Cüneyt Arcayürek

Nereye Kadar?..

01 Ekim 2014 Çarşamba

Yeni Türkiye iddiası tam anlamıyla bir üçkâğıtçılık!
Geriye dönüşün örtüsü.
Yukarıdan hükümete, hükümetin bakanlarına, bakanlardan devlet bürokrasisine inen emirlerle, eski dedikleri Türkiye’ye kurban olsun bu iktidar...
…yeni adı altında Türkiye’nin ama her alanda çağdaş yüzünü, gericiliğin kaynağı İslama ve dinin yüzyıllar boyunca giderek yozlaşan kurallarına dayanarak yüzyılın gerçeklerine yüz çevirdiğini…
…demagoji ustası RTE ile başbakanı AD yadsıyabilir mi?

***

Özgürlüğü bile yozlaştırdılar.
Laik olduğunu iddia eden bu devletin Milli Eğitim Bakanı, hâlâ ana baba vasiyeti altındaki 7 yaşındaki çocuğun başına türban geçirmeyi, özgürlüğün gereği diye yorumlayabildi. Analar babalar bu saçma yoruma toplumsal tepki ile karşı duramadılar. Bu ülke bugünkü Cumhurbaşbakanı kadar her gün konuşan geveze bir devlet yöneticisi görmedi.
TV ekranlarına her gün biri yetmiyormuş gibi, bir de ikinci eklendi.
Cumhurbaşkanı bırakıyor, Başbakan konuşuyor. Bunlar devleti makam odalarından değil, adeta her gün boy gösterdikleri TV’lerden yönetiyorlar.
Bıktırdılar be!

***

Bir yerde yine dinleyici kalabalığı bulmuş; çıktı kürsüye, ne ilime ne bilime sığan, dünya, hatta Türkiye gerçeklerinden bihaber bir konuşma yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin oybirliğiyle Türkiye’de okullarda zorunlu din dersinin kaldırılmasına karar vermesine takmış kafayı…
…yahu fizik, kimya, matematiğin zorunlu dersler olmasını kabul ediyorlar da benim dindar gençlik yetiştirmeyi amaç edinen okullarda din derslerine neden karşı çıkıyorlar, diyor.
Adama gel de fizik, kimya gibi derslerin ilimsel olduğunu anlatabilirsen anlat!
Ona göre asıl İslam kuralları, bu kafaya bir maşallah diyerek söze girelim; fizik gibi kimya gibi çocuklara bilimsel gerçekleri öğreten, hatta yol gösteren tek olanak, tek yol!

***

Bir de diyor ki; okullarda din derslerini zorunlu olmaktan çıkarırsak.. maazallah onların yerine uyuşturucu, şiddet, ırkçılık gelir.
Bu sözünü kanıtlayacak veriler var mı elinde? Yoo!
Sanıyor ki, o söylüyor ya, tamam. Her cümlesi bilimsel, evrensel gerçeklerin ötesinde. Üstelik palavra!
Zira ve oysa okullarda din dersi zorunlu olduktan, ortaöğretimdeki gençlerin, 7 yaşındaki hâlâ ana kuzusu çocukların başına da türban geçirdikten sonra açsın gazete koleksiyonlarına baksın. Uyuşturucunun ilkokullara kadar indiğini…
…eroin ve benzeri uyuşturucular belki de pahalı olduğundan ya da zor bulunduğu için, yeni icat belki de daha ucuz bonzainin geniş alıcı alanı bulduğunu görecektir ama nafile.
RTE, yeni uyuşturucu salgını bonzai kullanarak ölen gençleri görmezlikten geliyor. Kaldırmazsak din derslerini sanki ülkemizde hiç uyuşturucu kullanılmayacakmış gibi bir tavır sergiliyor. Oysa günden güne bağımlısı artan bonzai benzerleri dahil, uyuşturucu bağımlısı yokmuş gibi konuşuyor.

***

Yeni Türkiye’yi sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterme sevdasına kaptırmış kendini, evrensel kimi belalar ülkemizde asla yokmuş gibi göstermeye meraklı. Uyuşturucudaki tutumu böyle de başka alanlarda daha mı başka?..
Örneğin IŞİD’e İngiltere, Almanya gibi ülkelerden katılanların sayısını verir de Türkiye’den terör örgütü ile kaç kişinin savaşmaya gittiğini bir türlü açıklayamaz.
Söylediklerine kuşkusuz kendi inanıyor ama; ne çare çoğu gerçeklere dayanmayan açıklamalarına toplumun saftirik çoğunluğu da inanıyor ki, 12 yıldır peşinde!
Oy gerçeklerine bakınca insan, nereye kadar diye soramıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları