Celal Üster

En güzel çocuk henüz büyümedi...

01 Eylül 2014 Pazartesi

Times Meydanı’ndaki ‘Amerika İçin Bir Logo’dan yola çıkarak Taksim Meydanı’na bir video sanatı önerisi

Ağustos ayı boyunca, New York’un Times Meydanı’na bakan 45 ekranda alışılmadık görüntüler yanıp söndü. Her gece 23:57’den 24:00’a kadar, tam üç dakika…
Nasıl mı?
Önce, yıldızları ve şeritleriyle bir Amerika Birleşik Devletleri bayrağı beliriyor, üstünde kocaman bir yazı okunuyordu: “BU AMERİKA’NIN BAYRAĞI DEĞİLDİR”.
Sonra, ABD haritasının dev silueti görünüyor ve üstünden şu sözler geçiyordu: “BU AMERİKA DEĞİLDİR”.
Ve en sonunda, Kanada’nın kuzeyinden Güney Amerika’nın güney ucundaki Ateş Toprakları takımadasına uzanan tüm bir Amerika anakarasının gerçek haritası patlıyordu ekranlarda.
“Amerika İçin Bir Logo” adlı bu video enstalasyonun Şilili sanatçısı Alfredo Jaar, yaptığı işi şöyle söze döküyordu:
Dil o kadar da masum sayılmaz ve jeopolitik bir gerçekliği yansıtır. Amerika Birleşik Devletleri’nde ‘Amerika’ sözcüğünün bütün Amerika anakarası anlamında değil de, yanlış bir biçimde ‘ABD’ anlamında kullanılması, ABD’nin anakaranın geri kalan bölümündeki siyasal, mali ve kültürel egemenliğinin apaçık bir göstergesidir.”
Yalnız ABD’de mi, artık handiyse tüm dünyada “ABD”ye “Amerika” denmiyor mu? Bizde de, bir zamanların ABD karşıtı gösterilerinde “Amerika defol!” gibi sloganlar atılmaz mıydı?
İşte, 1995’te İstanbul Bienali’ne de katılmış olan Jaar, ABD’nin Amerika kıtasıyla bir tutulması gerçeği ya da yanlışını Ağustos ayı boyunca New York’un göbeğinden tekmil ABD’ye, dahası tüm bir dünyaya haykırdı.
Jaar, işlerinde, politikayı, ahlakı, şiddeti sorgulayan bir sanatçı. Her sanatçının bir düşünür olduğuna inanıyor:
“Sanat, düşünmekle ilgilidir. Bence, sanatın yüzde 99’u düşünmek, yüzde 1’i yapmaktır. Ancak uzun bir düşünme sürecinin sonunda ortaya bir şey çıkar…”
Jaar’ın Times Meydanı’ndaki video enstalasyonunun görüntüleri aklıma bizim Taksim Meydanı’nı getirdi. Taksim Meydanı’nda Atatürk Kültür Merkezi ile The Marmara’nın tepesine dev ekranlar yerleştirilse diye düşündüm.
Bu dev ekranların bir bölümünden, Gezi Direnişi sırasında güvenlik güçlerinin genç eylemcilere acımasızca saldırışlarının video görüntüleri geçse durmadan. Polislerin küfürleri ve gençlerin çığlıkları eşliğinde…
Ekranların bir bölümünde de, o saldırıların buyruğunu veren İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun, Nâzım Hikmet’ten şiirler okurkenki video görüntülerini izleyebilsek…
Valimizin o güzel sesiyle okuduğu “En güzel çocuk: henüz büyümedi...” dizesi, polislerin ağza alınmayacak sövgüleri, eylemcilerin haykırış ve çığlıkları, biber gazının sarı ve turuncu dumanları eşliğinde, gittikçe yükselerek birbirine karışsa…
İşte size benzersiz (!) bir sanat yapıtı…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Irgat’ın Türküsü 14 Mayıs 2018

Günün Köşe Yazıları