Tazyik-ül Taarruz

08 Aralık 2014 Pazartesi

KONYA - Besmele, hamdele, salvele...
Evvelen hasıl-ı kelam ile başlayayım:
Seyirciye zevk ettüren müsabakanın hikayesini yanda mukabele edeceksiniz!
Bendeniz, sizi istikbale hazırlamaya talibim...
Osmanlıca maç mütaalamı zat-ı şahanelerinize sunuyorum:
Cumuriyet-ül şehr-ü sultan-i Konya!
Stad-ül Torku...
Sıhhatler afiyet olsun inşallah...
Yedi cihan-ı çatır çatır çatlatan muazzam-ül Stad..
Stat-ül şahane..
41903 hadim-ül devlet-i Âli Osman-î nefer! (Ezcümle kapasiteli yani..)
Hükmü hümayün olmuş Konya’ya gelmişti Beşiktaş...
Statta 34 bin aşuk-u Siyah-ül Beyaz!
Demba Ba çalım, Demba Ba çalım, Demba Ba şuuuttt, misal-i şimşek...
Amma velakin imdada yetişti direk!
Demba Ba yine hücum, Demba Ba hücum...
Veli Kavlak şuuuuut, kaleci teyyare...
Amma velakin nafile teyyare....
Kapı kuluna hicran düştü.. (Kaleci)
İlk taarruzzda sancak dikti Beşiktaş!
Olcay taarruz, Olcay taarruz, Olcay taarruz...
Olcay yoktan yarattı taarruz...
Olcay paasss; Demba Ba, topuk tazyiiik!
Mühendis-i muallim Bilic hatt-ı müdafaa değil sath-ı müdafaa oynattı...
Mühendis-i muallim Yanal da ab-ı çeşm vardı!
Heyecan-i doruktu, herkes Ab-ı cigerdi! (Çiğer göz yaşı) akıyordu..
Cihar-ü müdafaa (Geri Dörtlü) ulema-i rezil rüsva olmadı...
Vaziyet-ül madara da olabilirdi... (Hezimet)
Taarruz-u beleş (Ofsayt), “sancaktar-i Hat-ül saha”nın (Yan Hakem) gözünden kaçmadı!
En baba Reis-ül tekkeler (Kulüp Başkanları) de buradaydı...
Gariban-i umumuyiler bu gece kalpleriyle vuslattı... (Taraftar)
Uf o ne?
Bir tekme attı ki, azm-u hammam ettirdu..
Ki, rahat etsin cism-i can...
Ayağı darp-ül olan Demba Ba, harp-ül gazi oldu!
Çaresi sıcak hammam... Kise ile sabun...
Vallah rahat eder cism-i can...
Trabzon ve Beşiktaşlı neferler kafa-ül tokuş oldu!
Pektemek’in burnu, Trabzonlu uşağun kafası harp malülü oldu...
Gökhan’ın isabetsiz nişangah taarruzunu Cenk yapmadı!
Cihar (Caar) oldu...
Ancak, müsabakada hakem “düttürüleri”, Fuzüli’nin “Mısara-i azade”siyle kavruldu..
Tabii pir-u neşeler kaçtı...
“Beni cândan usandırdı, cefâdan yâr usanmaz mı?
Felekler yandı âhımdan, murâdım şem’i yanmaz mı?
Kamu bîmârına cânân, devâ-yı derd ider ihsân
Niçin kılmaz bana dermân, beni bîmâr sanmaz mı?”
He söyle bakayım, sanmaz mı!
Umumiye-i rant var çünkü..
“İlimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar da değersizdir” der Fuzüli!
Hey! Bu yazıda fena halde “hüsn-i ta’lil” ve “teşbih” sanatı vardır ha...
Elbet; bu nesirde, kusur arayan ziyadesiyle bulur!
Amma velakin gelecek nesilleri irşad etmek gayesiydi...
Amaç, gençlerin Türkçe’ye sahip çıkmasını istemekti...
Çünkü Türkçe, dünyanın en sade dilidir...
“Vali-i Van, Kulunuz Numanlar” düşünsün!
Ha bu arada, Beşiktaş bu tempoyla Totnım’ı yer anam babam..
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları