"Karar gazeteciliği mahkum etmektir"

Gelişme ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Cumhuriyet gazetesi yöneticileri, yazarları ve muhabirlerinin aleyhinde iddia edilen "Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" suçlamasının esasında gazeteciliği mahkûm ettiğini söyledi.

Bilgin, hiçbir şekilde gazeteciliğin suç olamayacağı anlayışıyla adil yargılama ve beraat beklentisi içerisinde bu davanın sonuçlanmasını beklediklerini ancak mahkemenin verdiği hükümden dolayı “Ciddi şekilde üzgün ve karamsarız” dedi. Gazeteciler Cemiyeti başkanı Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay hakkında "örgüte yardım" suçlamasından 7 yıl, 3 ay, 15 gün, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Orhan Erinç hakkında 6 yıl 3 ay, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve muhabir Ahmet Şık hakkında 7 yıl 6 ay, eski Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel hakkında 2 yıl 6 ay, yazar Aydın Engin hakkında 7 yıl 6 ay, yazar Hikmet Çetinkaya hakkında 6 yıl 3 ay, Önder Çelik, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör hakkında ise 3 yıl 9'ar ay hapis cezası verilmesinin “Bu dostlarımızın yanı sıra Türk medyası üzerinde ‘chilling efect’ ya da soğutma etkisi, bezdirme ve korkutma ile hizaya getirme, evcilleştirme, yandaşlaşma sağlama amaçlandığı aşikardır” dedi.

Dokuz ayı aşan Cumhuriyet davası sırasında hep esasında yargılananın habercilik ve Türk basını olduğunu vurguladığını hatırlatan Bilgin, “Maalesef verilen hüküm mantığı zorlayan, adalet duygusunu inciten ve hem gazeteciliği hem de haber alma hakkını reddeden bir yapıdadır. Dokuz ay boyunca iddialar sağlam kanıtlarla ispatlanamamış, meslektaşlarımızın herhangi bir suç oluşturabilecek eylemle bağları kurulamamış, sadece gazetecilik yaptıkları için mahkûm edilmişlerdir,” dedi. “Bu cezalarla korku yaymak, olası itirazları ve eleştirileri susturmak amaçlanmakta ise, Türk medyasının bunları da aşacağı inancında ve kararlılığında olduğumuzu teyit etmeyi görev biliyoruz” dedi Cumhuriyet gazetesi davası kararının ifade ve basın özgürlüğüne, gazeteciliğe ciddi bir saldırı olduğunu belirten Bilgin, “Her vesileyle olduğu gibi bir kez daha gür bir sesle haykırıyorum, gazetecilik suç değildir” dedi

 Gazeteciler Cemiyeti başkanı Türk adaletinin siyasi baskılardan kurtarılmasının, saygınlığını tekrar kazanmasının tek yolunun kapsamlı ve uluslararası hukuk normlarına uygun bir hukuk reformu yapılması olduğunu kaydetti.