Gülengül Altınsay

Keşke şaşırsak

30 Ocak 2020 Perşembe

Ercan Taner’in 25 Mayıs 2003’te Beşiktaş-Galatasaray maçında sarf ettiği “Sergen attı şampiyonluk geldi” sözleri o günden bugüne adeta kafalarımıza kazındı. Şimdi Sergen Beşiktaş’a geldi. O zaman “Acaba  şampiyonluk da gelir mi” diye kafa yoran çok.

Tamam, Sergen Yalçın futbolculuğundaki eşsiz performansını teknik direktör olarak da neden göstermesin? Futbolculuğunda kaçırdığı dünya çapında futbolcu olma şansını, bu kez dünya çapında bir teknik direktör olarak neden yakalamasın?

Sergen Yalçın’ın futbol zekâsını da, futbolu anlama yeteneğini de, kendine olan özgüvenini de biliyoruz çünkü. Bugüne kadar çalıştırdığı kulüplerde futbolcularla olan olumlu ilişkileri ve onları etkileyip geliştirebilmesi de çok önemli bir özellik bir teknik adam için.

Baksanıza “Bitti” denilen Ozan Tufan nereden nereye geldi onun elinde. Efecan Karaca da onunla birlikte yükselişe geçenlerden; “O beni iyi bir futbolcu olduğuma inandırdı” diyor mesela. Cenk Tosun’a bile Gaziantep’te yaptığı katkı yadsınamaz. 

Bunlar güzel şeyler ama şu da bir gerçek ki Sergen Yalçın allameyi cihan da olsa başarısı birtakım koşullara bağlı. Hem de çok zorlu koşullara. Abdullah Avcı da iyi hocaydı ama var olan koşulları aşamadı. Aşamayacağı da belli olunca ayrılmak zorunda kaldı. 

Ve Sergen Yalçın da işte bu Beşiktaş tarihinin belki de en kötü zamanında gelmiş oldu. Hem maddi olarak hem de moral olarak çökmüş bir kulüpte işleri düzeltmenin çok zor olacağı açık. Hem Sergen’in hem de Beşiktaş’ın başarısı kulüpte çok köklü yeni bir yapılanmanın başarısına bağlı. Tabii bu birdenbire bir iki ay içinde olabilecek şeyler değil. Ne var ki Beşiktaş yönetimi hiç zaman kaybetmeden hemen şimdiden bu değişim sürecini başlatmalı. Üstüne koya koya hedefe ulaşılmalı. Hem maddi çıkmazdan kurtulmanın hem de sahada istikrarlı başarının tek yolu bu; yeniden köklü bir yapılanma. Ama doğru yapılanma. Çünkü yapı doğru değilse, oradan doğru işlerin çıkması olası değil. Bunun için ise öncelikle öngörü, tecrübe gerek. Tabii çok çalışmak ve sonsuz sabır gerek. 

Sonuçta Beşiktaş yönetimi ve Sergen Yalçın’ın gelecekleri birbirlerine bağlı artık. Sergen Yalçın’a çok güveniyor olsak da başarısı koşulların değiştirilmesine bağlı.

Oğuzhan yok artık

Şimdi ben ne yazacağım. İki buçuk yıldır sürekli Oğuzhan, Oğuzhan, Oğuzhan dedim hep. Çünkü Beşiktaş takımının inişte olmasıyla Oğuzhan Özyakup’un inişte olması paralellik gösterdi bu süreçte. Oğuzhan çok düşük bir ücretle Arsenal’dan alındıktan sonra Beşiktaş’ın iki yıl üst üste şampiyonluğunda en fazla katkı yapan oyuncularından biri oldu. Ama sonra ne olduysa oldu, Oğuzhan neredeyse topa vuramayacak hale geldi. Müthiş bir özgüven kaybı yaşadı. Bu süreçte de herkese bol keseden para dağıtan Fikret Orman yönetimi, Oğuzhan’ın ücretini de diğer oyunculara göre ayarladı. Ama Oğuzhan kendisinden bekleneni veremeyince mali bir yük haline geldi. Şimdi Feyenoord’a kiralık olarak gidiyor. Kendisinin de söylediği gibi umuyoruz ki yine eski günlerine de Beşiktaş’a da geri döner.

Maç tekrarı

Göztepe-Beşiktaş maçında kural hatası olduğu ve bu hatanın sonuca etki ettiği de açık. Normalde tekrarlanması gereken bir maç. Gerçi bir meslektaşımız daha Beşiktaş’ın talebi bile olmadan “Beşiktaş müracaat etse de tekrar yapılmayacak” açıklamasını yaptı bile. Bakalım TFF bu meslektaşımızın açıkladığı gibi maçın tekrarına sıcak bakmıyor mu, yoksa bizi şaşırtacak bir karar mı verecek göreceğiz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suç getirende? 17 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları