Anonim Şirket de Böyle Yönetilmez

19 Mart 2015 Perşembe

Cumhurbaşbakan durmuyor, her an, her yerde, her konuda konuşuyor. Baksanıza daha geçen gün, değerli pop şarkıcımız Erol Büyükburç’un ölümü üzerine ne dedi:
-Erol Büyükburç’un ölümünün özellikle yarınki bir program öncesinde gerçekleşmiş olması düşündürücüdür.
Ardından da ekledi:
-Bu bir adli tıp konusudur. Bunun sonucu bize verilecektir.
Bu sözleri duyunca şaştım kaldım. Oysa, faizleri düşürmeyen Merkez Bankası başkanını vatan hainliğiyle suçlayanın, 79 yaşında kalp ve şeker hastası birinin geçirdiği kalp krizi üzerine bu söylediklerine de şaşırmamak gerek.
Bütün bunların ışığında Tayyip Bey’in pazar günü Balıkesir Ekonomi Ödülleri 2015 töreninde söyledikleri de yadırganmamalıdır. İşadamlarına şunları söylüyor Tayyip Bey:
-Sizler bir işadamı gibi bu ülkenin yönetilmesini istemez misiniz? Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye de öyle yönetilmelidir.
Çok yeni bir görüş değil aslında, 24 Ocak 1980 kararlarıyla Türkiye’yi küreselleşmeye eklemleyen ve “serbest piyasa” kurallarını her şeyin üstünde tutan Turgut Özal da devletin şirket gibi yönetilmesini savunmuştu.

***

Özal’ın devleti şirket gibi yönetme önerisi de bir defasında bermuda şort ile onur kıtasını teftişi de çok yadırganmıştı.
Pek de haksız değildi yadırgayanlar, öyle ya! Çok partili rejim ile iktidara gelen ve sevgilisiyle halvet olduğunda hanımefendinin yüksek emniyet görevlisi kocasını apartmanın kapısına nöbetçi dikerek, ülkeyi babasının çiftliği gibi yöneten Menderes bile şortla kıta teftiş edecek kadar ileri gitmemişti. Gerçi Menderes “Ben orduyu yedek subaylarla bile idare ederim” diyecek, üniversite hocalarını “Kara cüppeliler” diye küçümseyecek, “Ben odunu aday göstersem seçtiririm!” buyuracak kadar devlet ciddiyetiyle bağdaşmayan davranışlarda bulunuyordu ama tören kıtasını şortla teftiş edecek kadar da ileri gitmiyordu.
Her neyse, kendine özgü bir insan olan ve beğenin beğenmeyin, Türkiye’de amaçladığı doğrultuda bir dönüşümü gerçekleştiren Özal, devleti şirket gibi yönetmekten söz ederken aslında piyasanın kurallarına uygunluğu ve rekabet yeteneğini ön plana çıkarmayı kastediyordu.
Tabii, bu şirket gibi yönetmek,“Özallaştırma” denen kendine özgü özelleştirmeleri, kimi sektörlerin yabancı sermayenin eline geçmesini de oyunun kuralları arasında kabul ediyordu.

***

Tayyip Bey’in devleti anonim şirket gibi yönetmek benzetmesine de bu açıdan yaklaşıyorum.
Ama söylemek gerekir ki, bir anonim şirket de Tayyip Bey’in devleti güya yönetmeye çalıştığı gibi yönetilmez.
Piyasa ekonomisinden yana olabilirsiniz ama bilin ki piyasanın kuralları buyurganın keyfine göre biçimlenmez.
Sizin dolar insin demenizle dolar inmez, TL’nin değeri artsın demenizle TL’nin değeri artmaz.
Anonim şirketler ekonominin kurallarına göre yönetilirler, ekonominin kuralları emirle oluşmaz.
Ayrıca anonim şirketlerin de bütün şirketler gibi uymaları gereken hukuk kuralları vardır, bunlara uyulur ve devlet gibi anonim şirketler de hırsızlıkların, yolsuzlukların üstü kapanarak yönetilmez.
Anonim şirketler zart zurt ile hiç yönetilmezler; anonim şirketin zart zurtçu yöneticisine ilk genel kurul toplantısında işten el çektirilir.
Kısacası, anonim şirketler de Tayyip Bey’in Türkiye’yi güya yönetmeye kalktığı şekilde yönetilmez.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları