Gâvura Kızıp Oruç Bozmak

25 Kasım 2014 Salı

Cumhurbaşbakanımız, henüz sade başbakanımız iken buyurmuştu:
-Amacımız dindar ve kindar nesiller yetiştirmektir.
Kendisinin de, aynı kafada olanların da gözleri aydın! Dindar ve kindar nesiller yetişmiş de vali bile olmuş. Şu sözlere bakın:
-O eşkıya kılıklı insanlar, Müslümanları katlederken biz onların sinagoglarını yapıyoruz. İçimdeki büyük kin ile söylüyorum bunu...
“İçindeki büyük kin” ile konuşan Türkiye Cumhuriyeti devletinin Edirne Valisi Dursun Şahin’dir.
Evet efendim, aranan vali bulunmuştur!
Hem dindar, hem kindar.
Dindar ve kindar Dursun Şahin’i kızdıran ise İsrail’in, Mescidi Aksa’ya yönelik densiz, herkesin kınaması gereken girişimleri.
Peki onlar dediği kim?
Onlar dediği Türkiye’deki Yahudi TC vatandaşları.
Peki vali bey dindarlığından kaynaklanan bu kindarlığıyla ne yapmayı düşünüyor?
Edirne’de devletin restore ettirdiği büyük sinagoğu ibadet ve evlenme törenlerine kapatarak yalnızca müze olarak kullanıma açık bırakmayı düşünüyor.
Neden?
Çünkü İsrail Kudüs’te, Mescidi Aksa’da Müslümanlarına karşı hasmane tutum takınmış, biz de burada TC olarak Edirne’deki Yahudi kökenli yurttaşlarımızın, inanç özgürlüklerini çiğneriz.

***

“Ne alakası var kardeşim?” diye soracak olursanız, yanıt hazırdır:
-O Yahudi, Müslüman kardeşime onu yapıyor, ben de bu Yahudiye Müslüman kardeşime yapılana duyduğum kinle bunu yapıyorum.
Oysa o Yahudi başkadır, bu Yahudi başka. Ama onun kafası takılmıştır bir yere, anlamamakta direnir:
-Ben onu bunu anlamam o da Yahudi bu da Yahudi.
Genelleme yapmak, bir Yahudinin eyleminden dolayı bütün Yahudileri sorumlu tutmak ırkçılığın en büyük özelliklerinden biridir.
Unutmayalım! Ne zaman biri “Türkler, Yahudiler, Müslümanlar, Kürtler, Amerikalılar” diye bir genellemeye başlarsa söze bilin ki bir ırkçı ile karşı karşıyasınızdır.
Şaşmaz bir göstergedir bu.
Bu saplantı insanı aklından eder ve anayasa suçu işlemeye kadar götürür.
Tıpkı Edirne Valisi Dursun Şahin gibi.
Vali Bey ırkçı genellemelerle, kendisinin devletin temsilcisi olarak, ırk, dil, din farkı gözetmeksizin bütün yurttaşlarımıza karşı eşit davranmak zorunda olduğunu unutmuş görünüyor.
Oysa Vali Bey engellemeye çalıştığı, Yahudi vatandaşlarımızın inanç özgürlüklerini engellemeye kalkanlar olursa, onun karşısında durmak, o özgürlükleri savunmakla görevlidir.
Ama gel de bunu o kindar kafaya anlat!

***

Vali suç işlemiştir.
Valinin hemen görevden alınması ve hak-kında soruşturma açılması için izin verilmesi gerekmektedir.
Şu sıralarda, özür dilemeye pek meraklı görünen sade başbakanımız da gerçekten özür dilenecek bir yer arıyorsa öyle zaman içinde Dersim’e yolculuk yapmaya kalmadan önce, Türkiye’deki Yahudi vatandaşlarımızdan “onlar” diye söz edilerek ötekileştirilen Türk Yahudilerinden özür dilemelidir.
Kendisi bunu yapmayacaksa hiç değilse valisi Dursun Şahin’e bu özrü dilemesini söylemelidir.
Olayı cumartesi günü, o günü ve akşamı birlikte geçirdiğimiz Yahudi dostlarımdan haber aldım, dostlarım kırgın, öfkeli ve tedirgindi.
Ne söyleyeceğimi bilememenin şaşkınlığı ve utancı içinde kekeledim:
-Neyse ki, karardan vazgeçilmiş sinagog açılmış.
-Sinagog açılır dedi dostum, peki ya “o içindeki kin” ne olacak? Ben onunla nasıl yaşayacağım?
Verecek yanıt yoktu.
Son zamanlarda ötekileştirilen azınlıklarımızdan aldığımız tedirginlik kırgınlık dolu mesajlar çoğaldı.
Daha birkaç gün önce, Cumhuriyet Mario Levi’nin şu sözlerini yayınlamıştı:
-Günün birinde gidebilirim. Einstein, “Arılar yeryüzünden kaybolursa, insanın dört yıl ömrü kalır” diyordu.
Azınlıklar gittikten sonra, biz Anadolu in-sanlarının dirlik içinde daha kaç yıl ömürleri kalır dersiniz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları