Yetki ve Sorumluluk...

21 Aralık 2014 Pazar

Demokrasisi azgelişmiş olan ülkelerin çok önemli özelliklerinden biri, yetkililerin sorumlu tutulamayışıdır!
Çünkü bu ülkelerde “demokrasi” sadece yetki almak için kullanılır, yetkili olanları sorumlu tutacak mekanizmalar ise gelişmediği, geliştirilmedikleri ve ayrıca baskılandıkları için, kullanılamazlar.

***

Gerçek demokrasilerde iktidar sorumluluğunun denetlenmesi sadece seçimlere bırakılmaz...
Çünkü seçilmişlerin yaptıkları işlerin, anayasaya, yasalara, evrensel hukuka, insan hak ve özgürlüklerine, adalete uygun olması gerekir ve bunları denetlemek için özel kurumlar kurulmuştur:
Anayasa Mahkemeleri bunların başında gelir...
Sayıştay ve Danıştay gibi kurumlar, yürütmenin aldığı karar ve yaptığı harcamaların hukuka uygunluğunu denetler...
Elbette her kademedeki mahkemeler de bu denetim mekanizması içinde çeşitli rollere sahiptir.
Ama demokrasisi azgelişmiş olan ülkelerde, bütün bu denetim mekanizmaları, yani esas olarak yargı, iktidarın denetimine alınır ve hiçbiri doğru dürüst çalışmaz.
İşte Türkiye’de AKP’nin “Yeni Türkiye”, “İleri Demokrasi” diye lanse ettiği sözde yenilik, zaten ağır aksak işletilmeye çalışılan demokratik rejimimizi yeniden iktidarın denetlenemediği “azgelişmiş demokrasi” haline geriletmektir.

***

AKP’nin “Yeni Türkiyesi”ndeki “İleri Demokrasi” rejiminde, haksızlık ve hukuksuzlardan, yolsuzluklardan ve rüşvetlerden, iktidar sorumlu tutulamamaktadır:
AKP’ye göre, kendi döneminde yapılan bütün kötülükler, ya tarihsel olarak “Cumhuriyet’in”, “Darbecilerin”, “Kemalistlerin” eseridir, ya da güncel olarak “Paralel Devlet” dedikleri Gülen Cemaati’nin...
Oysa bütün bugün eleştirilen olayların arkasında AKP’nin icraatı, yaptığı yasal ve hatta anayasal değişiklikler vardır...
Ama bu gerçekler hiç önemli değildir:
Güya bütün yanlışlar ve kötülükler başkaları tarafından yapılmış ve yapılmaktadır...
“Masum iktidar” ise ya bu haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk ve rüşvetleri görememiş, ya da “aldatılmıştır”!

***

Daha 9 ay önce 1 Mart tarihinde, AKP-Gülen Cemaati kavgası konusunda bu köşede yazdığım yazıda bugünleri öngörmüş ve şöyle demiştim:
AKP’nin özellikle yargıda ve emniyette yapılan haksızlık ve adaletsizlikler konusunda Gülen Cemaati’ni suçlaması, bu konulardaki kendi sorumluluğunu ve gündemdeki yolsuzluk iddialarını unutturabilir mi? (“Ne istediniz de vermedik” söylemi zaten paylaşılan sorumluluk ifadesi değil mi?)
Daha sonra toplumsal algı konusunda hedef saptırmasına işaret etmiştim:
Toplum “Gülen Cemaati ile kavga” diye, çıkarılan anti-demokratik baskı yasalarını ve yolsuzluk iddialarını görmezden mi gelir?

***

İşte şimdi o sorumlulukların tartışıldığı günleri yaşıyoruz...
AKP iktidarının sorumluluğu gözden kaçırılmamalıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları