Olayların Ardındaki Gerçek

Siyasetin Sertleşeceği Günlere Doğru

24 Kasım 2019 Pazar

Bütçe çalışmaları dünyanın her yerinde, yasama meclislerinde daima tartışmalı geçer. Geçen hafta 2020 bütçe çalışmaları TBMM Bütçe Komisyonu’nda tartışmalı başladı.

İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken Bakan Soylu ile Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam çok ağır bir tartışmaya girdiler.

Bakan Soylu, milletvekili İslam’ı “provokatör” olmakla suçladı. Cihangir İslam da “Asıl provokatör sensin” diyerek Bakan’a yöneldi. Tartışmanın fiziki kavgaya dönüşmesi güçlükle önlendi.

Tank Fabrikası

Bütçe komisyonunda ikinci büyük tartışma, 25 yıllığına Katar ordusuna verilen Tank Palet Fabrikası üzerinde yoğunlaştı. MSB Akar, fabrikanın özelleştirme koşulları çerçevesinde özel sektöre verildiğini söyledi. Oysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu fabrikanın özelleştirme kapsamında olmadığını, özelleştirilmediğini, sadece 25 yıllığına işletme hakkının devredildiğini söylemişti. CHP ise “50 milyon dolar bulamadınız mı? Türk Silahlı Kuvvetleri’nin malı olan bir fabrikayı, Katar ordusuna nasıl verirsiniz” diye haklı olarak diretiyor.

S-400’ler

MSB bütçesi görüşülürken bir başka sıcak konu S-400’ler oldu. Amerika bu konuda baskılarını sürdürüyor. ABD, S-400’lerin ambalajından çıkarılmadan depoda muhafaza edilmesini istiyor. ABD’nin bu isteği, ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilere açıkça anlatıldı. Bütün dünya basını da bunu yazdı.

Hatta yaptırımlardan ve bazı dosyalardan söz edildi. 

Bunların bir kısmı, bütçe komisyonunda CHP’li milletvekilleri tarafından gündeme getirildi. MSB Akar, S-400’ler için kesin ve kararlı bir yanıt vermiyor, S-400’ler için “muhakkak bir çözüm bulunacaktır” gibi yuvarlak sözler söylemeyi uygun buluyor. Bu durum Washington’da bu konu ile ilgili olarak “mutabakat sağlandığı” izlenimi yaratmaktadır.

Önümüzdeki günlerin en önemli tartışma konularından birisinin S-400’ler olacağı kabul edilmelidir. Çünkü S-400’ler bir yandan ulusal çıkarlar, öte yandan Türkiye-Rusya ilişkileri gibi hassas boyutlar içermektedir.

Saray’a giden CHP’li aranıyor

Geçen haftanın siyaset gündeminde yer alan bir diğer konu Saray’ı ziyaret eden bir CHP’liye, Erdoğan’ın “Genel başkan ol, yardım edelim” dediği iddiasıdır. Bu konuyu Sözcü gazetesinde Rahmi Turan ortaya attı, bu CHP’linin ismini açıklamayacağını da belirtti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise “Ben şaşırmadım, doğrudur. İsim vermek istemem” dedi.

Cuma günü, İzmir’de bir toplantı yapan partili Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Böyle bir şey yok. Eğer ispat ederlerse Cumhurbaşkanlığı’nı bırakırım” dedi. Böylesi, fazla da önemli olmayan basit bir konuda “Cumhurbaşkanlığı” makamının bırakılıp bırakılmamasının tartışmaya açılması işin devlet ciddiyetiyle bağdaşmıyor.

CHP Sözcüsü Öztrak da “Cumhurbaşkanlığı’nı bırakmak bu konu için biraz fazla, Cumhurbaşkanlığı makamı kumar masasına sürer gibi kullanılamaz. O makamı bırakmak istiyorsan Tank Palet Fabrikası için bırak” diye yanıt verdi.

Rahmi Turan, Saray’a çıkan CHP’linin Muharrem İnce, kaynağının da gazeteci Talat Atilla olduğunu iddia etti. Açıklama yapan Talat Atilla, Saray’a giden araçların plakalarını verdi ve konuyu Kılıçdaroğlu’na doğrulattığını söyledi. Gazetemiz, bu konuda en doğru haberleri hiçbir etki altında kalmadan verme yoluna gitmiştir. Bugün de birinci safyamızda bu konu işlenmektedir. Ancak bu siyasal konunun epeyce karmaşık boyutlarının olduğu anlaşılmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir’de halka çay paketleri dağıtması da erken seçim algısını çağrıştırdı.

Siyasal yaşamımızda tartışmaların sertleşeceği günlere doğru yol aldığımız görünüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları