Aykut Küçükkaya

İki başsavcı, buluştukları ismin  yolsuzluk ‘ihbarını’ duydu mu?

11 Kasım 2019 Pazartesi

Geçen hafta Ankara’daki yargı muhabirimiz Alican Uludağ’ın imzasıyla “ilginç bir buluşmayı” birinci sayfamızdan şöyle duyurmuştuk:

Ankara ve Zonguldak başsavcıları, AKP’lilerle omuz omuza: İktidarın savcıları...

Evet... AKP Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, Facebook hesabından bir fotoğraf paylaşır. Fotoğraf,Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın ziyaret ettiği memleketi Zonguldak’ta, 2 Kasım günü AKP milletvekilleri, belediye başkanı, il ve ilçe başkanlarıyla buluşmasını ortaya koyar. Devrek’teki görüşmeye, Zonguldak Başsavcısı Hüsnü Hakan Yağız da katılır. 

AKP’lilerin isimlerini bu köşede sıralamaya tekrar gerek yok. Anayasaya göre savcıların tarafsız olması kuralını da hatırlatmayacağım...   

Ancak söz konusu buluşmadan iki gün sonra Devrek’e 55 kilometre uzaklıktaki Kozlu ilçesinde “suç ihbarı” sayılacak bir konuşma yapıldı. Konuşmayı yapan isim AKP’li Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’tı. İlçe meclisinde konuşan Bektaş şunları söylüyordu:

Kozlu Belediyesi’nin 23 milyonluk icra borcu var. Kozlu’da 5 milyonluk iş yapılmış, 15 milyonluk fatura kesilmiş. 56 milyonluk borç ödemeleri, fatura iptalleriyle 32 milyon liraya düşürüldü. Herkes yasal hakkını kullanabilir...

Bektaş’tan önce Kozlu ilçesini yönetenler hangi partidendi!.. Yanıt: AKP!.. Bu sözlerle Bektaş, kendinden önceki AKP’li belediye başkanının usulsüzlüğünü ortaya çıkarmış oluyordu...

Şimdi birkaç soruyu sormak hakkımız değil mi?

2 Kasım’da Ankara ve Zonguldak başsavcılarıyla Devrek’te buluşan isimlerden biri olan Bektaş, ilçe meclisinde yaptığı yolsuzluk ihbarını “bağımsız” başsavcılarımıza da yaptı mı?

Diyelim ki o yapmadı... Kozlu’ya birkaç kilometre uzaklıkta olan Zonguldak Başsavcısı böylesi bir yolsuzluk ihbarını duymayacak mı?


Şirketin adı değiştirilerek sorumluluktan kaçılmaz...

Bu köşede geçen hafta “AKP yeşil sermayeye diyetini ödüyor” diye yazmıştık. Olay vahim bir hal alıyor, anlatalım...

Meclis’e 24 Ekim 2019 tarihinde 82 sayılı “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” sunuldu. Söz konusu teklif, 1 Kasım 2019 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Teklifin 37. maddesi, Avrupa’da yaşayan ve 1990 ile 2000 yılları arasında mağdur edilen yüz binlerce Türk asıllı yatırımcıyı ilgilendiriyor. Düzenleme özellikle İstanbul Borsası’nda işlem gören ve kamuoyunda Kombassan adıyla bilinen Bera Holding AŞ için özel bir kanun işlevi görüyor!..

Bunu biz demiyoruz, şirket kendi itiraf ediyor. Kamuoyunda bilinen adıyla Kombassan yeni adıyla Bera Holding, 3 Kasım 2019 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na geçtiği “Özel Bilgi Notu”nda maddeyi şöyle açıklıyor:

... Kanun görüşmeleri ile ilgili süreç Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde devam etmektedir. Bu maddenin kanunlaşması halinde, holdingimizin anılan madde kapsamında muhatap olduğu davalar ortadan kalkacak, henüz karara bağlanmamış ve devam eden binlerce dava kendiliğinden sona erecektir.

Şimdi, “Bu açıklama üzerine daha ne denebilir ki?” Diyeceksiniz, ama deniyor!.. Hem de Meclis’te!..

Düzenlemenin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki toplantısına katılan Kombassan’ın pardon Bera’nın Yönetim Kurulu Başkanı olan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun tutanaklara göre şu cümleyi kuruyor:

Mesela, hissemizin komisyonda görüşüleceği duyulur duyulmaz, dün borsa yüzde 1 civarında değer kaybederken bizim hissemiz tavan yaptı, bir beklenti var, özellikle yabancı yatırımcılar tarafından...”

Binlerce mağdur yaratan, hukuki olarak sonuçlanmayan bir olayın ardından işin özeti yine aynı: Para para para!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bitsin bu işkence!.. 29 Kasım 2021

Günün Köşe Yazıları