Refik Erduran ve Oksimoron Üzerine

12 Mayıs 2011 Perşembe
\n

\n\n\n

İnsanın yaşamında bazı anlar vardır, birbiriyle hiç ilgisi olmayan olaylar, kişiler, kavramlar bir anda aynı eksende buluşuverir

\n

Bu eksen evrenin dördüncü boyutu olan zamandır.

\n

Aslında buluşma ekseni zamandır ama buluşma noktası insandır, insanın zihnidir

\n

Daha doğrusu o insanın yaşamı, duyguları, düşünceleri, karşılaştığı durumlardır.

\n

Refik Erduran ile oksimoron sözcüğü de pazartesi gününün belli bir anında benim zihnimde buluşuverdi.

\n

***

\n

Bu sütunu sürekli izleyen okurlarım bilir:

\n

Çok zor yazan biriyimdir.

\n

Sizin bir iki dakikada okuduğunuz ya da bir iki saniyede bakıp geçtiğiniz köşe yazılarımı eskiden en çabuk üç günde yazardım.

\n

Şimdilerde ise, belki artık biraz daha alıştığım için, en az iki günde yazabiliyorum.

\n

Yani her yazımı gazetede sizin gördüğünüz günden iki gün önce yazmaya başlıyorum

\n

Bir gün önce de zar zor bitiriyorum

\n

Ve kırk defa okumama, yirmi kez değiştirmeme ve düzeltmeme karşın yine de içimden atamadığım tatminsizlik ve yetersizlik duygusuyla, bana verilen son gönderme zamanında gazeteye elektronik posta ile yolluyorum.

\n

İşte geçen pazartesi, pazar \tgünü yazmaya başladığım, sizin salı günü okuduğunuz ve içinde oksimoron sözcüğünün geçtiği yazıyı bitirmeye uğraşırken her zaman yaptığım gibi bir ara daha verdim ve başka işlerle uğraşmaya başladım

\n

Çünkü ara vermeden ve başka bir işle uğraşmadan arka arkaya yazıyı okumak ve düzeltmek çok verimli olmuyor

\n

Mutlaka ara vermek, zihni başka işlerle meşgul ederek yazıdan uzaklaştırmak ve düzeltmek için tekrar yazıya dönüldüğünde sanki ilk kez okuyormuş gibi değerlendirmek gerek.

\n

İnsan yazdığı yazıdaki hataları ve eksikleri o zaman daha iyi görebiliyor.

\n

Ara verdiğim anda, yazıda kullandığım oksimoron sözcüğünü açıklamam gerekip gerekmediğini düşünüyordum.

\n

Kafamdaki bu düşünceyle pazartesi günkü gazeteleri okumaya başladım ve Sabahta Refik Erduranın son kitabım İçimizdeki Zalim üzerine İçimizdeki Zılgıt başlığıyla yazdığı yazıya rastladım.

\n

Sevindim ve yazıyı yararlanarak okudum.

\n

Yazısına Birkaç kişi Emre Kongardan amma sık bahsediyorsundediler diye başlamıştı.

\n

Bu cümleyi görünce birden fark ettim ki okuduğum makalesi, bu aralar benim hakkımda yazdığı üçüncü yazıydı.

\n

Refik Erduran gibi bir refikiminyazdıklarıma bu denli önem vermesi doğrusu hoşuma gitti.

\n

Çünkü bilirim, o keskin ve cevval zekâsı aykırılıkları bulmasına ve işaret etmesine çok yardımcı olur

\n

Herhalde vurguladığım çelişkileri, benimsemese bile, önemsediği için bu yazıları kaleme alıyordu.

\n

Erduranı okuduktan sonra tekrar kendi yazıma döndüm ve oksimoron sözcüğünü daha önce yazılarımda defalarca açıklayarak kullanmış olduğum için bu kez açıklamadan kullanmaya karar vererek düzeltmelerime ve eklemelerime devam ettim

\n

Ve yazı yayımlanınca yanlış yaptığımı gördüm:

\n

Aralarında çok değer verdiğim dil uzmanlarının da bulunduğu okurlarım, bu sözcüğü Türkçe, İngilizce ve Fransızca sözlüklerde aradıklarını ve anlamını bulamadıklarını belirterek beni eleştiriyorlardı.

\n

Üstelik haklı olarak bir de Türkçesi yok mu bu sözcüğündiye soruyorlardı.

\n

Okurlarımın ilgisine çok teşekkür ediyorum

\n

Ve oksimoron için Türkçe karşılık önerilerini bekliyorum.

\n

Çünkü bu sözcük üzerine bir yazı daha yazmak niyetindeyim!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları