Troya...

02 Aralık 2018 Pazar

Özgen Acar’la seyrek ama sıcak buluşmalarımızda 8 bin yıl kadar geriye gider, oradan günümüze
gelip geleceğe bakmaya çalışırız. Özgen
Ağabey’in Anadolu’nun tarih ve kültür zenginliğine ilişkin birikimini dinlemek tiyatro tadındadır.
Anadolu’da Hititler’den Frigler’e, Anadolu Beyliklerinden Osmanlı’ya, bilinen yüze yakın başkent var. Antik kent sayısı3 bin. Ören yerlerinin toplam yüzölçümü Yunanistan’dan fazla. Yıllar önce Afrodisias kazılarını yapan Prof. Kenan Erim’le kazı alanında söyleşirken şöyle demişti:
“Grek, Roma, Bizans yok, Anadolu var.”
Bilinen 40’a yakın uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu’yu bugünkü kuşaklara ve dünyaya çok daha güçlü anlatma sorumluluğumuz var.

***

Dünyanın bilinen ilk destanı, edebi eseri Homeros’un İlyada’sı bugünkü Çanakkale yakınlarındaki Troya’da yaşanmış uzun savaşlardan bir kesiti konu eder.
Azra Erhat’ın o muhteşem Türkçe gücüyle dilimize çevirdiği İlyada’yı önce Prof. Şadan Gökovalı’nın önerisiyle üniversite yıllarında okumuştum. Sonra bir kez daha, güzel dizelerin altını çize çize... En son da Silivri mapushanesinde Boğaziçi Üniversitesi’nin bir projesi kapsamında okudum. Boğaziçi, görme engelliler için gönüllü kitap okuyanları kayda alıyordu. Silivri’de bana da önerdiler. Tamam deyince, “Hangi kitabı okumak istersiniz” diye sordular. Kendisi de görme engelli olan Homeros’un eserini önerdim. Hücrelerden birinin duvarları yumurta ambalajları ile kaplanıp “stüdyo” yapıldı. Haftada ikişer saatten aylar içinde kaydı tamamladık.
Demir parmaklıkların arkasından görme engellilere 3 bin yıllık destanın sesini göndermek, özgürlük gibi bir şeydi. Daha sonra da Nâzım Hikmet’in Bütün Şiirler’ini okudum. En güzeli sürekli yanımdaki gardiyanın da kitaplardan etkilenmesiydi.
Silivri’nin duvarlarında Homeros’tan Nâzım’a sesimiz yankılanıyor.

***

Bu yıl Troya’nın UNESCO tarafından dünya kültür mirasına alınışının 20. yılı. 2018 “Troya yılı” ilan edildi. Ankara Devlet Opera ve Balesi de bu kapsamda Troya epik operasını sahneye koydu. 9 Kasım’da prömiyeri vardı. Kızımla 22 Kasım’daki gösterimi izledik. Çok emek verilmiş gösteriyi izlerken yukarıdakiler de geldi geçti aklımdan.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan’la Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt’un Paris ve Homeros rolleriyle sahnede olması sanatçı-yönetici ilişkileri açısında olumludur diye düşündük. Ne de olsa sahne tozu yutan, sanatçı hakları konusunda kül yutmaz!
300’e yakın sanatçının omuz verdiği Troya için Kamil Kaplan’dan Tan Sağtürk’e, Artun Hoinic’den Recep Ayyılmaz’a herkesin emeğine sağlık. Troya epik operası Anadolu’ya layık olabilmenin güzel bir adımı.
Gösterimin bitiminde aklımıza geleni paylaşarak son noktayı koyalım.
Troya savaşlarından 3 bin yıl sonra, 1915’te zaferle sonuçlanan Çanakkale Savaşları’nın bitiminde Mustafa Kemal çevresine şöyle sesleniyor:
-Troya’nın rövanşını aldık!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları