Batur ‘sahici’ bir aydındı

19 Aralık 2018 Çarşamba

Prof. Dr. Afife Batur, tanıdığım en gerçek Türk aydınlarından birisiydi. Çok yönlü, derinkültür sahibi, hiç boş konuşmayan “sahici” bir aydındı. Hafta başında yitirdiğimiz bu mimarlık tarihçimiz, İTÜ Mimarlık Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi, Mimarlar Odası 35. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı, ÇED Danışma Kurulu Üyesiydi. Özellikle Vedat Tek, Emin Onat, Mimar Kemalettin gibi büyük mimarlarımız üstüne inceleme kitapları ayrı bir değer taşır. Mimarlık Fakültesi’nden 1959 yılında mezun olmuştu. 2000 yılında Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde “Mimarlığa Katkı” dalında başarı ödülü almıştı. Daha nice ödülün sahibi olmuş, nice kitaba ve projeye imza atmıştı. Onu 1996’da Dünya Kenti İstanbul, Habitat projesi’nde tanımıştım. İstanbul’un konumu, yerleşimi, tarihi ve kültürü üstüne hazırlanmış geniş çaplı bir sergiydi. Ben de İstanbul’un Sesleri adlı bir reyon hazırlamıştım. Sergiye gelenler İstanbul’un tarihi, yerleşim özellikleri ve konumu kadar Eski Yunan’dan başlayan dinsel müziklerini, saray müziğini, İstanbul konulu sanat müziğini, hafif müziğini ve çağdaş müziğini dinlediler. Bu müzik dinleme köşesi çok ses getirmişti. Afife Batur ile o günlerden bu yana yakın bir dostluğumuz oluştu. Hani öyle insanlar vardır ya, onunla her konuda konuşabilirsiniz, her konuda sakince, derin bilgisiyle sizi aydınlatacak ipuçları verebilir, işte Afife Batur onlardan birisiydi. Yavaş yavaş tükenen bir kuşağın yeri dolmayacak bir üyesiydi.

İSTANBUL RESİTALLERİ’NDE HUANGCI
İstanbul Resitalleri, Emirgan Sabancı Müzesi’ndeki The Seed Salonu’nda ilginç piyanistlerle 12. sezonunu sürdürmekte. Bu hafta Çin asıllı, New York doğumlu, son derece enerjik piyanist Claire Huangcı’yı dinledik. Güzel bir program seçmişti: Domenico Scarlatti’nin minyatür sonatlarıyla başladı. Klavsen süslemelerini özellikle öne çıkaran bir yorum sundu. Sonra Mozart’ın 14. sonatı ve Liszt’in 13. Macar Rapsodisini çaldı. Bu yarıdaki eserler sanki klavsen tarihinden başlayarak, kare piyanoyu, ardından bugünün piyanosunu temsil ediyorlardı. İkinci yarı ise Rachmaninof’un bir dizi prelüdü ile taçlandı.

İşsanat’ta Renaud Capuçon
İşSanat’ta da bu hafta giderek parlayan Fransız keman virtüözü Renauld Capuçon’u dinledik. Abbado, Boulez, Ozawa gibi tarihi şeflerle; Argerich, Barenboim, Bashmet, Grimaud, Pires, Trifonov gibi günümüzün önde gelen solistleriyle birlikte çalan, dünya sahnelerinden bir kemancı. Gerek Renauld, gerekse çellist kardeşi Gautier Capuçon bugün her yerde aranan yıldızlar. İşSanat’taki konserde İsviçreli şef Philippe Morard’ın yönettiği Wiener Concert Verein orkestrası Mendelssohn’un Keman Konçertosu’nda ve Dvorak’ın Romans’ında Capuçon’a eşlik etti. Capuçon bu konserde giderek parlayan ustalığını bir kez daha ispatladı. Mozart’ın Haffner Senfonisi’ni çok zarif yorumlayan Viyanalı topluluk, yine Viyanalı bir besteci olan Schubert’in 3. senfonisini de bilge bir yorumla seslendirdi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları