Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çarşafa Dolanış
DEYİM, aslında yatak çarşafıyla ilgili ama, demek ki kara çarşaf için de kullanılabilirmiş. Bir parti genel başkanı, iki hanımın çarşaflarına birer rozet taktı, yer yerinden oynadı; yetmiş beş milyonluk koskoca bir toplum, sanki başka derdi yokmuş gibi, ortasından çat diye çatlayıp çarşafa dolandı, içinden çıkamıyor... Şimdi hep bu konuşulmakta, her gazetede, ekranda, kahvede bu var.
Kimilerince, yapılan doğrudur. Başbakan, biraz kinayeli de olsa, “Ülkede iyi şeyler oluyor” dedi; Adalet Bakanı, yorum soran gazetecilere “Günaydın!” diye seslendi. Dolanışın lideri de “Ezber bozuyoruz, kadınlar yakında zincirlerini kıracaklar” havasında. Tesettür cephesinde, zafer kıvancı.
Kimilerinde tam bir matem hüznü. “Bir kale daha düştü”nün üzüntüsü. “Her şeye razıydık ama, bize bunu yapmayacaktı” deniyor. Genel Başkan’ın Genel Sekreteri’ne göre, ısıtılan sudaki kurbağa misali, bu gidişle yavaş yavaş haşlanarak ölecek olan devrimci cumhuriyettir. Galiba sıkmabaş gibi çarşafı da irtica simgesi sayan partili hanımlar başta olmak üzere, taban aynı üzüntüyü paylaşıyor. Eskiden köylerde şalvar yırtıp entari giydirenler artık yok ama, yine de kara çarşaf yırtarak öfke gideren kadın üyeler çıkabilir içlerinden.
Bir de bu konunun “orta yol”cuları var medyada. Basının eski kalemleri, “Seçim taktiği olarak öbür cephenin Alevilere destek atağına bununla karşılık verilebilir; yeter ki seçim sonrasında bir genel tutuma dönüşmesin” demekteler.
Fakat şu ilginç: Ne parti içinde ne de dışında, kimse “Sırası mı böyle tartışmanın, ülkenin derdi bu mu? Üretimsizliğe, işsizliğe, özelleştirme talanına, yolsuzluğa, IMF’ye yeniden teslim oluşa, Kıbrıs’ın altımızdan çekilme girişimine, denizde Kaş karşısındaki Meis’e kadar sokulan Yunan’ın pervasız isteklerine ve dünyanın soykırım çullanışına öncelik vermek varken, bu ne biçim hafifliktir ki hep birlikte çarşafa dolanıp durmaktayız” diye sormuyor.
Gerçi “Bu da cumhuriyetin laiklik temelini yıkmanın bir parçasıdır; arkası çorap söküğü gibi gelince o tam karanlıkta hiçbir sorun çözülmez” dense de, bu noktaya sürüklenişte ekonomi, hukuk ve dış politika alanlarındaki büyük yanlışların, Türkiye’nin Türkiye dışından yönetilişinin hiç mi payı yoktur? Kara çarşafla oyalanmak yerine, ülkenin uyanık insanlarını aynı cephede yan yana getirip karanlığa karşı tek aday ve tek listeyle atağa geçmek için kafa yormak daha doğru olmaz mı?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Evlilikte şanslı olan 4 burç!
- Soylu geri mi dönüyor?
- Çorlu tren katliamı davasında karar!
- Yunanistan'da gündem Samet Akaydin!