Seçimle gelen kralımız var

26 Haziran 2018 Salı

24 Haziran seçimleri Tayyip Bey’in öngördüğü gibi, Cumhurbaşkanlığı yarışı da ikinci tura sarkmadan sonuçlandı.

Seçmenin yüzde 52’si Tayyip Bey’in tek adam iktidarı için “devam” dedi. Cumhur İttifakı’na da Meclis’te çoğunluğu verdi.

İlk defa inisiyatifi elinden kaçırdığına tanık olmamıza karşın tek adam iktidarını sürdürmeyi başaran Tayyip Erdoğan başarılıdır.

Bakmayın yürütmenin, yargının, dördüncü güç medyanın mutlak hâkimi Tayyip Bey’in Meclis çoğunluğu için MHP’nin desteğine muhtaç olmasına! Reis Sistemi’nin yapısı gereği Tayyip Bey için Devlet Bey’in desteği çok da yaşamsal değildir. AKP’nin lideri, fiilen kendi başına alacağı kararlarla istediğini yapacak güçtedir. Seçimin iktidar cephesindeki bir başka galibi de tükenmiş partisini, kendisinden kopan İYİ Parti’ye karşın, Cumhur İttifakı ile, kampanya döneminde kılını bile kıpırdatmadan oy miktarında büyük kayıplara uğratmadan badireden sıyıran Devlet Bahçeli oldu.

***

İktidar blokunun iki partisinin ikisinin de seçimlerden kazançlı çıkmasına karşın, muhalefette durum öyle değil. Muhalefetin siyasal İslam temsilcisi Saadet Partisi seçimlerde hiçbir başarı gösteremeyerek siyasal ağırlığının olmadığını ilan etmiştir.

Meral Akşener’in, kamuoyundaki olumlu imajına karşın, siyaset sahnesinin yeni figürü İYİ Parti’nin başarısı sınırlı kalmış, umulduğu ölçüde olamamıştır.

Barajı geçip geçemeyeceği merakla beklenen ve bir kısmı CHP’den gelen emanet oylarla, engeli aşan HDP, olayın salt bu yönüyle bile, çok elverişsiz şartlar altında mücadele ettiği seçimden başarıyla çıkmış sayılabilir.

Bu seçimde inisiyatif üstünlüğünü, ilk kez Tayyip Bey’in elinden alarak, kampanyaya çok parlak bir şekilde başlayan, ana muhalefet CHP ise geçen seçimden bu yana oy oranında kayba uğramış olmasına karşın, bütün süreç boyunca üstünlüğü elinde tutarken İYİ Parti’nin yarışmaya katılabilmesini sağlayacak girişimi ile olduğu kadar, aynı zamanda HDP’yi ödünç oylarıyla Meclis’e sokarak, demokrasinin önünü açmış olması açısından başarılı sayılabilir.

Ama bu seçimin parlayan yıldızı olduğu tartışma götürmeyen Muharrem İnce’nin partisinden çok daha fazla oy aldığı kimsenin dikkatinden kaçmadı.

Muharrem İnce’nin yükselişinin CHP’de lider sorununu gündeme getirmesi, kendi istemese bile kaçınılmazdır.

Son seçimin Kılıçdaroğlu’nun seçim başarısızlığı değil de, İnce’nin kitlelerle diyalog kurup, peşinden sürükleme yetisi yüzünden CHP’de genel başkanlık değişimini önlenemez hale getirdiği rahatlıkla söylenebilir. Ama “CHP’nin karşı karşıya bulunduğu sorunlar lider değişimi ile aşılabilecek yapıda mıdır” sorusuna olumlu bir yanıt vermek güç. CHP, lideri kim olursa olsun, ancak yeni bir yapılanma modeli ile gelecek için umut verebilir.

***

Siyasetin amacı iktidar olduğuna göre son oylamanın asıl galibinin, AKP’nin her şeyi, devletin üç erkinin yanı sıra dördüncü güç medyanın da hâkimi mutlağı, 16 yıldır kesintisiz sürdürdüğü iktidarını bütün yıpranmışlığına, bütün çalkantılara karşın bir dönem daha uzatmayı başaran Tayyip Erdoğan olduğunu bir daha vurgulayalım.

Ama ne yazık ki Tayyip Bey’in bu başarısı aynı zamanda da demokrasinin başarı hanesine yazılamamaktadır.

Tam tersinin olduğunu, Türkiye’den “demokrasiye hayır, tek adam rejimine evet!” mesajının yükseldiğini söylemek mümkün.

Bu durumda bir soru çıkıyor ortaya:

- Tek adam rejiminin devamını onaylayan bu mesaj, acaba Reis rejimine demokratik meşruiyet de kazandırmaya yeter mi?

Sorunun en açık yanıtı şu başka soruda yatıyor:

- Kenan Evren’e verilen yüzde 93’lük destek, 12 Eylül’e meşruiyet sağlayabilmiş miydi?

Her neyse, sandıklar açıldı ve Tayyip Bey önderliğinde istedikleri çoğunluk çıktı.

Gözümüz aydın! Artık bizim de “seçimle gelen kral”ımız var.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları