Kod Adı: Mutlak Galibiyetti..

02 Şubat 2015 Pazartesi

ANKARA -Zirvede heyecan artıyordu.
Zirvede “Yarış” burun buruna gidiyordu..
Rakibinizin nefesi ensenizdeydi...
Puan kaybedenin işi daha da zorlaşacaktı!!
Bu yüzden, benim için macera 05.00’te başladı...
06.30 trenine yetişmek içindi her şey... 3 saat 45 dakika sürecekti Ankara yolculuğu.. Hızlı trenin elektrik tellerine “Fırtına kuşları” konmuştu ama...
Bu yüzden, yolun yarısında tren durdu...
Geri geri geldi..
“Sizi otobüsle göndereceğiz” dediler..
“Olur” dedik..
Bir müddet sonra “Tellere konan şeyleri temizledik” dediler...
Muhtemelen bir tren dolusu adama
otobüs bulamadılar...
Hızlı tren 6.5 saatte Sincan’a anca geldi...
Bu stat zaten Ankara’da değildi ki...
Sincan merkezden stada taksi 33 TL, haberiniz ola...
Ankara’dan olursa adamı en az bir yüzlük yapar ona göre...
Allah’tan hava lodos esiyordu...
Güneyli rüzgarların ılıklığı altında gündüz maçıydı...

Hava, sanki bahardan kalmıştı...
Biletlerin tamamı satılmıştı...
Artık iş, futbol ve sonuçtaydı...
Hakemler tarafsız olsun yeterdi!
Bilic ve efsane Beşiktaşlı Rıza Hoca’nın centilmenlik pozu, kardeşlik örneğiydi!
Size “Etimesgut ve Esenboğa (Esen Buga)’’nın hikayesini anlatmıştım...
“Kardeş takım” da olsa bu “zarif” yarışta yeneceksin. (Torpille değil, adam gibi yeneceksin ama..)
Çünkü mezarlıklar ‘iyi’ adamlarla doludur...
Doğa boşluk kaldırmaz ki..
Sen “yapamazsan” başkası yapar...
Bu kadar basit! Beşiktaş maça iyi başladı...

Franco’ya atılan tekme için penaltı düdüğü çalınmadı mesela...
Bu maç bittikten sonra konuşulacak bir an daha vardı..
O da Demba Ba’nın havayı “dövdüğü” an!
E, ustaların da bir “Caferleme” anı olabilirdi. Bu da o anlardan biriydi(!)...

Maçın başından beri derli toplu oynayan Beşiktaş 30. dakikada sevindi...
Akın akın gelen Beşiktaş’ın golü Olcay’dandı..
Ancak aynı Beşiktaş, geliştirdiği atakları o kadar kolay harcıyordu ki...
‘İnşallah harcadığı bu “anları” ikinci yarı aramaz’ dedim içimden!
Misal, Motta’nın Servet’ten yediği “Beşlik” de maçın “O AN”larından biri oldu!
İkinci yarıya da Beşiktaş aynı tempoda başladı...
Hava karadığında cep telefonunun ışıklarını açan Beşiktaşlı taraftarlar Osmanlı Stadı’nı Beyaz Kelebekler Vadisi’ne çevirdi...
Mersinli seyircilerin ikinci yarıda yaptıkları küfürler, gecenin ayıbı olarak kalacaktı!

Mersinliler, Motta’nın “Cafer” olduğu 60. dakikada beraberlik gölünü attı.
Benim de Beşiktaş’ın bozuk para gibi harcadığı o pozisyonlar geldi aklıma...
Neyse ki uzun sürmedi, Demba Ba bir “babalık” yaptı ve durum 2-1 oldu...
Oğuzhan’ın yerine Tolgay girince Beşiktaş taraftarını yeni bir heyecan dalgası sardı.
Demba Ba’nın aktığı pozisyon “ofsayt” diye kesilince Bilic adeta çıldırdı...
Doğruca bayrağı kaldıran yan hakeme gitti...
Büyük takımsan, her ne olursa olsun yeneceksin... Yenmeye çıkacaksın...

Sahi, siz hiç “Ne güzel yenildik” diyen ve tarih yazan grup, topluluk veya bir ulus gördünüz mü!?
Göremezsiniz ki...

Tarih denilen mezarlıkta, yitip giden o kadar kişi, toplum ve ülke vardır ki..
Çünkü, tarihi yenilenler değil, yenenler yazar... Gerisi, mezarlıkta yatan onlarca iyi insandır...
Şerefli yenilgiler ve beraberlikler bu yüzden “mastürbasyondur..”
Ve büyük şair Nazım Hikmet’in dediği gibi
“Yenenler, yenilenlerin ak gömleklerinde silerler kılıçlarının kanını...”
Bunun adına da futbolda “3 puan” diyorlar...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları