‘Siyasetin Sanatçısı...’

09 Nisan 2015 Perşembe

Başlık, İzmir Bayraklı’da 29 Mart günü yapılan önseçimde oy kullanmak için Mustafa Kemal Anadolu Lisesi’ne gelen bir CHP üyesine ait. Sözü de bu satırların yazarına söyledi.
Nasıl hoşuma gitti...
“Sen siyasetin sanatçısısın, tek dileğim şu; sakın bozulma” dedi, arkasını şöyle getirdi:
“Önseçim çalışmalarını izledim. Hiçbir aday adayı aleyhine konuşmadın. İmada dahi bulunmadın. Sadece kendini anlatıp hedeflerini sıraladın. Militanca durdun ama centilmenliğini bozmadın. Türkçeyi güzel kullandığını da gösterdin. Daha ön-seçim takviminin ilk günü, ‘ben oyumun ölçüsünü almaya geldim’ deyişin riskli ama özgüven doluydu. Sözcük oyunlarını sadece köşende değil siyasette de kullan...”
Sözleri uzayıp gitti. Devamı da güzeldi. Gerisi bende kalsın.
Yol arkadaşımın söyledikleri benim son derece özendiğim, kimliğimle bütünleşmesini dilediğim şeylerdi.

***

Bir nebze haber ve bilgi değeri taşıyabileceği düşüncesiyle, bir ayı aşan önseçim süreciyle ilgili bazı rakamları paylaşmak isterim.
İzmir’in içinde ve çevresinde günde ortalama 550 kilometre katettim, günde 500-700 arası el sıktım, hiç can sıkmadım. Kahveden caddeye, evden salona halkın arasında 7 kilometre yürüdüm. Çalışma saatim sabah 07.00, gece 01.00 arasıydı. Zamanı iyi kullanmak için hiç uzun oturmalı sofrada bulunmadım.
Elbette kazanmak da vardı kaybetmek de... Ancak ana hedefim, önseçimi güzel bir neden olarak görüp insanlarla kucaklaşmak olduğu için bu yolu seçmekle kendimi baştan kazanmış sayıyordum.
Gülümsemek iki insan arasındaki en kısa mesafedir, sözünü hiç unutmadım. Tek kusurum, günlük programın saatlerine uyamamaktı. Küçük Menderes havzasında Kiraz’dan başlayıp Beydağ, Ödemiş, Tire, Bayındır güzergâhını izlerken her yer 15 dakika sarkınca son noktaya1-1.5 saat geç geliyordum. Ödemiş’ten çıkarken Tire’de bir saat bekleyen yurttaş telefon etti, “Sayın Balbay, çok geciktiniz akşama misafirim var, daha salata yapacağım, ben ayrılıyorum” dedi. “Gitmeyin, salatanızı ben yaparım” diye ikna ettim.
Tire’de konuşmam bitince hemen seslendi, “Salata yapma sözü vermiştiniz.” Ciddi bir duruşla, “Yaptım ya” dedim. “Nasıl yani” deyince gülümsedim; “benimki laf salatasıydı!”

***

Siyasetin sanatçısı sözünü çok tuttum.
Hak etmeye çalışacağım.
TBMM 25. döneminin üyelerini belirlemek için yapılacak 7 Haziran seçimlerinde önemli bir dönemeç aşıldı. Tüm adaylar belirlendi.
Kendime verdiğim söz gereği bu sütünu hiçbir zaman kişisel hedeflerim için kullanmadım, kullanmayacağım da...
Tek konuda tarafız; Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olması.
İyimserlik, kötümserlik gibi duygular da tıpkı nezle, grip gibi bulaşıcıdır.
Demirden, betondan bile umut üretmiş bir mücadele insanı olarak 7 Haziran sonrasını çok iyi görüyorum.
Ama bunun için önce 7 Haziran’a dek koşmak gerek.
Doğanın kanunudur; yürek solda atar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları