Çiğdem Toker

Katar Hükümeti TSK’ye Ortak mı?

17 Kasım 2014 Pazartesi

Zor soru. Ama -hiç değilse- son ayların gözde kavramı “kamu güvenliği” adına yanıtlanmalı.
Sorunun sebebini açmadan önce bir not:
Katmercilere verilen 65 TOMA ihalesinden sonra; Emniyet’in 10 gün önce gizli ve davet usulü 251 adetlik bir ihale daha yaptığını; 51 TOMA’nın Katar hükümeti ortaklı BMC’ye sipariş edildiği duyumlarını aktardığım yazıya, olumlu-olumsuz açıklama gelmedi.
Ne şirketten ne de Emniyet’ten.
İhtimal; bugünkü Plan Bütçe Komisyonu prog-ramında görünen İçişleri Bakanlığı-Emniyet bütçesinde konu açıklığa kavuşur.

***

Başlıktaki soru, Ethem Sancak’ın, BMC’nin yüzde 49 payını Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi’ne satması sebebiyle önemli.
İlk kez de ben soruyor değilim üstelik. TOMA ihalesinden aylar önce, temmuzda CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı Meclis gündemine taşımış bu konuyu.
TSK’nin zırhlı araç ihtiyacını karşılayan BMC’nin “borçları sıfırlanarak” Katar Silahlı Kuvvetleri’ne satıldığını belirtip Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a şu soruları yöneltmiş:
-Ethem Sancak’ın BMC özelleştirmesi dışında, Katar Devleti ile askeri alanda başka ticari anlaşmaları bulunmakta mıdır?
-BMC, bugüne dek TSK için ne tür araçlar üretmiştir? Şu an sipariş aşamasında olan araçlar var mıdır?
-AKP hükümeti ve MSB, Türkiye’nin stratejik kurumlarının BMC örneğinde görüldüğü gibi özelleştirme yoluyla, dolaylı olarak bir başka ülkenin silahlı kuvvetleri ile ortaklığından doğan risklerin farkında mıdır?
-Sancak’ın BMC dışında, Katar Devleti ile askeri alanda başka ticari anlaşmaları bulun-makta mıdır?
-BMC’yi satın alan, Ethem Sancak’a ait ES Mali Yatırım AŞ’ye ortak olan Katar Silahlı Kuvvetleri, dolaylı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ortağı mı olmuştur?
-BMC’nin, ES Mali Yatırım AŞ tarafından satın alınmasından sonra, TSK envanteri için yapılan toplam ihale miktarı ve tutarı ne olmuştur?
Demirçalı’yı, üç buçuk ay önceki önergesine cevap gelip gelmediğini sormak üzere aradığımda “Gelmedi” dedi. BMC’nin; TSK’ye Kirpi, kamyon ve zırhlı araç sağladığını anımsatan Demirçalı, “Böyle bir şirkete Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ortaklığı Türkiye’nin milli savunması için kabul edilemez bir zafiyettir. AKP Hükümeti’nin sıkça söylediği, Türkiye’nin milli güvenliğine ‘dış mihrakların’ ortaklığına işare tetmektedir” diyor.

***

Peki Emniyet’in 18 gün arayla davet usulü iki gizli ihale açarak 315 TOMA siparişi vermesi ne anlama geliyor?
Sorunun pek çok boyutu var. Bir kere sayının yüksekliği, iktidarın 2015’i, -en hafif tabirle-siyasi gerginliklerin artacağı bir yıl olarak gördüğünü anlatıyor. Belli ki, mevcut TOMA envanteri ye-tersiz bulunuyor. Gezi’ye kadar, TOMA sayısı hakkında kamuoyuna -parti parti de olsa- bilgi veriliyordu. İhaleler bu kadar gizli değildi. Ancak bugün, gizlilik perdesi öyle kalınlaştı ki, bu bilgi Meclis’ten bile saklanıyor.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, geçenlerde sormuş “Kaç TOMA var?” diye. İçişleri Bakanı Ala, “Toplumsal olaylarda zafiyete düşülmeyecek şekilde, yeteri kadar” yanıtını vermiş.
“Yeteri kadar” nedir, anlamak zor. İnternette çıkan “Emniyet envanterinde 540 adet, Jandarma envanterinde 143 adet TOMA bulunmaktadır” bilgisinin doğruluğundan da emin değiliz.
Yine de emin olduğumuz bir şey var:
O da bu kadar büyük ölçekli bir ihalenin, Kamu İhale Kanunu dışında tutularak yapılmasının, bazı davetli firmalara önceden söz verildiği kuşkusuna yol açtığı.
Bu kuşkuyu, Sancak’ın müşterisi hazır BMC’yi değerinin çok altında ve “sorunsuz” satın alması, devirle 220 dönümlük değerli bir arsanın da sahibi haline gelmesi, hemen sonra Katar Hükümeti’nin ortaklığıyla birlikte düşünmeli. Yanı sıra İzmir iş dünyasının, bu arsanın çok büyük rant yaratma kapasitesine sahip olduğunu aylar önce dile getirdiğini de not düşelim.
Bu karışık ve ağır tablonun içinde, ilginç bir ayrıntı da şekilleniyor:
Merkezi Ankara’da olan Nurol istisna; son ihalelerle İzmir, Türkiye’nin TOMA üretim üs-süne dönüşecek. BMC Bornova’da, 65 TOMA için kolları sıvayan Katmerciler Çiğli’de. Volkan İtfaiye ise Torbalı’da....
Bu ayrıntıdan sonra baştaki soruyu başka bir soruyla açalım:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eylül ayında başkenti Doha ziyareti sonrası “Katar’ın, Türkiye’deki reel yatırımlar noktasında hassasiyetlerinin daha da artacağını görüyorum” sözü dolaylı bir sinyal miydi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları