Çanakkale’nin Birlik Ruhu Filizleniyor...

19 Mart 2015 Perşembe

Osmanlı tarihinde padişaha biat edip, dini gerçekleri buyruğuna göre çarpıtıp fetva veren şeyhülislamların çokluğu, fetvalarının haklılığa aykırı içerikleri ile ortada... 12 Eylül yasaklı anayasasının hazırlayıcısı hukukçuları, günümüz sivil diktatoryal İktidarlarının icraatlarına katkı veren bilim insanı, kamu görevlileri, yargı üyeleri, toplumu ayrıştıran, çatıştıran, güdümlü medya etkin rollerde, tüm güç odaklarını da aynı kefeye sokabiliriz...
İnsanlık tarihinin yazılmasında dönemeç taşlarından Çanakkale savunmasının, birlik, kardeşlik ruhunu, Kurtuluş savaşı destanının yazılabilmesi, laik Cumhuriyet’in kuruluşu, Atatürk devrimlerinin, Anadolu aydınlanması, uygarlığının yaratılmasındaki katkılarını.. 100. yıldönümünde, biraz daha anlamlı sorgular, kamuoyu gündemine taşır olduğumuzu sevinçle gözlemliyorum... İnsanlık ve ülkemiz adına ayrıştırma, düşmanlık tohumlarının ekilmesi ile yüz yüze kaldığımız yaşamsal sorunlar, insan hakları, hukuk devleti düzeni, insanca yaşamda uçurum geriye gidiş, uygarlık çağına yürüyecekken, çağlar dışı düzene, kirli iç savaş bataklıklarına, vahşete sürüklenişler, ölümüne tehditler... Zamanın ruhunu, insanca yaşam arayışlarını, Çanakkale’nin ruhuna, birlikteliğine yakınlaştırmış olabilir mi?
Doğrusu, İktidarlarının Çanakkale odaklı 13 yıllık, gerçeklerini, işlevini, anlamını boşaltma çabalarını, seferberliğini hafife alma lüksümüz olabilemez. İktidarlarının siyasal İslamcı tüm odaklar, en başta da iki yıl öncesine kadar iktidar ortağı Cemaatle, tarikatlarla işbirliği içinde, kamu kurumları ve kaynaklarını sonuna kadar kullanarak yürütülen seferberliğin anlamını yok sayamayız...

***

Diyanet’in camilerde okuttuğu fetvadaki dinsel içerik, tarihi gerçekleri, işlev sonuçlarını saptırma, Mustafa Kemal’in varlığının bile yok sayılması yeterince düşündürücü. Vergilerimizden en büyük payı alan Diyanet’in, insan haklarımıza aykırı çalışmalarının, yeni bir suçunun kanıtı. Çanakkale’ye ülkenin her yerinden kamu kaynakları ile taşınan yüz binler, milyonların beyinlerinin hurafelerle yıkanmasının örneklerine tanıklıklar ise ürkütücü... Dini inançlara göre suç hurafelerle, saf, inanmış Müslümanların afyonlanması yalanlarında dur durak bilmediler. Doğaüstü, tanrısal güç, dualarla, savaşı kazandıran hocaların masallarını türettiler.
Çanakkale’nin bu ülkenin hangi alt kimlikten olursa olsun tüm vatandaşlarını sarıp sarmalayan, kucaklayan ruhunun, dünya ve ülkemiz için anlamının, siyasal İslamcı yürüyüşte kullanılmasının sonu gelecek gibi değil... İktidarlarının zorlandığı günümüz gelişmelerinde, kamu kaynakları, belediyeler turlarında gerçek rehberler yerine hurafeleri anlatan hocalarla beyin yıkama, Diyanet’in camiler fetvası, 18 Mart’ın 100. yıl etkinliklerinin tarihleri ile bile oynanarak, İktidar erkine, liderlerine bağlanarak, seçim kampanyasında etkin araç yapılması hâlâ işe yarıyor mu?
En sahibinin sesi ana akım medyasından da, dün gün boyu yapılan canlı yayınlarda bile, Çanakkale’nin ruhunun, yerinde, savaşın yaşandığı topraklardan filizlenişini duyumsamadınız mı? Lozan’ı tanımamış ABD, emperyal güç odaklarının İslam dünyası, Ortadoğu projelerinde köprülerin altından o kadar çok sular aktı ki... Irak, Afganistan işgallerinde destek karşılığı yaratılmış İktidarlarıyla, ılımlı siyasal İslam, yeni Osmanlıcılık projeleri çoktan raflara kaldırıldı. Birlikte Libya projesi fiyasko, Arap baharlarının çelişkilerine, Suriye - İran dengelerinin tersyüz olması eklendi... Paramparça, iç savaşlar projeleri emperyal çıkarlarla bile ters... Barış, kardeşlik arayışları yaşamsal güç kazanıyor. Savaşlar bataklığından ülkemiz insanının yaşamına ulaşan tehditler yeterince ürkütücü... Çanakkale ruhu, Kurtuluş Savaşı, laik Cumhuriyetin kuruluşu, Atatürk devrimlerinin algılanması, barış içinde birlikte yaşama arayışları yükselen değerler...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları