Hikmet Çetinkaya

Kumpasa Kumpas!..

04 Aralık 2014 Perşembe

Haberi Hürriyet’ten Toygun Atilla yazdı, dinlenen 160 adı...
Aslında bilinmeyen bir şey değildi “koca kulak” olayı...
Hem Ergenekon, hem Odatv, KCK, Balyoz, hem de Devrimci Karargâh, Poyrazköy, Fuhuş ve Casusluk davalarında kimlerin nasıl dinlendiğini, havuz gazetecileri az çok biliyordu...
Cemaat ve iktidar medyası, bir başka deyişle Fethullahçı sermayenin desteğiyle yayımlanmaya başlayan “sol görünümlü” tetikçi medya başı çekiyordu. (Gazete 15 Kasım 2007’de yayımlanmaya başladı.)
Gazete çıktıktan hemen sonra, övünmek gibi olmasın ama bu köşede o gazetenin “Fethullahçılar” tarafından finanse edildiğini yazdım.
Gazetenin o dönem görevli yöneticilerinin sesi soluğu çıkmadı...
Sözüm ona darbe karşıtı bir gazeteydi...
Liberaldi, özgürlükçüydü!
Neyse geçelim!
AKP 2002 seçimlerinde yüzde 35 oyla iktidara gelmişti...
Gülen cemaatiyle AKP ne denli uyum içindeydiler değil mi?
Cemaat istiyor, iktidar veriyordu...
Pek çok işadamı, sanayici, gazeteci, siyasetçi Pensilvanya’ya gidip Hocaefendi’yi ziyaret etmek için sıraya giriyordu...
AKP tek başına iktidardaydı ama Gülen cemaatiyle birlikte aynı yolda yürüyorlardı.
2007 seçimlerine gelindi...
Gelindi ama nasıl gelindi?
Darbe korkusuyla!

***

TSK’yi şöyle bir budamak gerekiyordu...
2005 Ağustosu’nda TSK’de komuta kademesi değişmişti...
Ankara’nın siyasi kulislerinde “darbe hazırlıklarının olduğu” konuşuluyordu...
Cemaat ve iktidar birlikte hareket etmeye karar verdiler ama çekiniyorlardı.
Kazasız belasız 2007 seçimlerine girmek için sakin görünmek gerekiyordu.
2006’da Mayıs ayında Cumhuriyet’e peş peşe atılan üç bomba, kanlı Danıştay saldırısı...
19 Ocak 2007’de Hrant Dink’in Agos gazetesinin önünde bir faşist tarafından silahla öldürülmesi...
27 Nisan 2007 e-muhtırası, ardından Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın Dolmabahçe Sarayı’nda baş başa görüşmeleri...
Erdoğan’ın görüşme sonrası şu ilginç açıklaması:
“Konuştuklarımız benimle mezara kadar gider, Büyükanıt konuşursa ben de konuşurum...”
Gerçeği söylemek gerekir:
“Şu ana dek ikisi de konuşmadı, sır olarak kaldı...”

***

Sonrası var!
12 Haziran 2007’de Ümraniye’de bombaların bulunması...
20 Haziran 2007’de Kuddisi Okkır’ın Ergenekon’dan gözaltına alınması...
22 Temmuz 2007’de AKP’nin zaferiyle sonuçlanan genel seçimler...
Yazar Ergün Poyraz’ın 27 Temmuz 2007’de yine gözaltına alınması, peşi sıra gelen Ergenekon dalgası...
Hürriyet’in haberini okurken 2008-2009 yıllarını anımsadım...
Gözaltıları, Ergenekon’un “para kasası” olarak gösterilen, zindanda ölümcül hastalığa yakalanan Kuddisi Okkır’ın yaşamını yitirmesini...
Beş parasız olduğunu toplum, öldükten sonra anlamıştı...
Arkadaşları aralarında para toplayarak Yalova’da toprağa vermişlerdi...
İlhan Selçuk için yapılan haberler:
“Cumhuriyet’i İlhan Selçuk bombalattı!”
O kadar çoktu ki dinlenen, suçsuz yere hapis yatan...
İntihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar...
Hukuk savaşımı veren kardeşi Ahmet Tatar ve ailesi...

***

Dinlemelerin en yoğun olduğu yıl 2008-2009...
Gözaltıların ve tutuklamaların en yoğun olduğu yıl...
Tetikçilerin çoğu ya havuz ya da cemaat medyasında...
Ortaklık bir yıl kadar önce 17/25 Aralık’ta bitti!
Kocakulak yine vardır, hiç kuşkunuz olmasın...
Demokrasi, özgürlük, barış gelmedikçe... Kutuplaşma daha derine indikçe...
Kumpasa kumpas, kulağa kulak demedikçe!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları