Erken Ölümler Ülkesi

01 Kasım 2014 Cumartesi

Tarih: 13 Mayıs 2014
Soma’da bir kömür madeninde çıkan yan-gında 301 madenci can veriyor. Nedeni baştan sona ihmaller dizisi.
Tarih: 25 Ekim 2014
Afyonkarahisar’dan Eskişehir’e öğrenci götüren bir otobüs “yoldan çıkarak şarampole devriliyor”. Sonuç; 6 öğrenci kaza yerinde, 2 öğrenci de hastanede ölüyor. Yaralı sayısı ise
21. Haberi mercek altına alıyoruz. Yol, “yol” değil. Şoför “kestirme” olsun diye jandarma bölgesi denilen ve ancak tek aracın gidebileceği “dağ yoluna” girmiş, şarampole devrilmemiş, uçuruma yuvarlanmış.
Tarih: 06 Eylül 2014
Mecidiyeköy’deki bir gökdelen inşaatında asansör 32. kattan yere çakılıyor. Oysa talimata göre asansörün 31. kattan yukarıya çıkmaması gerekiyor. Sonuç: 10 ölü.
Tarih: 28 Ekim 2014
Ermenek’te bir linyit madenini su basıyor; 18 işçi 350 metre aşağıda mahsur kalıyor. Bugün dördüncü gün, kurtarma çalışmaları sürüyor. Kurtarılma umudu neredeyse sıfır!
Tarih: 31 Ekim 2014
Yalvaç’tan Gelendost’a elma toplama işçile-rini götüren bir midibüs virajlı yolda şarampole yuvarlanıyor. Sonuç: 18 ölü.

***

Şeker Bayramı tatilinin başladığı 25 Temmuz 2014 Cuma gününden itibaren dört gün içinde yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarının bilançosu: 92 ölü, 657 yaralı.
Kurban Bayramı tatili boyunca meydana gelen 1.980 trafik kazasının bilançosu: 76 ölü,
4.129 yaralı.
Soma faciasında yaşamını yitiren işçiler dahil 1 Ocak 2014 - 30 Eylül 2014 tarihleri arasında iş kazalarında ölen işçi sayısı 1.415.

***

İktidar sözcüleri ağızlarını her açtıklarında ekonomimizin “büyümesinden”, 2023 yılında dünyanın en “büyük” 10 ekonomisi arasına gireceğinden söz ediyorlar.
Oysa “büyümek”, “büyük olmak” gelişmiş-lik anlamına gelmiyor. Her yıl binlerce genç insanımız madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda, yollarda ölüyorsa Türkiye’de gelişmişlikten söz edilebilir mi?
AKP kafasına göre sözgelimi İsviçre, Fin-landiya, İsveç dünya sıralamasında ilk 10’da olmayan “küçük” ülkeler, fakat gelişmişlik sıralamasında en ön sıradalar. İsveç’in kişi başına yıllık ulusal geliri 56.956, İsviçre’nin 50.532, Finlandiya’nın ise 44.419 dolar. Bu sayı Türkiye’de altı yıldır 10.000 dolardan 11.000dolara ulaşamıyor. Ülkemiz “insani gelişmişlik” açısından 2014 verilerine göre 187 ülke arasın-da ancak 69. sırada yer alıyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından üç yılda bir düzenlenen Pisa Raporu’nun 2012 yılı sayılarına göre ülkemiz-deki 7.-12. sınıf öğrencileri, raporlanan 65 ülke arasında matematikte ancak 44., okumada 42., fende de 43. sıraya yerleşebiliyor.
Uluslararası istatistikler iktidarın tüm söylem-lerine karşın insani gelişmişlikte nal topladığımı-zı ortaya koyuyor.
İsterseniz tüm Türkiye’ye duble yollar döşe-yin, dev köprüler, dev havalimanları inşa edin, boğazların altına tüneller kazın, ülkeyi binlerce gökdelen, yüzlerce AVM ile donatın, bunlarla ancak gayrisafi milli geliri büyütebilir, fakat gelişmişlik sağlayamazsınız.
Gelişmişliğin bir göstergesi de kurallı toplum olmaktır. Gelişmiş toplumlarda hayatlar belli kurallar içinde yaşanır. Eğer gerekli kurallar konmamışsa veya konulan kurallara uyulup uyulmadığı kural koyucular tarafından denetlen-miyorsa yazımızın ilk bölümünde örneklediğimiz kıyımların yaşanması doğaldır.
Kurallı toplumun temelini bilinçli bireyler oluş-turur. Bugünkü ilk ve ortaöğretim kurumlarında, üniversite ve yüksekokullarda uygulanan eğitim içerik ve biçimiyle bilinçli bireyler yetiştirmenin çok uzağındadır. İşsiz ve işsizlik üretmektedir.
Eğer bir şeyler bir an evvel değiştirilmezse -ki bu iktidardan bunları beklemek ham hayaldir-Türkiye “erken ölümler ülkesi” olarak kalmaya devam edecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları