Adnan Dinçer

Ligin kahrı...

22 Mayıs 2019 Çarşamba

Alışmak kötüdür. Futbolu seven toplum olarak ekseninden kaydırmaya devam ediyoruz. Bazı kişiler kendilerini aşan hatta sosyolojik olayları da sallamayan bir ego içinde tehlikeli davranış gösteriyor. Hepimiz yaşadığımız dünyada bir fert olarak kurallara uymak zorundayız. Sadece bir hakemin düdüğüne, bir kalecinin kurtarışına veya golü atamayan futbolcuya yüklenerek futbolu konuşamayız. Lig bir bütündür ve sadece sahada oynanan olmak zorundadır. Mutlaka dengeli olmayan şartlarda oynayan rakipleri ve onu yönetenleri de konuşmak lazım. Şampiyon G.Saray, kupayı alırken kümeden düşen Akhisar’ı da yenerek yılın takımı oldu. Olmalıydı! Çünkü F.Bahçe ligde kalma savaşı verirken Beşiktaş kendiyle uğraştı, adeta başarısız olmak için didindi durdu. Sözde sahada oynanan futbola kurban edildi. Teknik adamların geçimsizliklerine ve ayrımcılıklarına tanık olduk. Ligin son haftasında en son düşen takım belli olacak. Medya artık farklı. Bilinen bazı nedenlerle endüstriyel futbol dünyasını adeta kötü kullanma adına eleştireceğine, suskun kalarak tribünleri ateşliyor. Çık sokağa herkes futbolu biliyor! Bu, kariyere, diplomaya, emeklere, yaşamını verdiği işine sahip kişilere saygısızlıktır. Son model artık kolay yol olan amigolarla taraftara, teknik adam seçmeye kadar uzandı!
Bu sezon ülkemiz, yabancıların altın yılı oldu. Ekonomik krize karşın cepleri, hayal edemeyecekleri paralarla doldu. Küme düşen takımlarda dahi yedek kulübesi yabancı futbolcularla doldu. Bu mudur Türk futbolu? Bu ligi nasıl oynarsanız oynayın, kimileri şampiyon olur bazıları da küme düşer. Asıl başarı yurtdışı rekabette kazanılacak büyük paralar ve futbolumuzu temsil ile olacaktır. Şu anda bu şansı yakalayan kadrolarda hangi yerli futbolcu gündemde? Şahsen sadece kendini, kendi gençleri ile yenileyen ve bana göre yılın takımı olan Trabzonspor’u konuşurum. Kaleci Uğurcan dışında takımı 5-6 gençle takviye edip dipten alan yönetim ve Ünal Karaman çok başarılıdır.
Benim futbol üzerinden üzüntüm, gerilen ortamların nedeni olan hakemlerin tutumu sonucu VAR ile uyumsuzluğunun net görüntüsü olmuştur. Hataların düzeltilmesi adına uygulanan VAR, daha da yanlışların nedeni olan bir imaj bırakmıştır toplumda! Bir başka durum da -her yiğidin kalbinde bir aslan yatsa da- ekran yorumlarının yanlı tutumudur. Kulüp TV’leri dışında objektif olması gereken spor programları bazen kahve edebiyatı ve bazen de yandaş tavırları açık yorumları ile kalite eksikliği yaratmıştır.
Futbol değişmekte ve doğru oynama adına buna paralel yayınlar ihmal edilmektedir. Oysa gelişen bu endüstri içinde temel prensipler vardır ki, adına “eğitim” denir. Hatırlatırsam: Avrupa’yı temsil edecek, final şansını kendi arasında oynayacak olan dört İngiliz takımı ve Ajax ciddi bir örnek olur! Kısacası çok kahırlı bir lig yaşadık ve buradan kârlı çıkanların dahi şikâyet ettiği kavgalarımız oldu. Bize sadece kahrı kaldı. Kuralına uygun kimse sevinemedi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tek çare 24 Nisan 2024
Nihayet 20 Nisan 2024
Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları