Sevil Arınan

Şaka yapıyorlar sandım

22 Kasım 2009 Pazar

Ancak bir an geldi işler tersine döndü. Rüzgârın kızı başarılarından çok özel yaşamıyla anılır oldu. Ardından da doping kullandığı gerekçesiyle verilen ömür boyu spordan men cezası... Ancak o yılmaya hiç niyetli değil.

Her şey Süreyya Ayhan’ın 2004’de doping ihlali gerekçesiyle aldığı 2 yıllık men cezasıyla başladı. Öncesinde “rüzgârın kızı” lakabını alan, pistlerde başarıdan başarıya koşan, Süreyya’nın aldığı ceza daha sonra yaşayacaklarının da habercisi niteliğindeydi.

“Rüzgârın kızı”, 2007’de yeniden pistlere dönme kararı alarak, çalışmalara başladı. Eşi ve antrenörü Yücel Kop’la birlikte ABD’ye giden Süreyya’dan o dönem yine idrar örneği alındı. Bu sefer de vücudunda 2 yasaklı madde belirlendi. Bunun üzerine Süreyya’ya tepkili olan Atletizm Federasyonu’nun ceza kurulu bir sporcuya verilecek en ağır cezayı kesti. Süreyya Ayhan ömür boyu spordan men edilmişti. Tüm bu yaşananları kabullenemeyen Süreyya, geçen yıl Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu’na başvurdu. Men cezası 4 yıla indirildi. Süreyya haksız ve ağır bulduğu bu cezasını bozdurmak için bu sefer de Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvurdu. Ama CAS rüzgârın kızına ömür boyu men cezası verdi.

Süreyya Ayhan şimdi çok kırgın. Ankara’da eşi ve 10 aylık bebeği Yücel Can ile birlikte yaşamını sürdüren Süreyya’nın bir de sitemi var; “İlkler bizim üzerimizde yaşandı.” Evinin kapılarını Cumhuriyet’e açan Süreyya Ayhan, men cezasının ardından ilk kez konuştu.

- Sonuç değişmedi. CAS’ın verdiği ceza, Atletizm Federasyonu’nunki ile aynı. Cezanızla ilgili yorumunuz nedir?


- CAS, bilindiği gibi gelen dosyayı, onaylayan ya da bozan bir merci. Benim beklentim, 4 yıllık men cezasının bozulması ya da onaylanması yönündeydi. Şaşkınım. Ama sonuna kadar hakkımı arayacağım. Hazırlıklarımızı yapıyoruz, İsviçre Federal Mahkemesi’ne başvuracağız. Kararın bozulacağını düşünüyorum. Buradaki sorun benim suç işleyip, işlemediğim değil, CAS’ın kuralları çiğnemiş olmasıdır. Bu karar federal mahkemeden dönecek.

- CAS tarafından verilen ceza açıklandığında neredeydiniz?

- Eşim ve oğlumla birlikte Antalya’daydım. CAS cezayı 2 ya da 3 yıl olarak verir beklentisi vardı. 4 yıl 1 gün bile ceza vermeye hakkı olmayan CAS, böylesi inanılamayacak derecede büyük ceza çıkardı. Avukatım, diğer hukukçular ve CAS’ın yetkilerini üniversitelerde anlatan öğretim görevlileri de benim gibi düşünüyor. Bu alanda uzman, değerli öğretim üyeleriyle görüştüm. Bana, “Biz öğrencilerimize CAS’ın görevlerini ve yetkilerini anlatıyoruz. CAS’ın böyle bir ceza vermeye yetkisi yoktur. Yanlış bir karar” dediler.

- Peki CAS’dan dönen dosyalar olmuş mu?


- Evet. Örneğin İsviçre Federal Mahkemesi, CAS’ın verdiği 6 kararı bozmuş. Ben de kararımın bozulacağını düşünüyorum.

- Bir sporcunun alabileceği en ağır cezayı aldınız. Kararı duyduğunuz o an aklınıza ilk ne geldi?


- Şaka yapılıyor sandım; inanamadım. Şu an bile aynı duygular içerisindeyim. Bir sporcunun böyle bir ceza alıp, inanması olanaklı değil ki. Ortada bir yanlış var. Hak etmedim. Şu an kendimi ömür boyu ceza almış bir sporcu gibi düşünmüyorum. Hâlâ kabullenemiyorum...

- İlk adımınızı men cezasının kaldırılması için atacaksınız. İsviçre Federal Mahkemesi ömür boyu men cezanızı onarsa ne yapacaksınız?


- Cezanın kalkmaması diye bir durumu kabul etmiyorum. Çok net söylüyorum bu ceza kalkacak. Çünkü yaşadıklarım açıkça ortada. Kalktığı anda da yeniden yarışmak için pistlere döneceğim. Yine sporun içerisinde olacağım.

- Şu an yarış kilonuzdasınız, 58.


- Doğumdan sonraki fazla kilolarımı verdim. Antrenman anlamında, yıl ve dönem itibariyle yapmam gerekenleri zaten gerçekleştiriyorum. İyi durumdayım ve en kısa zamanda kendimi toparlayacağımı düşünüyorum. Bebeğimle birlikte biraz zor oluyor ama aşarım. Şunu söylemek istiyorum, 2003 yılından bu yana eşimle birlikte, yeniden yarışmak istiyorum. Ben çaba gösterip bunu isterken, nedense bizim koşmamızı engelleme çabası içerisindeler. Ben atletizmi ve ülkemi çok seviyorum. Türkiye’nin yurtdışında başarıya ihtiyacı olduğu için sadece “koşmak istiyorum.” Bunun için de elimden geleni sonuna kadar yapacağım.

Kırgınım

- Son yıllarda eşinizle birlikte zor zamanlar geçiriyorsunuz. Kırgınlık var mı?

- Olmaz mı? Kırgınlık sadece bende değil, beni sevenlerde de var.

- Peki spordan sorumlu olan bürokratlar sizi aradı mı?


- Hayır. Zaten beklenti içerisinde değilim.

- Süreyya Ayhan günlük yaşantısında neler yapıyor?


- Bebeği olanlar beni iyi anlar. Yanıt basit, bütün günüm oğlum Yücel Can’la geçiyor. Tabii antrenmanları aksatmadan. Yanı sıra ailece sahil kenarında gezintiler, bebeğimiz için alışveriş yapıyoruz. Yaşamımızda artık o var.

- Başka çocuk düşünüyor musunuz?

- Hayır. Yücel Can yetiyor.

- Yücel Can’ın yaşamı da siz ve eşiniz gibi atletizmle dolu olacak gibi görünüyor.

- Şu an onun adına karar vermek hata olur. Yücel Can spor yapma yaşına geldiğinde, birçok şeyin değişeceği inancındayım. Zaten ilkler hep bizim üzerimizde yaşandı. Birçok acemiliği benim üzerimde attılar. Bu nedenle benden sonraki sporcular çok avantajlı olacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları