Öztin Akgüç

TCMB’nin bağımsızlığı

17 Temmuz 2019 Çarşamba

Merkez bankacılığında 1990’lı yılların sonrasından itibaren değerler önceliği, paradigma bağımsızlıktır. Fiyat istikrarını ancak bağımsız merkez bankalarının gerçekleştirebileceği öngörüsü, bağımsızlık önceliğinin dayanağını oluşturur.
Doksanlı yılların sonlarında neo-liberal akımın da etkisiyle çoğu ülkede yasalar merkez bankalarının siyasi otoriteye karşı bağımsızlığını güçlendirme yönünde değiştirilmiştir. Türkiye’de de bu genel eğilimin etkisiyle 2001 yılında 4651 sayılı yasa ile TCMB’yi para politikasını belirleme, uygulama, enflasyonla mücadelede daha güçlü kılma; Bankanın bağımsızlığını, şeffaflığını, hesap verebilirliğini sağlama; para politikasının araçlarını seçme, kullanma yetkinliğini artırma amacıyla, 1211 sayılı TCMB kuruluş yasası büyük ölçüde değiştirilmiştir.
Yasaya “Merkez Bankası bağımsızdır” hükmünün konulması, Merkez Bankası’nın fiili bağımsızlığı için yeterli olmamakta; bağımsızlığın siyasal ve ekonomik ölçütlere göre irdelenmesi gerekmektedir. Siyasal, ekonomik bağımsızlıklara, daha ayrıntılı olarak finansal, işlevsel, kişisel bağımsızlıklar da eklenebilir.
Merkez bankalarının bağımsızlığı çeşitli açılardan irdelenmekle beraber, temel bağımsızlık bankanın siyasal bağımsızlığıdır. Siyasal bağımsızlığı olmayan bir merkez bankasının, araç seçme, finansal, işlevsel bağımsızlığı sözde kalmaktadır.
Bankanın siyasal bağımsızlığı irdelenirken, üst düzey yöneticilerinin atanması, seçilmesi, aranan nitelikler, görev süreleri, yeniden atanabilme, atanma tarihleri arasında farklılık, kararlarda hükümet onayı, talimat aranması, görevden alma, bankanın mülkiyeti gibi ölçütler göz önünde tutulmaktadır.
Siyasal bağımsızlık açısından, üst düzey yöneticilerin uzun süreli atanması, atamada belirli nitelikler aranması; yeniden atanmama, farklı tarihlerde atanma, nesnel yasal ölçütler dışında görevden alınmama, kararların hükümetlerin onayından geçmemesi, kamu otoritelerinin bankaya talimat vermemesi, talimat beklenmemesi, sermayenin tamamının devlete, kamu kurumlarına ait olmaması siyasal bağımsızlık için olumlu koşullar, ölçütler olarak kabul edilmektedir. TCMB’nin statüsü, fiili durumu, sözü edilen ölçütler açısından irdelenerek bağımsızlığı değerlendirilebilir.
TCBM üst düzey yöneticileri, yetkili organları siyasi otorite tarafından atanmaktadır.
Guvernör (Başkan) 1211 sayılı yasa düzenlemesine göre, Bakanlar Kurulu kararı ile atanırken, 703 sayılı KHK ile Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile atanmaktadır.
Başkan yardımcıları, Başkan’ın önerisi ile müşterek karar ile atanırken; 703 sayılı KHK düzenlemesiyle Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanmaktadır.
TCMB anonim şirket statüsünde olduğundan, Banka’nın yetkili organı, pay sahiplerinin oluşturduğu genel kuruldur. Hazine’nin payı yüzde 50’den fazla olduğundan genel kurulu siyasi otorite fiilen yönlendirmektedir. Genel kurulun önemli kararları da Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulurken, CHS sonrası Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yürürlüğe konulacaktır.
Banka meclisinin Başkan dışındaki altı üyesi genel kurul tarafından seçilmekte, fiilen Hazine, siyasal otorite tarafından atanmaktadır.
Para Politikası Kurulu; başkan, başkan yardımcıları, banka meclisine seçilen bir üye ile atanan bir üyeden oluşmakta, üyeler siyasal otorite tarafından atanmaktadır.
Üst düzey yöneticilerin görev süreleri kısa olup, beş yıllık süre 703 sayılı KHK ile daha da kısaltılarak dört yıla indirilmiştir. Üst düzey yöneticiler yeniden atanabilmektedir. Üst düzey yönetici olabilmek için 1211 sayılı yasanın öngördüğü nitelikler, koşullar, 703 sayılı KHK ile esnekleştirilerek atamalar daha da kuralsız hale getirilmiştir.
Görevden alınma, 1211 sayılı yasa ile görev ile bağdaşmayan yasakların gerçekleşmesi, görevin devamlı surette ifasını imkânsız kılacak durumlar ortaya çıkması koşullarına bağlanmışken; 703 KHK düzenlemesiyle gerekçe olmadan da görevlerine son verilebilmektedir.
Sermaye’nin yüzde 50’den fazlası Hazine’ye ait olduğundan, siyasal otorite Banka Meclisi ve Denetim Kurulu üyelerini fiilen atamakta, kararlarda etkili olmaktadır.
Üyeler, siyasal otorite tarafından kısa süreli atandıklarından, uygulamada, talimatla hareket etmekte, talimat beklemektedirler.
Siyasal bağımsızlık ölçütlerine göre, TCMB’nin şekli, göstermelik bağımsızlığı 703 sayılı KHK ile de tümüyle ortadan kalkmıştır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları