Beşiktaş kendisini kandırdı. İnanmadığı bir farklı ilkyarıyı, ikinci devrede koruyamayıp ezeli rakibinden 3 gol yiyerek beraberliği kurtardı. Ayrıca Fenerbahçe ise sadece 38. dakikada karşı kaleye şut çekebildiği ilkyarıda tarihi skandaldan kurtuldu. Her iki takımı yöneten teknik adamların en üst düzeyde futbolumuza yön veren beklentimizin kavgasındayken yaptıkları hatalar oyuna damga vurdu. Bu oyunun 90 dakikası iyi okunmalı. Hatalı olanlar maçın tümünü düşünmeyen kafalardır. Meydan endüstriyel futbol adına yapılan dengesiz yatırımların getirdiği bir hayal bahçesi olmuş! Maçlar 90 dakika planlanır ve strateji böyle olmalıdır. Vodafone Park’ta böylesine coşkulu bir tribün hüsranına uğratılıyorsa bu işte bir sorumsuzluk olsa gerek. Ersun kardeşimiz çok koşan takıma güvenmiş, liyakatsız top tutacak, oyun kuracak, yaratıcı oyuncu eksikliğiyle sahada yer alınca ölçüsüz baskı yapan, fizik gücü kısıtlı, tek devrelik Beşiktaş’ın elinden kurtulmuş ve bu beraberlik onlar için başarı olurken Kartal için şampiyonluk umudunun gömüldüğü bir dram olmuştur. Kazanılan Burak ve belki de Kagawa olsa da kulübesini iyi kullanamayan iki takımın teknik adamı ikmale kalmıştır! Valbuena ve Ayew ikinci yarı oyuna katkıda bulunurken Jailson’un asla düşünülmemiş olması bir güvensizlik ve hataların aynasıdır! Sakın kimse iki teknik adamın başarısı olarak dâhiyane cümleler kurmasın. Ortada bir futbol eksikliği var. O da oyunun tamamına bağlı olmamak anlamı taşıyan stratejik yetersizliktir. Endüstriyel futbol iyi kullanılmamaktadır! Bunun sorumlusu olan takımı sahaya süren sorumlular olursa daha gerçekçi olacağız!

Futbol beşiğinde skandal
Wembley’de pazar gecesi oynanan İngiltere Lig Kupası finalinde bir skandal yaşandı. Uzatmalara golsüz girilen Manchester City-Chelsea maçında Chelsea kalecisi Kepa oyuna devam edemeyeceğini belirtirken yedek file bekçisi Caballero, teknik direktör Sarri’inin talimatıyla sahaya girmeye hazırlandı. Sonra Kepa, teknik direktörünün kararına karşı durarak oyundan çıkmadı. Son anda sakatlanarak çıkarılmasını işaret eden kaleci çıkma işlemleri yapıldığı anda “çıkmıyorum” diyerek hakem, teknik adam ve izleyicileri şaşırtırken önemli skandalın kahramanı oldu! Bu duruma isyan eden Sarri üstünü başını çıkarıp soyunma odasına giderken geri döndü. Hakemin son kararını istemesi sonucu oyunda kalecinin kalmasına karar verdi. Bu durum son kalenin fethedilmesinin kötü örneğidir. “Futbolun beşiği”nde olduğu için de dünya futbolunu ilgilendirirken endüstriyel futbol derin bir yara daha almıştır. Küçük hesaplarla kahramanlık umut eden Kepa ve buna sonuçta boyun eğen Sarri kanımca bitmiştir.

Bal gibi oynanırdı
Maç sonu bazı yorumları fanatik bir heyecanla takip ettik ama kimse Başakşehir karşılaşmasının tehirine değinmedi. Meteorolojinin tüm yurtta günlerce önce uyardığı hava raporunu önemsemeyen sorumlular karşılaşmanın tehirini haklı çıkaramazlar. Rakibini farklı yenen Başakşehir’e sözümüz yok ama ikinci gün hava daha mı olumluydu düşünsünler! Sadece kırmızı top nedeniyle maçın tehiri veya klasik cümlelerle atlatılan bu 90 dakika, kanımca o gün bal gibi oynanırdı! Son paragrafımız 6 gollü derbinin uzun yıllar konuşulacak olması ve yoluna devam eden Avcı’nın takımı Başakşehir’in kazanma arzusu, istikralı taktik başarısıdır! Canımı sıkan da hakemlerin net pozisyonlarda dahi VAR’a başvurmasıdır!