Yeşilçam’ın efsanelerinden Salih Güney: Biat etmek sanatçıya göre değil

Salih Güney şu an ne yapıyor?

Amerika ve Yalova’da yaşıyordum. Ancak annem vefat edince Çeşme’ye yerleştim. Yılın 12 ayı burada geçiriyorum. Çeşme’de huzur buluyorum. Burada çok iyi dostlarım var. Her yeri tarihi doku olan bir yer. Arkeolojik dalışlar yapıyorum. Günlerimi bol bol kitap okuyup müzik dinleyerek geçiriyorum. 

Dizi izliyor musunuz?

Maalesef dizi izlemiyorum. Çünkü diziler ve senaryolar çok uzun. 90-100 dakikalık dizi olmaz, en fazla 55 dakikadır. Süreyi doldurma ve reklam almak için uzattıkça uzatıyorlar. Çok kaliteli değil. Teklifler var

Dizi veya film teklifleri geliyor mu, sizleri aramızda göremiyoruz. Bunun bir nedeni var mı?

Şu an Çeşme’de tatil modundayım. Bize gelen teklifler var, beğeniyoruz ama televizyon kanallarından geri dönüyor. Benim gibi onlarca arkadaşım var. Rutkay Aziz, Müjde Ar, Halit Ergenç, Müjdat Gezen, Levent Üzümcü gibi. Hepimizin akademik kariyeri olmasına rağmen, mesleği yapmamıza engel oluyorlar. Yeni dönem bu şekilde maalesef. Çünkü malum iktidar kendisine biat edilmesini istiyor. Biz de biat etmiyoruz. Sanatçı herhangi bir partinin adamı değildir, yanlışın karşısında, halkın söyleyemeyeceği şeyleri söyleyebilen biridir. Bizler aracıyız. Halkla iktidar arasındaki aracı sanatçıyız. Yanlışın karşısında olduğumuz için bize “anarşist” diyorlar. Hangi iktidar olursa olsun. Sanatçının görevi bu. Partinin adamıysan sanatçı olamazsın. Sanatçı korkusuz, toplumun malıdır. Sanatçı menfaat peşinde koşmaz. Ama şimdi menafaat peşinde koşan insanlar var. Vatandaş “neden yoksunuz?” diyor bize. Çünkü bizi düşüncelerimizden dolayı oynatmıyorlar, bizler biat etmiyoruz. Ben ve diğer arkadaşlarım birer ansiklopediyiz. Bizden yararlanılması gerekir.

Dizi ve filmlerden çok para kazandınız mı? Hiçbir rolden pişmanlık duydunuz mu?

Ben 19 yaşında sinemayla tanıştım. Tiyatroyla beraber yürütmeye çalıştım. Aşkım tiyatroydu ama maddi olarak ve tanınmış olan sinemaya gittim. Hiçbir rol için pişmanlık duymadım. Sevmediğim rolü oynamadım. Çok büyük para kazanmadım. Hiçbirimiz şu anki kadar reklam konusunda şanslı değildik. Şansız bir dönem yaşadık. Bu kadar reklam alamadım. Şu anda bazı çocuklar milyoner. 3-4 milyon lira vergi veren genç oyuncular var. Asıl parayı onlar kazanıyor.

Arkeoloji hobim 

Aktörlükten sona arkeolojiye merak sardınız. Nasıl başladı ve nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Arkeoloji benim hayatımda 16 yaşındayken hobi olarak başladı. En büyük zevk duyduğum ve heyecanlandığım alan. Misyon olarak arkeoloji hayatıma girdi. Aktörlükten sonra en büyük heyecanım. Dalışlar yapıyor, kazılara katılıyorum. Maalesef tarihi kırıp, parçalayıp satıyorlar. Ben tarih için elimden geldiği kadar mücadele ediyorum. Özellikle kazı yerlerinde bulunan arkeoloji öğrencilerinin daha fazla kalmasını istiyorum. Öğrenciler 2.5 ayda ne kazıp, ne bulacak. Bu konuyu dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a anlatmıştım. Tarihe sahip çıkmalıyız. Ama şu an restorasyon adı altında çok çirkin yapılar yapılıyor. Yapılanların eski tarihi dokusuyla alakası dahi yok. Şekilsiz, kültüre ve çağa uymayan birbirine zıt yapı ve restorasyonlar var. Elimizden geldiği kadar hocalarla sesimizi çıkarmaya çalışıyoruz ama maalesef hüsran içerisindeyiz.

Cumhuriyet denilince aklınıza ne geliyor?

Özgürlük, adalet, eşitlik geliyor. En önemli bayramamız olarak kabul ediyoruz. Atatürk’e ne kadar şükranlarımızı belirtsek azdır. Özgür doğan bir toplumuz. Atatürk sayesinde laik ve özgür olduk. Cumhuriyet gazetesi en önemli basın organı. Yazarları kaliteli, hepsi başarılı. Haksızlık yaptılar, bombalar attılar. Cezaevine atılanların suçlu gibi gösterilmesini kabul etmiyoruz. Hak, hukuk, adalet için Cumhuriyet’in sonuna kadar yaşayacağına inanıyorum.