Enver Aysever

#ülkemdesuriyeliistemiyorum!

03 Ocak 2019 Perşembe

Devlet Bahçeli’nin yetmiş birinci yaş gününde hediye olarak aldığı kurt kafası insan olanın yüreğini kanatır. Hayvan neyin simgesi olduğunu bilmiyordu kuşkusuz. Ölümü kutsayan hangi anlayış olursa olsun tehlikelidir. Her milliyetçilik önünde sonunda kendi soyunun üstünlüğüne dayanır. Düşünsel/sanatsal anlam üretemeyen yığınları kolay yönetmek, uyuşturmak için kullanılır bu yöntemler.
Irkçılık her yerde azdı. Göçmenlik dünyanın birinci sorunu haline geldi. Kapitalizmin yarattığı “tüketim toplumu” kaynakların eşitsiz dağılmasına, hızla tükenmesine neden oldu. Ekolojik denge bozuldu, küremizin sınırlı ömrü kaldı, şimdi başka yaşam alanları yaratmak için gözünü diğer gezegenlere dikti insanlık. Kapitalizm ne zaman krize girse savaş ister. Savaş için dincilik/ mezhepçilik ve milliyetçilik kışkırtılır. Diyeceğim; daha güzel bir dünya için cumhuriyetçi olmak, laik olmak yetmiyor aslında. Bunlar çoğu zaman liberal demokraside, kapitalizmde de rastlanan özellikler. İnsanlık sosyalizme mecburdur.
Suriyelilerin bununla ilgisi ne” diye soracaksınız. İki kutuplu dünya sonlanınca, dünya jandarması ABD türlü ayak oyunları yaparak bölgemizi tamamen yönetmek istedi. İlk adım tarihsel müttefiki(!) Türkiye’nin yapısıyla oynamak oldu. Ilımlı İslam adı altında eski Mili Görüşçüleri, FETÖ’cüleri, liberalleri bir araya getirdi. Kemalizme karşı kurulan bu cephe başarılı oldu. Ülkenin asgari laiklik direnci kırıldı. Ortadoğu ülkesi olundu çarçabuk. Irak özellikle önemliydi. Saddam devrildi. Ardından Mısır ve Libya geldi. İşler yolunda görünüyordu. Hedef Suriye ve ardından İran’dı. Türkiye hükümeti ile işbirliği yapıldı ve cihatçılardan oluşan, adına Özgür Suriye Ordusu denen katiller çetesi kuruldu.
ÖSO denen bu çete Esad’a karşı Suriye’yi kurtaracaktı sözde. Ancak İran ve Rusya hakikati görüyor, bu cihatçıların ne denli tehlikeli olduğunu biliyordu. Eğitiminde Türkiye’nin de payı vardı ÖSO’nun. Bir süre memleketimizden yönetildi katil çetesi. Ortak operasyonlara girildi hatta. Ancak Suriye’de doğan boşluğu dünyanın başına bela olan IŞİD doldurdu. Benzeri görülmemiş vahşi manzaralarla karşılaştık. Bizim basın yazamadı ama Memetlerimizi diri diri yaktı bu katiller. Şam’da namaz kılma niyeti sarpa sardı. Bana sorarsanız hayalci Davutoğlu’nun kellesinin gitmesi bu süreçle ilgilidir.
İşler hızla terse döndü. Mısır’da babalar gibi darbe oldu. Kimsenin gıkı çıkmadı. Bize kaldı sadece seçimlerde kullanılmak üzere “rabia” işareti! Libya, Irak, Mısır halkı eski günlerini, diktatörlerini arar oldu. Bu kafa kesen cihatçılar insanları canından bezdirdi. Her yanda tecavüzler, yağmalar, katliamlar aldı yürüdü. ABD desteğini çekmeye başladı. Şimdi yönetilemez katiller topluluğu yurdumuzun her yanında. Kimi kılık değiştirdi, aramıza karıştı. Çocukları var artık, iş kurdular, bazısı devlet içine sızdı. Suriye kendi topraklarına egemen olup, bayrağını dikince bu cihatçılarla baş başa kaldı Türkiye! Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. ABD askerlerini umulmadık zamanlamayla Suriye’den çekince, bölgede yeni dengeler kuruldu. Kürt grupların durumu ve bizim toprağımızda iyice derinleşecek sorun başka yazı konusu.
Türkiye’ye gelen Suriyeli grupları ikiye ayırmalıyız. Savaştan kaçan yoksul, çaresiz insanlar birinci grup. Bunlar ucuz işgücü olarak kullanılıyor, sömürülüyor. Kadınların bir kısmı fuhuşa zorlanıyor. Eğitim, sağlık hizmeti almaları imkânsız. Bu insanlar keyfinden gelmedi ülkemize. Bizim de payımız var yurtlarının bu hale düşmesinde. Onları dost saymalıyız, sahip çıkmalıyız, birlikte yaşamaya alışmalıyız. Hatta kusurumuzu kabul etmeliyiz. Eğer gün gelir de ülkelerine dönme olanağı bulunursa, en güzel şekilde yolcu etmeliyiz. Tersi olursa insanlık suçu işler, ırkçılık yapmış oluruz.
Diğer grup devlet tarafından kollandı. Paralı asker gibi kullanıldı. Her türlü olanaktan faydalandılar. Özel hastaneleri, maaşları bile olduğu söyleniyor. Bu grup, yılbaşı gecesi Taksim’de ÖSO bayrağı açanlar! Bunlar mezhepsel düşmanlıkla ülkelerine karşı maşa olarak kullanıldılar. Kimi soruyor, “Ülkeleri savaştayken burada ne işleri var” diye. Bunlar kendi ülkesine savaş açan hainlerdir.
Hassas dönemden geçiyoruz, önümüzdeki süreçte bölgemiz yeniden biçimlenecek. Kürt kardeşlerimizle bizi kırdırmak isteyecekler, yetmeyecek, bu Suriyeli güruh başımıza bela olacak. Üstelik bunların elini kolunu sallayarak aramıza girmesine neden olan irade, sorumlu kendi değilmiş gibi, seçim kazanmak adına onları hedefe koyabilir! RTE bu Suriyeli cihatçıların varlığını da CHP’ye bağlayabilir.
Herkes sözüne dikkat etmeli, genelleme yapmak tehlikelidir. Sorunun kaynağını bilmez, görmezseniz, bir anda kurt kafası hediye alanlarla yan yana düşersiniz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İflas 25 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları