım, "Proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı, patladı, elde kaldı. Proje başarısız" ifadelerini kullandı.

 MHP ile birlikte adaylarının  Tayyip Erdoğan olduğunu hatırlatan Yıldırım, "En rahat parti biziz, bizde aday tartışması yok" diye konuştu.

Başbakan kamuoyunda "imar affı" olarak adlandırılan hazırlık için ise "Bu imar affı değil, imar barışı" değerlendirmesini yaptı.

 Yıldırım'a son olarak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde çıkan olaylarla gündeme gelen sporda şiddet başlığı da soruldu. Bunun için terör benzetmesi yapan Başbakan Yıldırım, yeni yasal düzenlemelerin yapılacağı sinyalini verdi, "Şiddeti en ağır şekilde cezalandırmayı öngörüyoruz" bilgisini verdi.

 Genel olarak son yaşananları, CHP’li vekillerin İYİ Parti’ye geçmesini ve son görüşmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Abdullah Gül’ün adaylığı konusunda sizin bir düşünceniz var mı, sizce girecek mi?

 "Arkadaşlar, seçim takvimi belli oldu. Seçim havasına girilince tabii trafik yoğunluğu artar. Herkes, ben de buradayım, beni de unutmayın mesajını veriyor. Bunu yadırgamamak lazım. Seçim öncesi bu tip şeyler olabilir. Başka partilerin ne yaptığını, ne ettiğini biz üzerinde durmanın çok gerekli olmadığını düşünüyoruz. Biz kendi işimize bakalım. Biz seçime en iyi şekilde hazırlanacağız. İnşallah 24 Haziran’da da yeni sistemin cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bütün yönleriyle uygulamaya gireceği seçimi başarıyla kazanacağımıza inanıyoruz. Bunun için gayret edeceğiz. Bu seçim birçok yeniliği beraberinde getirdi. Aynı gün milletvekili seçimleri olacak, cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Yürütmenin ve yasamanın doğrudan millet tarafından belirleneceği önemli bir seçim olacak. Ümit ederim bu seçimle birlikte, sürekli güçlü iktidar ve devamlı istikrar dönemi Türkiye’de başlamış olur ve ülkemiz zamanı daha iyi değerlendirir. Geleceğe yönelik, 2023 ve ilerisine yönelik hedeflerimizi, projelerimizi gerçekleştirir, milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmüş oluruz."

"En rahat parti biziz, bizde aday tartışması yok"

 "Tabii kimin aday olacağı, olmayacağı bir-iki gün içerisinde netlik kazanacak. Hep beraber olayları izliyoruz, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi bir ortak aday arayışı içinde çok yoğun temasları var. Gördüğümüz kadarıyla buradan bir sonuç çıkacağa benzemiyor. Çünkü bir yandan Cumhuriyet Halk Partisi, bir yandan İYİ Parti bu yönde açıklamalar yaptılar, yapıyorlar. Hal böyle iken geriye ne kalıyor? En rahat parti biziz, bizde aday tartışması yok, MHP de yok, adayımız belli, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Hatta seçim kararı verilmeden önce de belliydi. Dolayısıyla partilerin çatı aday denemesi yeni değil. İlk cumhurbaşkanlığı seçiminde de oldu, sonuçları görüldü. Maalesef çatının sağlam çatılmadığı, çöktüğü ortaya çıktı. Zorlama, yani zorlamayla siyaset inşa edilemez."

 "Dışarıdan bakanlar da gariplikler olduğunu görüyor"

"Tabii yaşananlara bakınca, biz içindeyiz dışında değiliz. Ama dışarıdan bakanlar da gariplikler olduğunu görüyor yani. Bir partinin milletvekilleri diğer partiye hızlı bir şekilde yolcu ediliyor, ondan sonra partiler arasında trafik birdenbire hızlanıyor."

"Abdullah Beyin adaylığı bizim meselemiz değil"

"Her halükarda seçim açıklanmasa bu çalışmalar bu kadar hız kazanmaz, alenileşmez, mutlaka etkisi var. Tabii ben Abdullah Bey adına değerlendirme yapmam yanlış olur. Ama Abdullah Bey aday da olabilir, olmayabilir. Şu anda bizim meselemiz bu değil. Biz hiç kimseye adaylık konusunda aman olun-olmayın, yapmayın-etmeyin diyecek halimiz yok. Biz adayımızı belirledik, kararımızı verdik, programımızı yaptık, vatandaşlarımızla artık kucaklaşmanın özlemi içindeyiz.

 "Hedef ilk turda kazanmak"

 "İnşallah, hedefimiz o. Tahmini ben vermem, tahmin vermek vatandaşın iradesine saygısızlık olur.Ben partimin bir neferiyim. Başbakanlık görevi zaten onurlu bir görevdir. Bu görevi 2 yıl süre içerisinde dolu dolu yaşadık. Türkiye’nin belki 50 yılda karşılaşmayacağı konularla karşılaştık. Türkiye’nin gündeminde olup da bir türlü yapılamayan işleri yaptık. Darbesi, referandumu, sistem değişikliği, Fırat Kalkanı, Afrin Harekatı, ekonomiyle ilgili gelişmeler, yani birçok konuyu iki seneye sığdırdık. Çalıştık, çabaladık. İyi niyetle gayret ettik, bugünlere geldik. Bu onur bize yeter. Bundan sonra kader çizgimizde ne varsa onu yaşayacağız?"

 İki bölümlü seçim kampanyası

"Bu seçimin bir özelliği var. Bir cumhurbaşkanı kampanyası var bir de milletvekillerinin kampanyası var. Yani Meclis grubunun da güçlü olarak gelmesi lazım. Dolayısıyla kampanyayı 2 bölümde alacağız. Cumhurbaşkanlığı kampanyası başlı başına ama milletvekilleri adaylarımız, partimize bugüne kadar hizmet etmiş, isimleri temayüz etmiş arkadaşlarımız da Türkiye’nin her tarafında milletvekili seçimlerine yönelik, cumhurbaşkanı seçimlerine yönelik kampanya yürütecekler. Dolayısıyla iyi bir kampanya dönemi olacağını düşünüyorum. Biz zaten sürekli milletin içindeyiz, arasındayız. Biliyorsunuz, biz kongrelerimizi yapıyoruz, miting havasında geçiyor. Yani bu kampanyada esas itibarıyla kitle iletişim araçlarını daha yoğun kullanmanın doğru olacağını düşünüyoruz."

 "İmar affı 13 milyonu ilgilendiriyor"

"Bu imar affı değil, imar barışı. İmar affı ayrı bir şey. İmar barışını Türkiye’de 12-13 milyon konutu ilgilendiriyor. Büyükşehirler başta olmak üzere yapılmış ama bir türlü yapı kullanım, ruhsat ve imar iznini alamamış. Kimisinin mülkiyet sorunu var. Kimisi imar almadan yapı yapmış veya imar almış eklentiler var. İmara uygun yapılmamış, Mera, Hazine, vakıf , şahıs ve orman arazisi üzerine yapılmış filan. Yani burada getirilen şey bir barış, bir uzlaşma. Bu ne getirecek? Bir kere, vatandaşın yapıp yıllarca yaşadığı yeri meşruiyet kazanacak. Şimdi yerim değil diyor, yani devletin kayıtlarında bina gözükmüyor, toprak gözüküyor, vatandaş sahip, burası benim yerim hissini yaşayamıyor, elektrik alamıyor, su alamıyor, doğalgaz alamıyor, değişiklik yapacak ruhsat alamıyor. Şimdi bu bir kere yapı kayıt belgesi verilecek. Böylece bir uzlaşma, bir barışma süreci başlamış olacak. Ondan sonra ne olacak? Vatandaş eğer yerini yıkıp yeniden yapmak istiyorsa bu sefer müracaat edecek belediyelere, uygun imar planı onaylanacak, sonra yapacak. Kentsel dönüşüm teşvik edilecek, yani bu yapı kayıt belgesiyle kentsel dönüşümün hızlanması da sağlanmış olacak, bu yönde teşvik maddeleri var, getirdiğimiz budur.

 Gül ve Erdoğan bir araya gelir mi?

 "Bu tabii her iki ismin bileceği bir şeydir. Ben bu görüşmeye gerek olmadığı kanaatindeyim."

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler