İstanbul’un en eski orkestrası

13 Mart 2019 Çarşamba

İstanbul Devlet Senfoni, İstanbul’un en eski orkestrası, yıllardır göçebe olan topluluğumuz! AKM boşaltılalı beri değişik binalarda prova yapar, hemen her hafta değişik bir salonda konser verir. Her bir mekânın akustiğine uyum sağlamaya çalışır. Tek değişmeyen şey ona uzun yıllardır bağlı olan dinleyicisidir. Ellerinde program kataloğu, İDSO’yu dikkatle takip ederler. Son yıllarda değişmeyen bir başka şey de topluluğun büyük destekçisi Deniz Bank’ın sponsorluğu. Eh, dinleyicisi ve sponsor katkısı olan bir orkestra iyi programlar hazırlamak, daha gönülden çalmak için elinden geleni yapacaktır. Son zamanlardaki müdürü flüt sanatçısı Bülent Evcil’in de dünyanın değişik sahnelerinden tanıdığı ünlü şef ve solistler topluluğa renk katıyor. İDSO’nun ünlüler kadar, genç solistlerimizi ve şeflerimizi desteklemesi, Türk bestecilerine yer vermesi altı çizilecek maddeler. Geçen hafta hem orkestra şefi hem de flüt solisti olan ünlü Fransız sanatçı Patrick Gallois’yı ve sahnelerin yeni yıldızlarından çellist Jamal Aliyev’i dinledik. Gallois’nın deneyimine, Aliyev’in ateşli yorumuna hayran olduk. Brahms’ın 2. senfonisi boyunca ressam Tiina Osara’nın yaptığı doğaçlama tablo da çok ilgi çekiciydi.
Bütün bunlar gayretli atılımlar, ancak kadro sorunlarının endişesi ve Fulya’daki Süleyman Saba Salonu’nun mekân ve akustik olarak yetersizliği her güzel şeye gölge düşürüyordu. Neyse ki bundan sonra konserlerin çoğunun İ.B. Cemal Reşit Rey salonuna alınacağı müjdesini duyduk. Konumu ve akustiğiyle kentin en güzel salonunda çalmak, dahası prova yaptıkları mekânda konser verebilmek orkestra üyelerini de yüreklendirecektir.

Şef Jean Pêrisson’u yitirdik
Geçen hafta ünlü şef Jean Périsson 95 yaşında yaşama veda etti. 1924’te Güney Fransa’da doğmuş, Paris Konservatuvarında okumuş, 1965-70 arasında Paris Operası’nın sürekli şefi olmuş. Strazburg, Nice, Paris, San Francisco, Monte Carlo, Viyana, Japonya gibi dünyanın önemli sahnelerinde konser ve operalar yönetmiş. 1972-75 arasında Ankara’da CSO’nun daimi şefliğini yapmış ve 1973’te Tarcan’ın Keman Konçertosu’nun ilk çalınışını; 1976 yılında Ulvi Cemal Erkin’in ölmeden önce yazdığı “Senfonik Bölüm” ün ilk seslendirisini yapmış. Gürer Aykal onun için şöyle der: “Perisson son derece müzisyen bir orkestra şefiydi. Fransız eserlerini onun kadar güzel yöneteni, dünyada bile pek dinlemedim. Bana da, genç bir şef olarak, CSO’daki görevim için çok destek olmuştu.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları