Mehmet Zaman Saçlıoğlu: “Zamanla bir derdim var!”

Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan deneme kitabı Saatin Arka Yüzü’nde yer alan yazıları; saatin ön yüzünde guguk diyen bir kuş, saniye sektirmemeye çalışarak koşuştursa da, zamanı herkes için ortak ve anlaşılabilir birimlerle anlatmaya uğraşsa da, arka yüzünde her şeyin öznel olduğunu bilen bir ‘Zaman’ın yazıları. Tamamen kendi saatinin arka yüzünde yazılmış, kendi deneyimlerini içeren, yaşadığı ya da düşündüğü yazma sorunlarına kendince bulduğum ya da bulamadığı yanıtları içeren bir kitap.

Yayınlanma: 18.02.2022 - 00:03
Abone Ol google-news

Fotoğraf: İLKNUR ATALKIN


Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan deneme kitabı Saatin Arka Yüzü’nde yer alan yazıları; saatin ön yüzünde guguk diyen bir kuş, saniye sektirmemeye çalışarak koşuştursa da, zamanı herkes için ortak ve anlaşılabilir birimlerle anlatmaya uğraşsa da, arka yüzünde her şeyin öznel olduğunu bilen bir ‘Zaman’ın yazıları.

- İyi edebiyat okurlarının en sevdiği yazarlardan birisin. Önce bir şiir kitabın çıktı, ardından öykü kitapların geldi, sonra romanlar… Şimdi bir deneme kitabın var elimizde; Saatin Arka Yüzü.

Bu kitap ortaya çıkıncaya kadar okur ve yazar olarak deneme türüyle ilişkin nasıl bir seyir izledi? Adlarını anmadan geçemeyeceğin denemeciler kimlerdir?

Eskiden beri deneme ve popüler bilim yazılarını okumayı, belki de roman ve öykü okumaktan daha çok severim. Sanırım, kendi aklımızın dışındaki akılların nasıl yürüdüğünü öğrenmeye çalışmaktır deneme okumak.

Her çocuk gibi Montaigne ile başladı deneme okurluğu. Sonra, N. Ataç, S. Eyüboğlu, M. C. Anday, S. K. Yetkin, A. H. Tanpınar, V. Günyol, N. Uygur, T. Yücel, B. Karasu ve S. Birsel zihnimi açan yazarlar oldular. Lise ve üniversite çağlarımda Russell, Voltaire, Camus, keyifle okuduğum yazarlardı.

Özellikle yazar ve şairlerin deneme alanına katkılarının önemli olduğunu sanıyorum. Borges, Kafka, Hemingway, Eliot, Cemal Süreya, Attila İlhan gibi edebiyatçılar, aforizma denebilecek cümlelerinde bile farklı bir tat yaratıyorlar. Beni de galiba bu saydıklarım başta olmak üzere birçok düşünen insanın yazıları etkiledi.

AKLIN İŞLEYİŞİNİ ÖĞRENMEKTİR DENEME

- Deneme yazmaya ne zaman, nasıl karar verdin?

Aslında deneme yazmak amacıyla başlamadım bu yazılara. Çeşitli dergilerin nasıl yazdığıma vb. ilişkin sorularını yanıtlarken yavaş yavaş açıldı bu kanal. 2012’de Dünyanın Öyküsü dergisinde Saatin Arka Yüzü adlı köşemdeki ve birkaç ortak kitapta bulunan yazıları topladım. Kendi edebiyatım üzerine düşündüklerimden yola çıkarak oluşan alçakgönüllü bir deneme kitabı oldu bu kitap.

OKURLUĞUM YAZARLIĞIMI DENETİM ALTINDA TUTAR

- Kitabını okumaya dalınca zamanı, saati, günü tümüyle unuttum; saatin arka yüzünden ön yüzüne çıkasım gelmedi. Okuma eyleminin de saatin arka yüzüne ilişkin olduğunu söylüyorsun ama “yazmak kadar olmasa da” demeyi ihmal etmeden.

Denemelerin devamı gelecek demek midir bu?

Bu kitabımın yazılarından birinde, yazdıklarımızın ne kadarının bize ait olduğunu bilemeyiz, dedim. Edebiyatın ve düşüncenin devasa birikimi, bize yazdığımızın ilk kez yazıldığını söyleme fırsatı kolay kolay vermez. Ben de yazdıklarımı yayımlama konusunda bu nedenle genellikle biraz temkinliyimdir.

Okurluğum kendi yazarlığımı sürekli denetim altında tutar. Bu nedenle de az yayımlıyorum. Yazık ki hayatın bazı sorumlulukları tüm zamanımı yazmaya vermemi engelliyor, ama umarım yakında akademisyenliğe artık bir nokta kor, yazıya daha çok zaman ayırabilirim.

Çoktandır elimde olan Kader Yıldızı romanımı tamamlayabilirsem, yazmayı istediğim başka şeyler de var. Deneme için ise, ancak; edebiyat alanında işin içinden çıkamadığım bir problemim olur da bunu yazarak çözümleyebilirsem, belki o yazmaya değer bir deneme olabilir. Yani yine saatin arka yüzünde yazarsam yazarım, kendi öznel sorunlarıma kendi öznel çözümlerimi…

 “ZAMAN, DÜŞÜNCEYİ, EDEBİYATI, SANATLARI ÇEKEN MÜTHİŞ BİR KONU!

- Gündelik yaşamın çeşitli alanlarında işlerimizi, davranışlarımızı ölçü birimlerini esas alarak sürdürüyoruz. En soyut kavram olan zamanı takvimle, saatle işaretlediğimizi varsayıyoruz.

Saatin Arka Yüzü’ndeki denemelerin çıkış noktası da çocukluğunda gördüğün bir saatçi dükkânı olmuş.

Kitabı okuyunca o dükkânı, ihtiyar saatçiyi, guguklu saati, dedesiyle gelen çocuğu görüyor gibi oldum. Sorum şu: Adlarından biri Zaman olmasaydı gündelik yaşamında ve edebiyatında zaman kavramıyla ilişkin nasıl olurdu?

Kitaptaki Adım Kimi Gösterir adlı yazımda adımla ilişkimi ayrıntılı olarak anlattım. Aslında adım olmayan Zaman’la bir derdim var galiba. Gerçekten merak ediyorum ve bilimin bu konuda bulduğu yenilikleri ilgiyle izlemeye çalışıyorum.

Ama öte yandan “zaman”, düşünceyi, edebiyatı, tüm sanatları kendine çeken müthiş bir konu. Sanırım öznelliği bunu sağlıyor. Fiziksel zamanın ne olduğunu bir gün değişmez bir biçimde öğrensek bile kişisel zamanımızın değişkenliği bu konuyu hep taze tutacak. Yani adım Zaman olmasaydı yine saatimin arka yüzünde onunla uğraşırdım guguk seslerinin arasında.

- Saatin Arka Yüzü’ndeki denemeleri okuyanlar bazı öykülerinin çıkış noktalarını, yazılış süreçlerindeki oluşturucu etkenleri doğrudan yazarından öğrenme olanağı buluyor. Yazma sürecinde en zevk aldığın edebi tür hangisi? Neden?

Öykü ve deneme galiba en mutluluk verici olanlar. Öykü sürprizlerle dolu. Başladığımda biraz ileriyi görebilsem bile ummadık yollara ve sonlara gitmek çok güzel. Öykü yazdıkça bilinçaltımı görüyorum sanki ama bilincim ayağımı yere bastırıyor. Böyle böyle yazıyorum öyküyü.

Deneme yazmak çok dikkat isteyen, belirli bir kişisel üslup gerektiren, bize ait sağlam bir mantık kullanarak, tüm birikimimizden yararlanabildiğimiz bir yazı biçimi. Bir yanlış, bir tutarsızlık bütün yapıyı bozabilir. Hem bilginin hem mantığın doğru olması gerekiyor.

Örneğin, bu kitapta önemli bir yanlış yapmış ve bunu fark edip düzeltememişim. Eliot’a ait olan bir sözü Valery’ye yakıştırmışım. Bu bence yeni basımda düzeltilebilecek olsa da önemli bir yanlış. Bir denemede asıl vahim olan, konuyu sürdürme ve çözümleme mantığındaki tutarsızlıklar… Bu tür yanlışlara sahip bir deneme okunmaz oluyor.

Dediğim gibi Saatin Arka Yüzü, tamamen benim saatimin arka yüzünde yazılmış, kendi deneyimlerimi içeren, yaşadığım ya da düşündüğüm yazma sorunlarına kendimce bulduğum ya da bulamadığım yanıtları içeren bir kitap.

Saatin Arka Yüzü / Mehmet Zaman Saçlıoğlu / Bilgi Yayınevi / 120 s./ 2021.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler