Gazetemiz ‘Cumhuriyet’
Meriç Velidedeoğlu
Son Köşe Yazıları

Gazetemiz ‘Cumhuriyet’

10.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

17 yıldır ülkemizi yönetenlerin bu süreçte yarattıkları türlü olumsuzluklarla, hele toplumu, “82” milyonu bölen, ayrıştıran tutumlarıyla, yer yer çağdışı görüşleriyle, uygulamalarıyla -en ağır baskılara karşın- yılmadan savaşan, “1923 Devrimi”nin gazetesi, gazetemiz “Cumhuriyet” “95” yaşına girdi, 7 Mayıs günü; çok yoğun bir katılımla, İstanbul, İzmir ve Ankara’da kutlandı bu yeni yaşı.
Bilindiği gibi, Atatürk, adını koyduğu Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi’ye Söylev’de (Nutuk) oldukça geniş ölçüde yer vermiştir; dolaysiyle bu bağlamda Söylev’den alınacak görüşlerle, alıntılarla da, gazetemizin 95. yaşını anmayı sürdürelim diyorum değerli dostlar.
“Lozan Antlaşması”na göre, Türkiye ile Yunanistan arasında yapılacak “mübadele” Türkiye’deki Rumların Yunanistan’a, oradaki Türklerin de Türkiye’ye dönüşü ile ilgili olarak, bir grup milletvekilinin bu konuda -1924 yılında- hükümeti suçlayan gensoru önergesi, gittikçe İsmet Paşa hükümetini devirmeye, dolaysiyle “Cumhuriyet Rejimi”ne yönelik bir saldırı görünümü almaya başlar.
Ayrıca günümüzün “yalaka basını”nın, ağababası olan “Mütareke Basını” (Vatan, Tevhidi Efkâr, Tanin) hükümete, özellikle de, “Mübadele, İmar ve İskan Bakanı” olan Recep (Peker) Bey’e ağır sözlerle saldırılarını, yoğunlaştırarak sürdürür.
Kasım ayından önce başlayan bu eleştiri fırtınası, “8 Kasım 1924” gününe dek sürer; o günkü Meclis oturumunda, bir ara söz alan İzmir Milletvekili Yunus Nadi kürsüye çıkar; dile getirdiklerini, Söylev’den (Nutuk) alıntılayalım:
“Baylar, memleketin yönetim biçimi söz konusudur, Cumhuriyet rejimi söz konusudur. Her şeyden önce bu işi görüşmek gerekir! (...) Cumhuriyet gelişerek mi ulusal egemenlik doğmuş, yoksa ulusal egemenlik gelişerek mi Cumhuriyet doğmuştur? gibi bir kuramı tartışmak yersizdir.
Cumhuriyet’i beyenmeyen adamlar vardır. Açıkça söylemedikleri şeyi, içlerinde besleyen yaratıklar vardır ve aramızdadırlar. Böyle adamların kafası ezilir, baylar!” dedikten sonra da, Yunus Nadi şöyle sürdürür:
“Özel ve gizli düzenlerle kimi amaçlara ulaşırız kuruntusunda bulunmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin köşesinde oturarak bunları yapmak büyük saygısızlıktır, kabul etmeyiz efendim!” diyerek de noktalar konuşmasını, Yunus Nadi...
Kuşkusuz, “Cumhuriyet” ilanında, 1921 Anayasası’nda yapılacak değişiklik için, “Türkiye Devleti’nin hükümet biçimi cumhuriyettir!” maddesinin ve öteki düzenlemelerin kabulü için yapılan Meclis toplantısında, beliren karşı görüşlere; özellikle, “Anayasayı biz yapabilir miyiz” sorusuna doyurucu yanıt Yunus Nadi’den gelir, şöyle:
“Her ülke ilk kez Anayasa yaparken bu iş için bir ‘Kurucu Meclis’ oluşturmuştur. Bizde ise, ayrıca bir Kurucu Meclis, açıkça belirtilmemiştir. (...) Duraksamayalım!” diyerek yaptığı vurgulamadan sonra da şöyle sürdürecektir konuşmasını:
“Şimdi biz, ‘Hükümet’ bunalımının giderilmesini, Başkan Paşa Hazretleri’ne bıraktık. O da bize, bu öneriyi getirdi” diyerek, her an Atatürk’ün yanında olduğunu belirtir Yunus Nadi...
Ve değerli dostlar, gazetemiz Cumhuriyet’in nasıl doğduğuna, dakikası dakikasına tanık olan, daha sonraları da “İst. Üniversitesi Hukuk Fakültesi” öğretim üyesi olarak görev yapacak olan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu da, yarım yüzyıl süreyle yer alacaktır Cumhuriyet’in yazar kadrosunda.
Ankara Lisesi’nde okurken Meclis’te de “kâtip” (yazman) olarak çalışan H.V. Velidedeoğlu, “İlk Meclis” adlı kitabında Yunus Nadi’yi bize: “(...) kalın sesi, burnunun üstünde dolaşan bir yayla tutturulmuş ilginç gözlüğü, vakarlı duruşuyla İlk Meclis’in hemen göze çarpan üyelerinden biriydi. Bütün milletvekillerinin ona karşı özel bir saygı gösterdiklerine tanık olurduk!” diye başlayarak tanıtacaktır.
Evet değerli dostlar, düşünür Kierkegaard’ın dediği gibi, “Hayatı ileriye dönük yaşar, geriye dönerek anlarız!”
Bugün, gazetemiz Cumhuriyet’in yönetiminin başında olan Sayın Alev Coşkun’u, Genel Yayın Yönetmeni Sayın Aykut Küçükkaya’yı ve tüm çalışanlarını, yürekten kutlar, saygılarımı sunarım!..
Kuşkusuz “teşekkürlerimi” de...  

Yazarın Son Yazıları

Erasmus

Erasmus

Devamını Oku
19.03.2021
‘12 Mart 1921’

“Değerli dostlar bugün, ‘12 Mart günü’, Ulusal Kurtuluş Savaşı sürecinin önemli tarihlerinden birini oluşturur.

Devamını Oku
12.03.2021
‘Manifesto!’

‘Manifesto!’

Devamını Oku
05.03.2021
‘Elli Yıl’

‘Elli Yıl’

Devamını Oku
26.02.2021
Haddini Bil!

Haddini Bil!

Devamını Oku
19.02.2021
Bölme mi? Parçalama mı?..

Bölme mi? Parçalama mı?..

Devamını Oku
12.02.2021
‘Kıht-ı rical!’

‘Kıht-ı rical!’

Devamını Oku
05.02.2021
‘Aşı’ ve ‘mumlar’

‘Aşı’ ve ‘mumlar’

Devamını Oku
29.01.2021
Siyasal terör!

Siyasal terör!

Devamını Oku
22.01.2021
‘Geleceksizlik!’

‘Geleceksizlik!’

Devamını Oku
15.01.2021
Yeni bir kavram dolayısıyla...

Yeni bir kavram dolayısıyla...

Devamını Oku
08.01.2021
İlk gün

İlk gün

Devamını Oku
01.01.2021
İsmet İNÖNÜ

İsmet İNÖNÜ

Devamını Oku
25.12.2020
‘Şikâyetname’

‘Şikâyetname’

Devamını Oku
18.12.2020
‘Şeriat bizim hukukumuzdur!’

‘Şeriat bizim hukukumuzdur!’

Devamını Oku
11.12.2020
‘Rüzgâr eken fırtına biçer!’

‘Rüzgâr eken fırtına biçer!’

Devamını Oku
04.12.2020
‘Hukuk Devleti’ mi? ‘Kişi Devleti’ mi?

‘Hukuk Devleti’ mi? ‘Kişi Devleti’ mi?

Devamını Oku
20.11.2020
Depremle birlikte yaşamak

Depremle birlikte yaşamak

Devamını Oku
06.11.2020
‘Kıht-ı Rical’

‘Kıht-ı Rical’

Devamını Oku
23.10.2020
‘Quo vadis?’

‘Quo vadis?’

Devamını Oku
16.10.2020
Dünya Kız Çocukları Günü

Dünya Kız Çocukları Günü

Devamını Oku
09.10.2020
‘26 Eylül’ dolaysiyle!

‘26 Eylül’ dolaysiyle!

Devamını Oku
02.10.2020
Yarın ‘26 Eylül Dil Bayramı’!

Yarın ‘26 Eylül Dil Bayramı’!

Devamını Oku
25.09.2020
‘Torpil’

‘Torpil’

Devamını Oku
18.09.2020
İlahiyatçı ne diyor?

İlahiyatçı ne diyor?

Devamını Oku
11.09.2020
Yine mi?

Yine mi?

Devamını Oku
04.09.2020
‘Ağustos’ ayı

‘Ağustos’ ayı

Devamını Oku
28.08.2020
‘Bir fikir gazetesinde otuz yıl’

‘Bir fikir gazetesinde otuz yıl’

Devamını Oku
21.08.2020
‘Mecelle’

‘Mecelle’

Devamını Oku
14.08.2020
Lozan’dan Lozan’a!

Lozan’dan Lozan’a!

Devamını Oku
07.08.2020
‘24 Temmuz Lozan Günü’

‘24 Temmuz Lozan Günü’

Devamını Oku
24.07.2020
86 yıllık...

86 yıllık...

Devamını Oku
17.07.2020
Düğme

Düğme

Devamını Oku
10.07.2020
Bir zamanlar...

Bir zamanlar...

Devamını Oku
26.06.2020
‘Kavrulmak’ ve ‘savrulmak’

‘Kavrulmak’ ve ‘savrulmak’

Devamını Oku
19.06.2020
Ekonomiye sıra nasıl gelsin ki?

Ekonomiye sıra nasıl gelsin ki?

Devamını Oku
12.06.2020
‘65 yaş üstü’

‘65 yaş üstü’

Devamını Oku
05.06.2020
‘Ben ben ben demokrasisi!’

‘Ben ben ben demokrasisi!

Devamını Oku
29.05.2020
İkileşti mi?

İkileşti mi?

Devamını Oku
22.05.2020
“Çekildik...

“Çekildik...

Devamını Oku
15.05.2020