Cüneyt Arcayürek

Vatan Haini Kim? Bakalım:

01 Mart 2015 Pazar

Kim ki emirlerine karşı duruyor.
Başbakanlığından beri bugün de beş parmağında kara, itaat ve biat etmeyen kişileri, kurumları hainlikle veya vatanı satmakla suçluyor.
Halkın ülkeyi adam gibi yönet diye verdiği siyasal gücü, anayasa başta yasaları çiğneyerek, genelde sakat, yalan yanlış ama ona göre doğru emirlerine, eğilimlerine yasalar gereği karşı durmayı görev bilen kurumları ve insanları sürekli hain veya vatanı satmakla suçluyor.
Kendini anayasa, yasalar üstünde Tanrı’nın lütfettiği bir kişi sanıyor. İstediği zaman kurumlara, yönetenlere hain damgasını vurmak, tedavisi olanaksız bir bünyevi rahatsızlık!

***

Şu ya da bu koltuktan bugüne dek hainlikle suçladıkları elbette kabarık bir liste oluşturuyor.
Birkaç çarpıcı örnek: Bugünlere medyayı, kimi yazarları, pek çok aydını, ekonominin belkemiği işadamları derneği TÜSİAD’ı, hatta durmadan saldırdığı muhalefet partilerini ve liderlerini hainlikle suçlayarak geldi ve...
...sonuçlarını hiç hesaba katmadan, dilediğini uydurma bir gerekçeyle vatan hainliği ile suçlarken...
...önce “Vatanı satmak kendi dirayetsizliğiniz, kendi iş bilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üzerine krize sokmakla olur” diye bir ön giriş yaptı. Sonra... doğrudan Merkez Bankası Başkanı’nı “Vatanı satmak faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur” diye ihanetle suçladı.

***

Ama sonra? Piyasa Kaçak Saray’ın ihanet suçlamasını, doları bir anda 2.52’ye çıkararak satın aldı.
Şimdi sormak lazım Kaçak Saray’a: Merkez Bankası’nı vatana ihanetle, hainlikle suçlamanızın hemen ardından, dolardaki bu yükselişi sağlayarak acaba döviz lobisinin bir anda bir kat daha zenginleşmesine yardımcı oldunuz diye yorumlanırsa ve kamuoyunda söz ve etki sahibi olan birisinin doların birden yükselişini; ülkenin, milletin kaynaklarını heba etmek ve vatana ihanetle suçlanma olasılığıyla karşılaşabileceğinizi hiç düşündünüz mü?

***

Bakın millet ve devlet yaşamındaki bu otoriterlikten kaynaklanan hakaretler, söylemler bir gün bakarsınız sona ermiş. Tutsak aldığınız yargının yerini alan bağımsız yargı ve yargıçların karşısında olabilirsiniz. O zaman:
Ülkeyi altüst eden 13 yıllık icraatınız nedeniyle örneğin Gezi eylemleri sırasında türbanlı bacınızın dövüldüğü yalan çıkan iddialarınız...
...cemaat kumpasına göz yumarak bu ülkenin aydınlarını hapsetmeniz...
...bugün bir savcının Ergenekon diye bir örgüt yok açıklamasını dikkate alarak bu davanın savcılığını da üstlenmeniz...
...darbe yapacaklar bahanesiyle milletin ordusunu darmadağın etmeniz...
...boşa çıkan kızınıza suikast martavalını da sorgulayanlar...
...yalanla, yıllarca olumsuz toplumsal sonuçlar veren sorunlar yaratarak yönettiğiniz bu ülkeyi karmakarışık bir ortama sürüklemenizi ya vatana ihanetle suçlarsa...
...bugünlerin bir sonu olacağını ve biat etmeyenleri bol keseden vatana ihanetle suçlamanızın gün gelir (ki gelecek) hesap verme olasılığına dönüşebileceğini de hiç düşündünüz mü?

***

Saraylı’nın defterinde dava arkadaşlığına bile yer yok. Türk işi başkanlık uydurmasına olmaz diyen sözüm ona candan arkadaşı A. Gül’ü bile bal gibi olur diye harcayan Bay RTE; ülkeye getirmeyi düşündüğü, diktatörlük hevesindeki sistemi içeren Türk işi başkanlığı artık çekinmeden şu cümleyle özetledi:
“Bu sistemde başkanlığın (kendisinin) merkezdeki (tepedeki) gücünü bir yandan (emrine alacağı) Meclis’le, diğer yandan yerel yönetimlerin (sözde) sahadaki gücüyle dengeleyecek(miş).”
Sık sık “güçlü başkan” diye kendini böyle tarif ediyor.

***

Saraylı öylesine alaturka düşünceli, saltanat sevdalısı ki kendini haklı çıkarmak için dünyanın çeşitli ülkelerinde uygulanan başkanlık sistemlerini sıraladıktan sonra; önerdiği Türk işi başkanlığının neden tartışıldığını anlayamadığını soruyor.
Yanıt o kadar basit ki...
Tartışılan başkanlık sistemi değil oysa.
Genelde karşı çıkılan ise Bay RTE’nin artık kamuoyunun ezbere bildiği zorba kişiliği ve...
...önerdiği, savunduğu sistemle güçlü başkan yutturmacasının inandırıcı olmayan yetkilerini aşmayacağı vaadini de halkı uyutma gerekçesiyle öne sürdüğü...
...12 yılda özgürlüklere vurduğu darbelerin dik âlâsını diktatör başkanlığında da uygulayacağı kaygı ve kişiliğinden kaynaklanan, kuşku!
Bu nedenler, istenmediğini anlayamayacağı saptamalar tabii!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları