Faydalı bilgiler... Deccal

Faydalı bilgiler... Deccal

Yayınlanma: 28.06.2015 - 21:52
Abone Ol google-news

“Deccal, Horasan’dan çıkacak ve dosdoğru İsrail’e gidecek. İsrail bugün onu beklemektedir. Yahudi meclisinde büyük bir taht var. Hiç kimsenin oturmasına izin vermezler. O taht, Deccal içindir. İsrail’e geldiği zaman o tahta oturacak ve ‘Ben bu dünyanın hükümdarıyım, bana secde edin’ diyecek. Yahudiler onu Ahir Zaman’da gelecek peygamber diye bekliyor. Oysa bekledikleri, gerçekte bizim Peygamberimizdi. Onu reddettiler. Şimdi Deccal’i bekliyorlar...”

Bir tarikat meclisinden alınmış yukarıdaki anlatı, İslâm’ın özellikle halk katmanlarına hitap eden çevrelerinde yaygın “Mehdici” söylemin önemli bir boyutunu oluşturur. İçerikteki anti-semitik vurgular, aynı zamanda üç büyük tektanrıcı dinde yer alan “milenaryan” söylemler arasındaki rekabete de işaret eder.

Sadece bu üç dinde değil diğer pek çok inanç sisteminde de örnekleri bulunan “milenaryanizm” yahut “mesiyanizm”, ahir zamanda veya kıyamet yaklaştığında dünya üzerinde büyük çapta dönüşümlere yol açarak sefalete son verecek, insanlara huzur ve selamet getirecek olaylar olacağı beklentisidir. Bir tür “cennetin dünyada belirmesine inanç” da denilebilir. Çoğu durumda bir kutsal kurtarıcı şahsiyet, beklentinin odak noktasıdır.

Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’da milenaryan beklenti, bu üç dinin “İbrahimî” kökenine, kültürel-coğrafi ortaklığına çarpıcı bir örnek oluşturur. İlk iki dinde her şeyi selamete çıkaracağı beklenen kurtarıcı “Mesih”tir ve onun geleceğine inanç bu dinlerin temelinde yer alır. Hele Hıristiyanlık, başlı başına “mesiyanik” bir din denilebilir: İsa’nın (Jesus) Mesih (Christ) olarak dünyaya döneceği inancı Hıristiyanlık, buna inananlar da Hıristiyan’dır (“Hristos”, İbranice “Maşiah”ın Yunancası).

İslâm’da durum biraz değişik. Kurtarıcı, “Mehdi”dir, ama anlatı İsa-Mesih’e de ikincil olmakla birlikte (Mehdi’nin yardımcısı olarak) yer verir. Şiilikte Mehdi, inancın temel motifi olurken Sünni İslâm’da Mehdi söylemi halk katmanları ve tarikatlar dışında “şer’i ulema” nezdinde çok kabul görmez. Sebep, konunun Kur’an’da ve sahih (güvenilir) hadislerde yer almamasıdır.

“Kurtarıcı”ya eşlik eden, daha doğrusu onun zuhur edeceğini işaret eden bir kötü ve zalim varlık da milenaryan söylemde yer alır. Bu,“yalancı-mesih” (antichrist) ya da İslâmi terminolojiyle ifade etmek gerekirse Deccal’dir.

Deccal, Şeytan’ı temsil eder ve baştaki alıntıda da örneklendiği üzere Yahudilerin beklediği Mesih’e karşılık gelir. Deccal’in ortaya çıkması “Hak” ile “Bâtıl”ın karışmasına sebep olacak ve Allah yolundan ayrılan herkese zarar verecektir. Onu, belli bir şahsiyet değil fakat “küfr”ü yaymayı amaçlayan bir hareket olarak anlamak gerektiğini düşünenler de vardır (Z. Sarıtoprak, İslâm’a ve Diğer Dinlere Göre Deccal, 1992, s. 152).

Bu “şer”deki hayır şudur ki Deccal’in ortaya çıkması, büyük kurtarıcı “Muhammed el-Mehdi”nin de zuhur edip harekete geçeceğinin işaretidir!..

Deccal sözcüğü Kur’an’da geçmez ama bazı hadislerde vardır. Bununla birlikte Deccal’in ortaya çıkması ve temel karakteristikleriyle ilgili bu hadislerin ayrıntılarının, İsa’nın kendisini izleyenlere verdiği vaazlar ve Kıyamet’le ilgili Hıristiyan yazmalarında yer alan bilgilerden kaynaklandığı da kaydedilmiştir. Mesela başta aktarılan Deccal’in Horasan’dan çıkacağı bilgisi ilk kez Aziz Epharem’in “Apocalypse”inde bildirilmiştir (A. Abel, “Al-Dadjdjal”, The Encylopedia of Islam, 1965).

Deccal, Mehdi, Mesih, yalancı-Mesih anlatılarının bu durumu, aslında üç büyük tektanrıcı din arasındaki etkileşimi, onların söylemsel alışverişini işaret eden, antropolojik deyişle nefis bir “dinsel bağdaştırmacılık” (syncretism) örneğidir.

Diğer bir nefis örnek de Hızır inancı veya “Hızır-İlyas Kültü”dür.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler