Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Güvenilmez ABD’yle güvenli bölge kurulur mu?
Suriye’nin kuzeyinde kurulacak güvenli bölge konusunda ABD’yle pazarlıklar sürse de, Türkiye, en yetkili ağızlardan ABD’ye güvenmediğini dillendiriyor. Ülkemizi yönetenler, ABD’nin Türkiye’yi oyaladığı yönündeki endişelerini saklamıyorlar. Bizzat Dışişleri Bakanı, “Münbiç gibi olmasına, ABD’nin oyalamasına izin vermeyiz” diyor. Deneyimli komutanlar; güvenli bölge tanımı, güvenli bölgeye ilişkin beklentileri, PKK terör örgütü ve uzantılarına yönelik tutumları taban tabana zıt olan iki ülkenin güvenli bölge konusunda uzlaşmasının hayal olduğunu söylüyorlar.
Bu noktada temel soru şu: Türkiye, Suriye’nin bütünlüğünü, Suriye’yi bölmek isteyen ABD’yle mi sağlayacak? Suriye’nin bütünlüğünü savunan Suriye devletiyle mi? PKK terör örgütü ve uzantılarına karşı çok haklı ve meşru bir mücadele yürüten Türkiye, bu terör örgütlerine “kara gücüm” diyen, onları Türkiye’ye karşı koruyan ABD’yle güvenli bölgenin derinliğine ilişkin kilometre hesabında uzlaşsa bile, esas meseleyi görmezden mi gelecek?
Bu sorulara yanıt ararken, hiç uzağa gitmeden, yakın dönemin yakıcı gündem maddesi olan S-400 konusunda ABD’nin bize neler dediğini anımsayalım. Anımsayalım ki, bugün ve gelecekte karşılaşacağımız soruları cevaplamak kolay olsun.
S- 400 pazarlıklarından ders alındı mı?
ABD, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemi almasını engelleyemeyince, önce Türkiye’yi F-35 savaş uçaklarının üretim sürecinden çıkardı. Hemen sonra, ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası’nı (CAATSA) gündeme aldı. Ardından da Türkiye’ye, “S-400’leri aldın, bari aktif hale getirme” demeye başladı. Türkiye’yi ikna etmek için de vaatlerini sıraladı.
S-400’leri aktif hale getirmezsen, serbest ticaret anlaşması yaparım; Obama döneminde satmadığım Patriot füzelerini satarım; seni yeniden F-35 savaş uçaklarının üretim sürecine dahil ederim.
ABD’nin etkili düşünce kuruluşlarından olan, ülkenin müesses nizamıyla derin ilişkileri bilinen Atlantik Konseyi’nin üyesi, Rand Corporation uzmanı Hans Binnendijk ise daha ileri gidip dış politika, savunma ve güvenlik çevrelerinin etkili yayın organı Defence News için kaleme aldığı yazıda özetle şunları önerdi:
Türkiye, NATO’nun S-400 sisteminden yararlanmasını sağlayabilir. S- 400 sistemini kullanacak kadro, çokuluslu hale getirilebilir, NATO personelinin kullanımına açılabilir. F-35 savaş uçakları, S-400 radarına girdiğinde, S-400 sisteminin çalıştırılması yasaklanabilir. S-400 savunma sisteminin hem NATO savunma ağı hem F-35 savaş uçaklarının bilgisayarıyla bağı koparılabilir. Böylelikle, S- 400’ler daha etkisiz bir hava savunma sistemine dönüşür, fakat bu, Erdoğan’ın ödemek durumunda kalacağı fiyatın bir parçası olur. (“A last chance for Turkey? There could still be time to fix the S-400 issue”, www.defencenews.com; 29 Temmuz)
Soru kısa ve acı. Türkiye, şimdiye dek pek çok konuda ABD’den yediği kazıkları unutup güvenli bölge konusunda ABD’ye nasıl güvenecek?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- 'Radikal adımlar atılmazsa...'
- Ece Üner'in 'Taha Hüseyin Karagöz' eleştirisi gündemde
- 'Ana hedef Recep Tayyip Erdoğan'
- 7 banka artık tek ATM'den hizmet verecek
- 2025'te dolar TL ne kadar olacak?
- Müdürün odasını bastı
- Emsal olacak bir karar: Kiracıya 55 günde jet tahliye!
- Erdoğan'dan 'operasyon' sonrası dikkat çeken açıklama
- Gök gürültülü sağanak yağış etkili olacak!
- Fenerbahçe'den İsmail Kartal kararı!