Obama Zaferi ve Bizler

12 Kasım 2008 Çarşamba

Dünya, Obamanın olası bir zaferine güyahazırdı. Medyasıyla, aydınlarıyla, halklarıyla Ama siyah kökenli adayın kazanması ortaya bambaşka boyutlarda bir Obamania çıkardı. Sadece Bush rejiminin insanlık dışı saldırılarla dünyayı kana bulayan affedilmez tavrından utandıkları için ülkesini terk eden, yüz binlerle sokaklara dökülen Amerikan halkının demokrat kesimleri değil Tüm insanlık, evrensel barışa doğru atılacak umut dolu bir adıma o kadar susamış ki! Obamaya akıtılan sevginin kökeninde, hem Irak savaşının büyük travmaları, hem de dünyadaki birçok ülkenin, kendi tıkanmışlıklarını aşmak için büyük bir demokratik açılım özlemi içinde olmaları var. Fransada Sarkozynin geleneksel sağcıpolitikalarına tepki duyanlar, İtalyada Berlusconiye diş bileyenler, İranda ilginç şekilde iktidar-muhalif tüm kesimler veya ülkemizde AKP zulmüne tepki duyanlar ve tam tersine sosyal demokrasinin yaşadığı akıl almaz liderlik zaaflarına artık katlanamayanlar Avrupanın her yerinde, beyazadama karşı hakkını, geleceğini, eşit haklarını arayan zenciler, Araplar, Türkler, Çingeneler, ezilmişler Her biri Obamanın zaferinde bilinçaltında almak istedikleri kendi hayat rövanşını görüyorlar. Her biri dünyanın artık bir kâbustan uyandığını, daha güzel günlere yöneleceğini düşünüyor. Nasıl bir nefret ormanı ekmiş 8 yılda Bush! Ben Amerikada, bu sevinci gözyaşlarıyla karşılayan sanatçı arkadaşlarım adına da çok sevindim

Bu ülkede ve tüm dünyada ABDden söz ederken artık biraz ezber bozmamız gerekecek. Evet biliyoruz, Bush emperyalizmi 21 Ocak sabahı bir saniyelik geçişle bitip gitmeyecek. Ama önyargısız bir kredi açmaya mecburuz. Göreceğiz, Obama yeni savaşlar, yeni Şili darbeleritezgâhlayacak mı, dünya halklarının veya ekolojinin taleplerini dinleyecek mi, kendi vaatlerini tutacak mı? Kim ne derse desin, bu olay, Martin Luther Kingin rüyasının gerçekleşmesi Umuyorum ki artık dünya da yalnız ırkçılık değil, her ülkede, her egemen çevrede egoizm de, çıkarcılık da gerileyecek; bu insanlık dışı değersizlikler”, yerlerini, belki bireylerde bile, paylaşma, empati ve yardımlaşmaya bırakacak.

En çok neye gülüyorum biliyor musunuz? Yıllardır Bushçuluktan ödün vermeyen, en fırıldak yorumlarla savaşı bile onaylayan ikinci Cumhuriyetçi dönek kadro, şimdi utanıp sıkılmadan bir de Obamacı kesildi! Güler misiniz, ağlar mısınız? Şimdi bu yeni fırtınanın rüzgârından hasat toplamak istiyorlar. Aynaya bakın artık, yeter! Bir de Obamayı ülkemizdeki Kürtlerin durumuna benzetenler var. Bu herhalde şaka olsa gerek! Tam tersine, Obama ve tüm Amerikanın ezilmiş, demokrat veya renkli deriliinsanları, tüm ülkelerini kucaklayarak bir siyaset yürütüyorlar. Onlarda ırkçılıktan, ayrımcılıktan eser olmadığı gibi, tam tersine bölücüher zihniyetle bizzat savaşıyorlar. Obama, ırk ayrımının her türlüsünü reddedenlerin sesi. Irkçı, bölücü, etnik ayrımcılıkla siyaset yapan ortaçağcıların değil! Belki 20 yıl sonra, Almanyada bir Türk, ya da Fransada bir Arap kökenli kişi başkan olursa, belki uzaktanbir benzerlik aranabilir. Herkes Obamasını arıyor dünyadadiye başlıklar vardı geçen hafta. Kafamda Penguenlikbir karikatür çizdim. Bizim malum liderler oturmuş ayna önüne, arkalarında yağcı kadroları, bir yandan yüzlerine siyah sprey sıkıp, öte yandan diş temizliği, gülüş denemeleri yapıp, bir de iki numara tıraş oluyorlar Duyulan sesler de şu; Oldu oldu Başkan, valla gerçeğinden daha çok benzediniz, Obamamızı buldukdiye çıkabiliriz yarın!

Sahi, neden bizde olamıyor bunlar? Neden dört yıl önce siyaset sahnesinde o sıfatların yanına hiç yaklaşmamış bir insan, birden umut saçarak, liderlik koltuğuna, en demokratik yöntemlerle, oturamıyor? Bu tıkanıklıkları bizzat içinden yaşamış bir insan olarak, ringe çıkan tüm yolların mayınlarla kapatılıp yok edildiğini söyleyebilirim. Ülkemizde demokratik siyasi mücadele yollarına saygı duyan bir parti yok. Ayrıca olmayan bir başka şey daha: Gençliğe inanç yok. Deri hücrelerinin kendini yenileme kapasitesi iptal edilmiş. Partiler, nasırlarıyla yaşamaya mahkûm edilmişler. Yaşa, tecrübeye, lidere olan saygı”, yerini bir tahakküme boyun eğmeye bırakmış.

[email protected]

Faks: 0212 227 34 65



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erken seçim mi dediniz? 18 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları