UNESCO: Hasankeyf için kaygıları dikkate alıyoruz

UNESCO Dünya Mirası listesini belirleyen Dünya Miras Komitesi (WHC), Ilısu barajının suları altında bırakılmaya çalışılan Hasankeyf için, “kaygıları dikkate alıyoruz” açıklamasında bulundu.

Yayınlanma: 05.07.2019 - 22:36
Abone Ol google-news

1950’lı yıllarda konuşulmaya başlanan, 1982’de Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında kararlaştırılan Ilısu Baraj ve Hidroelektrik Santrali (HES) projesi 1997'de yatırım programına alındı. Resmi temel atma töreninin 5 Ağustos 2006’da gerçekleştirildiği, inşaatına da 2010’da başlanan Ilısu Projesi, 2013 yılında ilgili idari mahkeme tarafından Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu bulunmadığı için durduruldu.

Ancak yasalar ve mevzuatlar değiştirilerek inşaatına devam edilen projede bitme aşamasına gelindi. Hasankeyf, UNESCO Dünya Mirası listesine girme kriterlerinin onda dokuzunu karşılıyor. Ancak, Türkiye, resmi bir başvuru yapmadığı için Hasankeyf listede yok.

Sorumluk hükümette
Hasankeyf'le ilgili mektubumuzu yanıtlayan UNESCO Dünya Miras Merkezi Başkanı Mechtild Rössler, Hasankeyf ile UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren ve Ortadoğu’nun en büyük sulak alanı olan Mezopotamya Sazlıkları'na dikkat çektiğimiz için teşekkürlerini iletti. Rössler, UNESCO’nun Türkiye’nin tavrına karşı sesizliğini, Hasankeyf için bir çalışma yapıp yapmadıklarına dair sorularımızın çoğunu ise cevapsız bıraktı. Rössler, Hasankeyf’in Dünya Miras Listesi'nde olmamasına rağmen kaygıların dikkate alındığını belirtti. Bir alanın Dünya Miras Listesi'ne alınması için önce hükümetlerin, alanı geçici listeye alması gerektiğini vurgulayan Rössler, Türkiye’den böyle bir resmi talep gelmediğini ve sorumluluğun hükümette olduğunu ifade etti.

Sazlıklar tehlikede
UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin 30 Haziran-10 Temmuz 2019 tarihleri arasında Bakü’de gerçekleştirdiği 43. oturumunda Mezopotamya Sazlıkları'nın da gündeme geldiğini, bununla ilgili bir rapor ve karar taslağı hazırlandığını söyleyen Rössler, bu sazlıkların sürdürebilirliğini sağlamak için yeterli su miktarın en başından beri önemli kaygı olarak durduğunu belirtti.

Ekoloji hareketlerinin raporlarına göre de, Ilısu Barajı’nın akışının aşağı bölge üzerinde çok olumsuz etkileri olacak. Ekoloji hareketlerin araştırmalarına göre bu çerçevede özellikle Bağdat ve Musul gibi çok sayıda Irak şehrinin içme suyu temininde ciddi sorunlar çıkacak ve büyük oranda nehirlerden sulamaya dayalı Irak tarımı büyük risk altına girecek. Raporlarda, 2016’da “Güney Irak’ın Ahwar’ı: Biyoçeşitliliğin Sığınağı ve Mezopotamya Şehirlerinin Kalıntı Peyzajı” başlığıyla UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren sazlıklara ulaşan suda ciddi azalma bu risklerin en başında geldiği belirtiliyor.

Ekoloji hareketleri, Dicle havza suyu debisinde yüzde 40 orana kadar azalma ve sazlıkların büyük bir bölümünün kuruyacağı uyarısı yapıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler