Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yargıtay Başkanı'nın Uyarıları
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in, mahkeme kararı olmadan dinlenilen telefon konuşmalarının suç kanıtı olarak yargıya taşınması karşısında yargıç ve savcıları uyarmayı amaçlayan çağrısına, adalet mensupları kadar yürütme erki de kulak vermelidir.
Pazar günkü Hürriyet gazetesinde yayımlanan Oya Armutçu imzalı söyleşinin sahibi, “Teknoloji o kadar ilerlemiş ki başa çıkılamıyor bu işle” diyor.
Adaleti arayanların en büyük ve en son kapısı olan Yargıtay kurumuna her gün gelen dosyalarda giderek sayıları artan bu tür telekulak kanıtlarının yüksek yargıçları bunalttığını söylemek, abartılı bir yorum sayılmamalıdır.
Sayın Gerçeker, ülkemizde var olan bir kavram karışıklığına dikkatleri çekiyor.
Amaca ulaşmak için her şeyin geçerli olduğu görüşünü paylaşanların, “ne yapayım, başka türlü üstesinden gelemiyoruz?” düşüncesi ile görev yapmaları, bugünkü kavram kargaşasının nedenidir.
Bu, “amaca ulaşmak için her şeyin geçerli olduğu” görüşünün Machiavelli’nin savunduğu hiçbir ahlaki değeri dikkate almayan, kural ve dürüstlük dışı bir siyaset olduğunu bilenler için, Yargıtay Başkanı’nın uyarısı çok daha büyük önem taşır.
Yürütme erkinden oluşan sıkıntı
Yürütme erki, bir başka deyişle o erki halktan aldığı yetki ile üstlenmiş olan siyasal iktidar, amaca ulaşmak için her şeyin geçerli olduğu ilkesi ile mi işlerini yürütüyor? Güvenlik güçlerine bu doğrultuda görev veriyor da, yargı kurumu o güçler tarafından kendisine gönderilen zanlı ya da sanıkların suçlu olup olmadıkları konusunda “çok büyük sıkıntılar” çekiyor?
Gerçeker’in açıklamasının oluşturacağı tartışmalar bu sorunun da çözülmesine yardımcı olmalıdır.
Güvenlik görevlilerinin yasadışı işler yapan kişi ya da örgütleri izlemesi, yapılanlar için kanıt toplaması, yasama ve yürütme erklerinin de bu doğrultuda bu kurumların istedikleri olanakları sağlamaları elbette doğaldır. Ancak Yargıtay Başkanı’nın da altını çizdiği gibi, “en iyi mevzuatı da getirseniz, insanlar iyi niyetli değilse, sorumluluk duygusu yoksa ve o mevzuatı hukuka uygun bir şekilde uygulama niyetleri yoksa, hiçbir işe yaramadığı” da bilinmelidir.
Söz konusu uyarıdan anlaşılıyor ki, yüksek yargının başının önemli şikâyeti, iyi niyetli ve sorumluluk sahibi olmayanlardan doğmaktadır.
Nitekim “Teknoloji o kadar ilerlemiş ki, başa çıkılamıyor bu işle” diyor.
Hâkim ve savcılar itibar etmesin
Hâkim ve savcılardan yasal dayanağı bulunmayan, geçerliliği olmayan delillere itibar etmemelerini isteyen Yargıtay Başkanı’nın bu açıklamasının, Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu’nda tartışılarak bir içtihat hükmü kazanması, belki zaman alacaktır.
Ama, vatandaşın hâkimine, savcısına, yargısına tam anlamı ile güvenmesi gibi yıllardır hasretini çektiğimiz bir olgu da yerleşmiş olacaktır.
Galiba gerçek hukuk devletinden anladığınız da budur.
***
Mutlu, sağlıklı, huzurlu nice bayramlar dileği ile.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Milletvekili sayısı artacak
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- 'Asla yalnız yürümeyeceksin'
- Kapısı açık seyreden otobüsten böyle düştü!
- 'Dükkânı kapat gel diyor'
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı
- Nihal Candan için yeni karar