Hikmet Çetinkaya

Polis Devleti mi?..

12 Aralık 2014 Cuma

Böyle bir yasa kimin aklına geldi ve hükümetin amacı ne?
Hükümetin işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili Meclis’e sunduğu yasa bizim Mustafa Çakır’ın deyişiyle tam bir skandal!
Hiçbir demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinde olmaz, olamaz.
Torba yasaya antidemokratik bir madde ekleniyor, çaktırmadan...
Tasarıdaki bir maddeye göre kamu kurumlarının yanı sıra Türkiye Barolar Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi demokratik kitle örgütleri yakından izlenecek... Daha açıkçası hükümet, örgütlerin yönetmeliklerini denetleyecek...
İlk anda “Ne var bunda” diyebilirsiniz...
Oysa öyle değil!
Başbakanlık bu incelemeyi salt yasa ve anayasaya uygunluk kapsamında yapmayacak!
Gönderilen yönetmeliklerin hükümet programına, kalkınma planına uygun olup olmadığına bakacak...
Uygun değilse geri çevrilecek!
Benim ilgimi çeken durum ise şu:
“Türkiye Barolar Birliği ve öteki demokratik kitle örgütleri ve meslek odaları niye incelenip denetlenecek?”
Bu, bir baskı rejiminin habercisi değil mi?
AKP devleti mi geliyor yoksa?

***

İktidar, kendi inanç dünyasını ülkemizin tüm alanlarında yaşama geçirmek istiyor...
Önce kendi sermayesini yarattı...
Yetmedi!
Emeğe ve insan haklarına saygıyı ortadan kaldırdı, kendi inanç dünyasından olmayan tüm sendikaları “terörist” olarak gördü, parasız eğitim isteyen üniversiteli gençleri zindanlara attı...
Soma’da, Ermenek’te can veren maden işçilerini unuttu!
Ağaç katliamına destek verdi...
Zeytinlik alanları imara açtı!
Ya hükümete boyun eğip her istediğini yapıp “biat” edeceksin ya da bu ülkeden çekip gideceksin...
Türkiye’de ne insana, ne emeğe, ne doğaya saygı kaldı; dağlar delindi, topraklarımız siyanürle sulanır oldu, tarım öldü...
Bir yasa çıkarılıyor şimdi.
Yasada maden sahibine, emekçiye ceza getiriliyor ama toprağın 500 metre derinliğinde, işçinin sığınacağı güvenli “yaşam odası” yok.
Gündemdeki bir başka konu ise kamu düzenini sağlamak için çıkarılmak istenen “güvenlik yasası...”
Kimin aklına, niçin geldi bu yasa?
6/8 Ekim’de yapılan Kobani eylemlerinden çok önce ama hükümet bunu şimdi gerekçe olarak gösteriyor...
40’tan çok yurttaşımız can verdi bu eylemler sırasında...
Biz ölümlere alışkın bir toplumuz!
Peki, birçok kanlı eyleme yayın yasağı gelmedi mi, askerler, polisler, yurttaşlar ölürken, öldürülürken?
O zaman neredeydi devlet?

***

Güvenlik yasası tartışılırken topu HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın üzerine atıp kenara çekilmek...
Eğer bu yasa hayata geçerse telefonlarınız yargı kararı alınmadan dinlenecek, gece yolda yürürken “şüpheli” görülüp gözaltına alınabilecek, her yanınız aranabilecek...
Toptancı, kendi inancını topluma dayatan iktidar önce şu faili meçhul cinayetleri aydınlatsın, kirlilikten arınsın.
Demokrasi ve özgürlükler için 12 yıl önce ABD’yi işaret eden, “Öyle bir demokrasi getireceğiz ki” diyenler, okyanus ötesine bir baksın.
ABD, yıllar sonra CIA eliyle Guantanamo’da yaşananları kamuoyuna açıklıyor, raporlarla tartışabiliyor...
İşlenen insanlık suçlarını, işkenceleri, her türlü rezilliği medya yazıp çiziyor; bugünün İslamcı terör örgütlerinin doğuş nedenlerini araştırıyor...

***

Türkiye’de siyasal erk; hesaplaşmadan, tartışmadan kaçıyor, baskıcı bir rejimi yeğliyor. En azından 90’lı ve 2 binli yılların kirlenmişliğini tartışsın, gerçeklerle yüzleşsin...
Yapmıyor, yapamaz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları