AKP-Cemaat Kavgasına ‘İlahiyatçı’ Yorumu

28 Kasım 2013 Perşembe

CHP’li Özkes: Darbeler Birleştirdi, Çankaya Ayırıyor

Hükümet ile Gülen cemaati arasında “dershanelerin kapatılması” konusunda ortaya çıkan görüş ayrılığı giderek derinleşiyor. Her ikisi de belli dini kesimlere hitap eden taraflar arasındaki güç çekişmesinin tek nedeni dershaneler mi?
Geçmişte Üsküdar ve Beyoğlu müftülükleri görevlerinde bulunduğu için dini grup ve cemaatleri iyi tanıyan bir isim olan CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes dün gazetemizi ziyaret ettiğinde kendisine bu soruyu yönelttik. Öncelikle CHP’nin bu tartışmaya bakışını ortaya koyan Özkes, “Biz bu kavgada taraf tutmak için değil, halkın güçlüklerini ve eğitimin sorunlarını görerek bunun şu anda bir ihtiyaç olduğu düşüncesindeyiz. Ne zaman ki bu ihtiyacı ortadan kaldıracak bir altyapı kurulur o zaman dershanelere gerek kalmaz. Böyle ‘Ben yaptım, oldu’ yöntemi ile eğitimin sorunları çözülemez” dedi.
Üvey evlat muamelesi
Özkes, AKP ile cemaat arasındaki ilişkinin tarihsel gelişimini ise şöyle özetledi:
“AKP ‘Milli Görüş’, cemaat ise ‘Risale-i Nur’ geleneğinden doğan hareketler. 12 Eylül öncesi ayrı kulvarlarda olan bu iki kesim birbirlerine ağır suçlamalarda bulunurdu. Önce 12 Eylül ardından da 28 Şubat süreçleri sonrasında cemaat ile AKP birlikteliği oluştu. Ama cemaat AKP çatısında hep üvey evlat’ muamelesi gördü.”
Mavi Marmara ve PKK etkisi
Özkes’e göre 2010 referandumuna kadar beraber hareket ederek yüzde 58’ler seviyesinde bir toplam oya ulaşan AKP ve cemaat arasında iplerin kopmasına, bazı temel konularda menfaatlerin çatışır hale gelmesi neden oluyor. Hükümet ile cemaatin farklı noktalarda durduğu temel konuları da şöyle sıraladı:
1. Mavi Marmara olayı.
2. MİT Müsteşarı’nın yargılanmak istenmesi
3. Çözüm süreci.
4. Yurtdışında cemaatin Türk okullarına karşı, AKP’ye yakın çevrelerin okullar oluşturmaya başlaması ve hükümet denetimindeki TİKA ve Diyanet aracılığıyla cemaate alternatif faaliyetler yürütülmesi.
5. Dershaneler.
6. Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Dershaneler ‘Oslo şartı’ mı?
Özkes, dershaneler meselesinin, hükümetin PKK ile yürüttüğü çözüm süreci çerçevesinde de gündeme gelmiş olabileceği yönünde iddialar olduğunu da anımsatarak “Güneydoğu’da cemaatin dershanelerinden PKK’nin rahatsızlık duyduğu ve hatta Oslo görüşmelerinde örgüte bölgede dershanelerin kaldırılacağı sözü verildiği şeklinde iddialar var. Bölgede cemaate mensup üç imamın öldürülmüş olması da bu iddiaları kuvvetlendiriyor” dedi.
Köşk için ‘imam hatip’ koşuluna tepki
Özkes’e göre dershaneler kavgasının bu dönemde ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi. Özkes’e göre Gülen hareketi Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasına karşı olduğu için gerilim önümüzdeki aylarda daha da artacak. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın kısa süre önce yaptığı açıklamada AKP’nin kafasındaki arayışı “imam hatip mezunu cumhurbaşkanı” olarak dile getirdiğini anımsatan Özkes, böyle bir koşullanmaya tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Türkiye’de cumhurbaşkanı camiye imam seçilir gibi seçilmez. Cumhurbaşkanlığına seçim için ‘imam hatip mezuniyetini’ olmazsa olmaz koşul haline getirmek kesinlikle doğru bir şey değildir. Bunu bir imam hatip mezunu olarak ben söylüyorum. Bu koşulu öne sürenlere karşı biz de diyoruz ki, ‘kul hakkı yemeyen ve yedirmeyen, Müslümanı Müslümana kırdırmayan’ bir isim cumhurbaşkanı olmalıdır...”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları