Başbakan'a Mektup...

22 Nisan 2011 Cuma
\n

Sayın Başbakan,

\n

Basın özgürlüğü ve tutuklu gazetecilerle ilgili Türkiyede yaptığınız değerlendirmeleri yurtdışına da taşıdınız.

\n\n\n

Artık sınır tanımıyorsunuz.

\n

Türkiyenin de kurucuları arasında yer aldığı Avrupa Konseyinin Parlamenterler Meclisindeki konuşmanızı siz ve etrafınız şöyle yorumladı:

\n

Dik durduk...

\n

Fransızlar, tutuklamaları, basın özgürlüğünü, yüzde 10 barajını soruyor ve siz dik duruyorsunuz!

\n

Aile reisi evde terör estiriyor, huzur bırakmamış; komşular, bizim mahallede böyle şeyler olmazdeyince hepsine çıkışıyor, size nediyor, haddinizi bilindiyor, bir daha bana laf ettiğinizi duymayayımdiyor, tepemi attırmayın, yoksa siz de payınızı alırsınızdiyor...

\n

Bu duruş ne kadar dikse, sizinki de o kadar dik.

\n

Mademki Avrupa hiçbir şeyimize karışamaz, onlara bir şey sormayacaksınız; neden 2002-2006 arasında tonlarca AB paketini Meclise taşıyıpVallahi bunları biz değil AB istiyor, AB hükümet değil devlet politikasıdediniz?

\n

Yoksa ABnin sizin açınızdan son kullanma tarihi doldu mu?

\n

***

\n

Sayın Başbakan, Strasbourg konuşmanızda gazetecileri tutuklayan mahkemelerin bağımsız olduğunu söylediniz.Türkiyede yargı bağımsızlığı vardediniz, ardından eklediniz:

\n

Basılmamış kitapla ilgili soruşturmada yargıç bir yere ulaşmak istiyor. Bomba yapmak suçtur ama bomba yapımında kullanılan malzemeyi bulundurmak da suçtur.

\n

Bu tablo gösteriyor ki, Türkiyede yargı gerçekten bağımsız; hukuktan bağımsız! Yargı kendisini hukuktan ayırmış bağımsız şekilde karar veriyor.

\n

Hukuk yerine nereye dayanıyor?

\n

Yanıtı, sizin konuşmanızda.

\n

Kitap taslağı bomba malzemesiyse pekâlâ kalem füze, bilgisayar da topçu bataryası ya da füze rampası olabilir.

\n

Burada bir sorun var:

\n

Şiir bu malzemeler arasında nereye oturur?

\n

Türkiyede terörle mücadele bir dönem sizin zihniyetinizle yapıldı. Kimyasal gübrenin patlayıcı yapımında kullanıldığı dikkate alınarak belli bölgelerde neredeyse yasaklandı. Ama o dönemde gübre bulunduran çiftçiler uyarılıyor, ihtiyaç fazlası olduğu düşünülürse el konuyordu. Demek ki, siz olsaymışsınız tüm çiftçileri terörist diye tutuklayacakmışsınız.

\n

Doğrusu yakışırdı!

\n

***

\n

Sayın Başbakan,

\n

Konuşmanızda Avrupalı parlamenterlere, patrik seçimi için Lozanın ilgili maddesini deldiğinizi söylediniz. Siz Lozan Antlaşmasına Fransız olabilirsiniz ama sadece Türkiyede değil tüm dünyada uluslararası hukukla biraz ilgili herkes bilir ki, Lozan Türkiyenin tapu senedidir.

\n

Konuşmanızdaki itici üslupla Lozanı delici üslup birleşince şöyle bir yorum da yapılabilir:

\n

ABde Türkiyeye bakış parçalı. Bir kesim, Türkleri severiz ama, Türkiyede! İçimize almayız. Onlar bizim istediğimizi yapsın, özel bir anlaşmayla bize bağımlı olsundiyor. Bu kesim sizden daha iyi başbakan bulamaz.

\n

Sayın Başbakan,

\n

Strasbourg konuşmanızı çok sevmiş olmalısınız ki, özellikle tutuklu gazeteciler ve malum dava ile ilgili konulara seçim beyannamenizi açıkladığınız toplantıda da değindiniz.

\n

Size yıllar önce, mahkemenin sürdürmekte olduğu değil, sonuçlandırdığı dava nedeniyle Muhtar bile olamazdendiği için hâlâ kükrüyorsunuz ama bize, Aday bile olamazlardiyorsunuz.

\n

Eğer insanların onurlarıyla, özgürlükleriyle oynayarak bir yere varmayı düşünüyorsanız...

\n

Bir kâr elde etmeyi düşünüyorsanız...

\n

Bu kâr...

\n

Sahte kâr!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları