‘Görüşsüz’ Bütçe Görüşmesi!

15 Aralık 2014 Pazartesi

Geçen hafta 2015 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine başlandı. Ekonomi ile siyasetin kesiştiği alan olarak bütçe çok önemlidir.
Bütçe görüşmelerinin açılış oturumunun ayrı bir önemi var. Açılışta, geleneksel olarak, başbakan ve parti genel başkanları, ülke sorunlarına nasıl baktıklarını ve bunlar karşısında izleyecekleri çözüm politikalarını sergiler.
Önümüzde bir de genel seçim olmasına karşın, bütçenin açılış görüşmelerinde sergilenen yalnızca düşünce kısırlığıydı. Konuşmalar, ana sorunlar karşısında duyarsız, tümüyle içeriksiz ve güdüktü; salı günleri yapılan grup konuşmalarının uzatmalı bir tekrarı gibiydi.

***

Muhalefetin, yolsuzluk, kaçak saray, kamuda yakın kayırmacılığına dayalı görevlendirmeler ve yoksulluk konularında hükümete yönelttiği eleştiriler kuşkusuz önemliydi. Ancak görüşmelerde, yüksek işsizlik ve enflasyon oranları; büyüme oranının hükümetin beklentilerinin yarısı düzeyinde kalmasından doğan ekonominin kırılganlığı yeterince irdelenmedi. Seçim güvenliği ve barajı konusu hiç tartışılmadı; çözüm süreci hak ettiği önemde konuşulmadı.

***

Bütçe görüşmelerinde muhalefetin tamamıyla suskun kaldığı çok daha önemli bir konu vardı: AKP’nin kamusal alanı İslamlaştırması.
İslamlaştırma çabasının sayısız örneği içinde en önemlilerinden biri, bütçe görüşmelerinin hemen öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı Şûrası’nda alınan kararlardı. Toplumun geleceğini derinden ilgilendiren o kararlardan bile görüşmelerde hiç söz edilmedi.
Şurası çok açıktır ki, gelinen noktada AKP’nin siyasal İslamcılığı nitelik değiştiriyor.Ülke şimdiye kadar siyasette İslamlaşıyordu; şimdilerde bir adım daha atılıyor; süreç, eğitimden başlayarak, hukuk, kültür, kamu yönetimi ve sermaye kesimini, yani, toplumsal yaşamın tamamını kapsıyor. Toplumun Osmanlı’dan başlayan ve Cumhuriyetin daha yukarılara taşındığı bütün çağdaşlaşma kazanımları, düzenli olarak ağır saldırı altına alınıyor.
Bu çok önemli konu bütçe görüşmelerinde bile konuşulamıyor!

***

AKP iktidarının izlediği yöntem de sorunludur. Şöyle ki, AKP, her konuda olduğu gibi İslamlaştırma uygulamalarının da kamuoyunda önceden tartışılmasına kesinlikle olanak tanımıyor. Kamuoyu ile paylaşılan hiçbir bilimsel ön hazırlık ve yapılabilirlik çalışması, etkinlik, maliyet, yarar ve zarar çözümlemeleri yapılmadan, kararlar, tam bir olup-bitti olarak uygulamaya konuluyor. AKP’nin bu katı tutumu, düşünce özgürlüğünü hiçe sayan niteliğini de gösteriyor.

***

AKP’nin kamusal alanı tamamıyla İslamlaştırma politikası, bütçe görüşmelerinde, artıları, eksileri ve Türkiye’nin 200 yıllık çağdaşlaşma tarihinden verilecek somut örneklerle ele alınmalıydı. Bu politikanın hukuk, eğitim, bilim, kültür ve ekonomide yaratabileceği olası sonuçlar, bu alanlarda insanlığın ulaştığı evrensel ölçülerle tutarlı, ilkeli ve bilimsel olarak değerlendirilmeliydi.

***

Ülkenin geleceği açısından yaşamsal olan bu konudan hiç söz edilmemesi, bütçe görüşmelerinin yalnız görüşsüz özelliğini değil, tarih ve toplum önünde muhalefetin siyasal ve toplumsal sorumluluk anlayışının da, 2015 genel seçimlerine gidilirken bile, ne kadar sığ ve yetersiz kaldığının da somut bir göstergesi oluyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları