Cüneyt Arcayürek

Bayram... Siyasal Durum... İzin vs...

04 Ekim 2014 Cumartesi

Başkalarını bilmem ama beni ve benim gibi düşünenleri savaş korkusu sardığını söyleyebilirim.
Korkunun kaynağında, sürekli... aksini savunanlara karşın İslama sarılan işte IŞİD örneği, sözüm ona din uğruna eli kanlı örgüte dönüşenlerin sergilediği, insanlığı çiğneyen iğrenç uygulamalar yatıyor.
IŞİD, Suriye’de Esad’a karşı mücadeleye girdiği için Ankara hükümetlerinin de reddettiklerine göre hadi diyelim ki maddi, örneğin silahla beslenmeyen ama bir terör örgütü olduğunu umursamayan desteğiyle bugünlere geldi.
Dış ülkelerde eleştiri okları yoğunlaşınca, hele ABD’ye gidip geldikten sonra AKP hükümetlerinin dün de bugün de başındaki adam; nihayet IŞİD’e terör örgütü demeye başladı.
Acaba neden yakın günlere dek IŞİD’e terör örgütü diyemedi? Acaba; Türkiye için de bir tehlike arz etmeye başladığından mı; yoksa yoksa kafasındaki hilafet zincirini bir devlet olduğu iddiasıyla ilan ettiği, bu nedenle sözle bile olsa dokunmamaya özen gösterdiğinden mi uzun süre IŞİD’e bir türlü terör örgütü diyemedi?

***

Tezkereyle birlikte artık terör örgütü IŞİD tehlikesini ülkemizden uzak tutmayı ya da etkisiz hale getirmeyi politik, askeri amacımız diye ön planda anlatıp savunuyor.
Bu konuda hükümetin tutarsız bir gerekçesi var. IŞİD şayet sınırlarımızı aşarak saldırırsa zaten asker gereken görevi yapacak. Bu durumda tezkereye gerek yok.
Ama IŞİD’i Irak ya da Suriye’de etkisiz duruma getirecek askeri yurtdışında müdahale için kullanacaksa o zaman tezkereye gereksiniyor hükümet. Ama Meclis’te de açıklandı. Esad’ı devirmeyi amaç edinen bir tezkere bu!
Başka gereksiz bir gerekçe daha: Dışarıya asker gönderme yetkisi isteyen tezkere Meclis’e geldiğinden beri, Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi’ne IŞİD’in yapacağı saldırıya derhal TSK’nin müdahale edeceğini söylemeye başladılar.
Zaten Türk topraklarına bir saldırı karşısında TSK’nin görevini yerine getireceği tartışmasız bilinirken; Genelkurmay Başkanı’nın da türbeyi savunmakla görevli askerlerimize, tabii kamuoyuna, bir saldırı olursa anında yanlarında olacakları güvencesi vermesi gerekli miydi?
Üstelik Türk toprakları ise türbe, orayı savunmak için tezkereye gerek var mıydı?

***

Ama AKP liderlerinin derdi başka! Onlar PKK’nin Suriye’deki kardeş terör örgütü PYD gibi IŞİD’i de, üç yıldır Suriye içindeki terör örgütlerini de besleyerek, bir türlü iktidarına son veremedikleri Esad’ı devirmek için kullanmanın peşinde.
Başbakan AD’nin HDP Eşbaşkanı’na, örneğin PYD terör örgütüne yardım etmek karşılığı Esad’ı devirmeye yönlendirmeyi içeren bir konuşma yaptığı açıklandı, yalanlanmadı.
IŞİD’i de bize karşı etkisiz duruma getireceği yerde, Esad’ı devirmeye yöneltmeye girişmesi, şaşırtıcı bir AKP icraatı olmayacak!

***

Adeta hükümet ortağı muamelesi gören Öcalan faktörü yine sahnede. HDP, hükümetle görüşüyor. Aldığı bilgi ve sonuçları İmralı’nın onayına, desteğine götürüyor.
İmralı da çözüm süreciyle ilgili hükümet kararlarını onaylıyor. Cezaevinden içimizdeki Kürtlere talimat verdiği yetmiyormuş gibi; Suriye’de örneğin Kobani’deki Kürtleri koruyamazsak, kent IŞİD’in eline düşerse çözüm sürecinin çökeceğini açıklıyor ve uzun süreli darbeler sürecinin başlayacağını içeren saçma sapan bir iddiada bulunuyor.
Bu sözleri ana muhalefet lideri söylese, başta Cumhurbaşbakanı, toplumu ayağa kaldırırlar; ama İmralı söyleyince aman incinmesin telaşı içinde sözlerini onaylayarak susmayı yeğliyorlar.

***

Diyeceksiniz ki Cumhurbaşkanı’nın Meclis’te bir başbakan üslubuyla konuşmasını sindirerek dert edinmeyen, sıfatı Başbakan AD; RTE’yi hâlâ başındaki hükümet başkanı, kendisini de emrindeki dışişleri bakanı görüyorsa...
…Cumhurbaşkanı’nın başbakan ağırlığı ve üslubuyla Meclis’te konuşmasını manevi ve yasal değerlerine hakaret kabul etmiyorsa...
…bizlere de bir başbakanın çizdiği bu hazin tabloyu hayretle izlemekten başka yapacak bir şey, söyleyecek bir söz kalmıyor!

***

Sevgili okurlar; öteden beri Şeker Bayramlarında üç, Kurban Bayramlarında dört gün izin kullanıyorum.
Bu bayramda da bugünden başlayarak gelecek çarşambaya kadar dört gün yazılara ara veriyorum.
Olabilirse tabii, her şey gönlünüzce olsun diyerek bayramınızı kutluyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları