Anadolu ve Papa…

28 Kasım 2014 Cuma

Sultan’ın, kadınları “insan” temelinde görmeyip eşitliği kadınlardan esirgediği bir ortamda, Papa 1. Fransis bugün Türkiye’ye geliyor. Papalık ile ilgili bir anıma yer vermek istiyorum!
2001’de Vatikan Müzesi’ni geziyordum. Kalabalık bir turist grubu arasındaydım. Bizden önceki grubun ayrılmasını beklememiz için bizi topluca 2. katta bir salona almışlardı. Beklemekten sıkılınca perdesi kapalı bir pencereyi araladım.
Aralamam ile şaşırmam bir oldu! Aşağıdan, önünde Türk bayrağı asılı siyah bir araba geçiyordu. Arabada Papa’ya güven mektubunu sunmaya giden, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden sınıf arkadaşım, “Türkiye’nin ilk kadın büyükelçisi” Filiz Dinçmen vardı.
Dinçmen, o gün de bir başka ilke imza atıyordu… Papa nezdindeki “dünyada ilk kadın ve ilk Müslüman kadın büyükelçi” oluyordu. Bu yazıyı Türk kadınları adına bu sorumluluğu yüklenen Filiz’e sunuyorum…

***

Dünyada “Hıristiyan” sözcüğü ilk kez Antakya’da kullanılmıştır. Hıristiyanlık başlangıçta Yahudiliğin bir mezhebi olarak algılanmış ve Hıristiyanlar için “Hristos (İsacı) denilmişti.
İlk kilise yine Antakya’da açıldı. İsa’nın havarilerinden Aziz Pavlus (St. Paul- St. Pierre) kilisenin kurucularındandır. Sonraları İsa’nın “halifesi” olarak kabul edildiği için günümüzde de “papalar halifelik” unvanını sürdürürler.
İncil’i ayrı yerlerde 4 aziz yazmıştır. Bunlardan birini Aziz Lukas Antakya’da, ötekisini Fırat Nehri üzerindeki “Hromgla’da (Rumkale)Aziz Yuhannes (St. John) yazdılar. İncil’in ortaya çıkışında ve Hıristiyanlığın yayılışında Anadolu önemli rol oynamıştır.
Aziz Yuhannes ile Anadolu’ya gelen İsa’nın annesi Meryem, Efes’te ölmüştü. Hıristiyanlık kaynakları Aziz Yuhannes adına dünyadaki 7 kutsal kiliseden söz ederler. Bunlar İzmir, Bergama, Selçuk, Akhisar, Sart, Alaşehir ve Pamukkale’de olmak üzere, hepsi de Anadolu’dadır.
Tarsuslu hemşerimiz, çok katı bir Yahudi olan Saul başlangıçta Hıristiyanlara karşı acımasız davranışlarda bulunmuş ancak sonradan Hıristiyanlığı benimseyerek Aziz Pavlus (St. Paul) adını almıştı. Kimilerine göre Hıristiyanlığı kuran İsa değil, Aziz Pavlus’tur. Avrupa’ya Hıristiyanlığı yaymış ve ikinci gidişinde Roma’da öldürülmüştü.
Anadolu’da ayrıca Hıristiyanlıkça “azize” kabul edilen kadınlar da doğmuştur. Örneğin Konyalı Azize Thekla, İzmitli Azize Barbara, Yalovalı Azize Helena
Rengeyikli arabası ile Kuzey Kutbu’na yakıştırılan çocukların sevgilisi Aziz Nikolas’ın (Noel Baba) Antalya Demreli hemşerimiz olduğunu da unutmayalım. Üstelik Aziz Nikolas’ın Kuzey Kutbu’na mal edilmesi, denizcilerin koruyucu azizliğine de ters düşer.

***

Papa 23. Yuhannes, 1935-45 yılları arasında İstanbul’da Harbiye’deki Kutsal Ruh Kilisesi’nde Angelo Giuseppe Roncalli adı ile görev yapmıştı. Pazar ayinlerinde İncil’i Türkçe okuturdu.
“Boğaziçi Sahilleri” adlı anılarında neden Türkçe öğrenmek istediğini anlatırken “Ben, Türkleri seviyorum. Uygarlık yolunda yeri hazır olan bu ulusun doğal yeteneklerini takdir ediyorum” diye yazmıştı.
2. Dünya Savaşı’nda Adolf Hitler’in Ankara’ya büyükelçi olarak sürdüğü Franz von Papen ile yakın ilişkileri vardı. Birlikte Yahudilerin kurtarılmalarında işbirliği yapmışlardı. Von Papen’in eşi, bazı günler Roncalli’nin ayaklarını yıkardı. 1958-63 arasında Papalık yaptı. İstanbul’da bir sokağa adı verildi.

***

13 Mayıs 1981’de Vatikan’da bir tören sırasında üstü açık arabasında halkı selamlayan Papa 2. Yuhannes Pavlus’a bir suikast girişimi yaşandı. Brovning marka, 9 mm’lik otomatik tabancasını ateşleyen kişi, vatandaşımız Mehmet Ali Ağca idi.
Papa, elinden ve karnından yaralanmış, ameliyat sonrası kurtarılmıştı. Meslektaşımız Abdi İpekçi’yi öldürdükten sonra kaçan Ağca, orada yakalanmış, yargılanarak cezaevine konulmuştu. Ağca’yı dört gün sonra affettiğini söyleyen Papa, 1983’te kendisini cezaevinde ziyaret etmişti. Cezasını tamamlayan Ağca 2010’da Türkiye’ye dönmüştü.
O günden sonra Papa, kurşun geçirmez araba ile dolaşıyordu. Türkiye’de bu ziyaret için 7 bin polisin görevlendirildiği bildiriliyor.

***

Papa 2. Yuhannes Pavlus’un “dinlerarası diyalog” başlatmasından cesaret alan Fethullah Gülen, 1998’de Vatikan’a gitti. Ankara’dan Dışişleri Bakanlığı’ndan gönderilen talimatla, sınıf arkadaşım Büyükelçi Altan Güven, daha sonra Filiz Dinçmen’in kullanacağı makam arabası '69le Gülen’i bu görüşmeye götürmek zorunda kalmıştı.
Papalığa göre yarım saat süren bu görüşmede, karşılıklı hediyeler verilmiş ve Feto, “Ben de Aziz Pavlos gibi hiç evlenmedim…” demişti. Görüşmede Türkiye ile Asya’da “yeni misyonerliğin temelleri” atılmıştı. Bu ilke kararı doğrultusunda “Feto’nun misyonerlerinin” Vatikan misyonerlik okulunda eğitimlerine başlanmıştı!

***

Latince “baba” anlamına gelen “papa” sözcüğünün günümüzde 266’ncısı olan 1. Francis, Arjantinlidir. (Yoksa “baba” sözcüğü dilimize Latinceden mi geçti?) Yurtdışına 8. gezisini Türkiye’ye yapan 1. Francis’ten önce, ülkemize 1967’den bu yana üç papa gelmişti.
“Kürtaja, ötanaziye, eşcinsel evliliğe” karşı sert tutumuyla tanınan Papa 1. Fransis, ülkesinde iken kiliseye otobüsle gidiyor ve kendi yemeklerini kendisi yapıyordu.
Arjantin’deyken bir konuşmasında “İsa Peygamber’in cüzamlılarla aynı suda yıkanıp hayat kadınlarıyla yemek yediğini ne çabuk unuttunuz! İsa, bizlere kardeşlerimizle kucaklaşmayı öğütlemişti!” demişti.
Sultan, konuğunu AK-Saray’da kabul edecek ve Papa cumartesi günü İstanbul’a gidecek. Kendinden önceki son iki papa da Türkiye’ye aynı tarihlerde gelmişlerdi. 30 Kasım, Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin kurucusu Aziz Andreas yortusu törenleri Papa’nın geliş tarihini belirledi.
1964’te Papa 4. Pavlus ile Ortodoks Patriği Athenagoras Kudüs’te İsa’nın mezar kilisesinde buluşarak dua etmişlerdi. Bu kez İstanbul’da Patrik Bartholomeos ile Papa 1. Fransis, Aziz Andreas gününde birlikte dua edecekler.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları