‘Yunan’

‘Yunan’

11.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini Ekrem İmamoğlu’nun kazanması üzerine en akla ziyan tepki, bir meczubun, “böylelikle seçimi Yunan kazandı” türünden yavesiydi. Bu yaveye başta meczubun tartışmanın odağına yerleştirdiği Trabzon olmak üzere, her yerden gereken tepki gecikmeden geldi. Halk bu Yunan tartışmasından sonra, Ekrem İmamoğlu’nu daha da bir bağrına basar oldu.
Tartışmanın Yunan kavramı çevresinde oluşması da raslantı mı acaba?
Gariptir, “Yunan”a tepki gösteren toplumun çoğu sözcüğün nereden geldiğini bilmez.
Bizde Yunan dendi mi, Ege’nin batısında oturanlar akla gelir.
Oysa, Persler’in İyon sözcüğünü kendilerine göre telaffuz etmelerinden türemiş olan Yunan sözcüğü kaynağında Ege’nin batısını değil, doğusunu, yani Batı Anadolu’yu kastetmektedir. Zaten Ege’nin batısındakiler de kendilerine Yunan demez, Ellen diye adlandırırlar.
Tarihe, ırkın veya henadanın ya da dinin dar çerçevesinden değil de, toprağın bütünü açısından bakanların, Ege’nin öte yakasından gelenlerin, 9 Eylül 1922 günü nihayet geldikleri topraklara gerisin geriye gönderilmelerini, Hector’un intikamı olarak algılamalarını, ırk veya hanedan temelli görüşlülerce anlaşılamamasını yadırgamamalıyız.
Cumhuriyete gelinceye dek, kendi tarihlerini bir hanedanın öyküsü ile karıştıran onlar, bu toprakların geçmiş zenginliklerine sahip çıkmayı da zinhar düşünmemişlerdir.
Oysa bin kültürlerin ülkesi Anadolu’nun zenginlikleri, onun mirasının sahip çıkabildiğimiz kadarıyla bizimdir.

***

Cumhuriyet bu gerçeğin farkında olduğu için, o zamana kadar uygulanan bir hanedan veya dinle sınırlı kalmayıp, üstünde filizlendiği toprağın gelmiş geçmiş tüm zenginliklerini kucaklayan tarih anlayışını benimseyerek evlatlarına da onu aşılamaya çalışmıştır.
Emre Kongar Hoca, Sabahattin Eyüboğlu ve Kemal Tahir’e gönderme yaparak, bu iki grubu Eyyubiler ve Tahiriler olarak adlandırıyor ve son yıllarda yazın ve düşün yaşamımızda bu iki grup arasındaki büyük tartışmasının altını çiziyor.
Tahiri ekolünün oluşmasında İdris Küçükömer’in ciddi katkısını da göz ardı etmeyen Emre Hoca’nın parlak zekâsının ürünü olan bu tasnifte, Tahiriler, Cumhuriyet devrimlerini İslama karşı bir hareket olarak görenleri temsil ederken, Eyyubiler ise Cumhuriyet devriminin temellerini bu toprakların antikçağdaki uygarlıklarına kadar uzandığını savlayanları temsil ediyor.

***

Emre Hoca’nın tanısı, son zamanlarda yaşadığımız tartışmaların da aydınlanmasına yardımcı oluyor, hatta İstanbul seçiminin özüne de ışık tutuyor.
Gerçekten de şu anda Türkiye’de, büyük çelişki uygarlık, demokrasi, bilim, aydınlanma kısacası Cumhuriyetin kazanımı olarak nitelenebilecek ne varsa bunlara din karşıtı oldukları gerekçesiyle karşı çıkarken Osmanlı kalkanı arkasına toplanan gericiler ile bu toprakların kadim dönemlerden bu yana oluşturduğu bütün değerlere sahip çıkan, bunları çağdaş uygarlığın kazanımlarıyla harmanlayarak, bu bin kavimli eşsiz mozaiği koruyup zenginleştirmeye çalışan Cumhuriyetçiler arasında yaşanmaktadır.
Bu hengâme içinde, Tahiricilerin sol kanadını oluşturduklarını savlayan “yetmez ama evet”çilerin artık kapışma alanlarında yerleri kalmamıştır.
Onlar, gerici cepheye, Cumhuriyet, demokrasi ve uygarlık karşısındaki savaşlarında destek olma rollerinin gereğini yaparak, 12 Eylül 2010 referandumunda tarihi işlevlerini tamamlamışlardır.  

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023