Gözdağı Hapsi!.

18 Kasım 2014 Salı

Bir bilim adamı hapse giriyor.
Prof. Dr. Rennan Pekünlü.
Ege Üniversitesi Astronomi ve UzayBilimleri Bölümü Öğretim Üyesi.
Plazma fiziği ve manyetohidrodinamik alanlarında çok sayıda çalışması var
Aklı, bilimi, aydınlığı savunuyor.
Onlarca hukuksuzluğun yaşandığı bu ülkede türbanlı bir öğrencinin öğretim hakkını engellediği iddiasıyla mahkemece en üst sınırdan ceza aldı.
Durdurulmazsa birkaç gün içinde hapse girecek.
Ne yapmış Pekünlü?
Bugün de geçerli Danıştay, Anayasa Mahkemesi, AİHM kararlarına dayanarak türbanla derse girmek isteyen bir öğrenciyi uyarmış.
İşin özü, yasaları dikkate almış, gözetmiş...
                                                            ***
Peki, öğrencinin girmediği, engellendiği tek bir ders var mı?
Yok.
Herhangi bir fiziki engelleme, eylem, bir zarar var mı?
O da yok.
Ne var.
Sadece tutanakla belirlenen bir uyarı, hepsi o.
Karşılığında alt sınırı bir, üst sınırı üç yıl olan bir suçla ilgili, 2 yıl altı aylık mahkûmiyet.
İki yıllık sınırın üstünde bir ceza verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme haklarının yitirilmesi...
Yani kaçış yok, illa ki hapishaneye atılacak Pekünlü...
                                                            ***
Cezanın Yargıtay’ca onaylanmasından sonra “Anayasaya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurudan da bir sonuç yok.
Türban serbestliği getiren yasalar hakkında, laikliğe aykırılık nedeniyle bugün de hâlâ geçerli olan iptal kararlarını veren aynı AYM, bu başvuruyu reddetti...
Baştan beri ne suçlamanın ne de mahkûmiyetin bir dayanağı var.
Türkiye’nin son dönemdeki hukuk sistemi, ayrışma ve çatışma ortada.
Kamu vicdanında kabul görmeyen mahkeme kararları, Silivri davalarında yaşanan hukuksuz cezalar ortada.
Yeniden yargılama kararları ortada...
                                                            ***
Hukuksuz bir durumdur Pekünlü’nün yaşadığı.
Sistematik biçimde yeni rejimin bütün aygıtları tarafından linç öznesi olarak seçildiği anlaşılıyor.
Ona verilen cezayla kamuoyunun susturulduğu, üniversitelerin tepkisiz bırakıldığı görülüyor.
Sonuç ortada...
Kamuda, TBMM’de, hatta ilkokullarda türban serbestliği...
                                                            ***
Şimdi birçok meslek örgütü, çeşitli sivil kuruluşlar, infazın durdurulmasını ve yeniden yargılamayı istiyor Pekünlü için.
Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği Yönetim Kurulu’nun açıklamasında olduğu gibi, yeni rejimin üniversite dahil yaşamın her alanına yönelik dayatmacı, baskıcı politikalarına karşı çıkılmalıdır.
Bu politikalar, sermaye yanlısı bir düzen için halkın tebaalaştırılması çabalarının bir uzantısıdır; sessiz kalınmamalıdır.
Pekünlü özgür kalmalıdır, özgürlüğü savunulmalıdır...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları