Nâzım Hikmet anıldı

04 Haziran 2011 Cumartesi
\n

\n\n\n

Nâzım Hikmet ölümünün 48. yılında dün Moskova’daki mezarı başında anıldı. Mezarlığa getirilen güvercinler uçurulduktan sonra mezarına karanfiller bırakıldı. 15. Sayfada

\n

\n\n\n

göstergelerinden biri.

\n

1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin hazırlanışında da yer alan 94 yaşındaki eğitimci, filozof, diplomat, sosyalist, yazar Hésselin kitabı ilk yayımlandığı Fransada 2 milyon, Almanyada 1 milyon sattı, 25 dile çevrildi.

\n

Dev kitap 25 sayfa.

\n

Bir saatte okuyorsunuz. Sonra da üzerinde saatlerce düşünüyorsunuz. Aklınız 21. yüzyılın başlangıç günlerine, o dönemdeki tezlere gidiyor. Hésselin verdiği örnekleri kendi ülkenizle karşılaştırıyorsunuz, uyarlamalar yapıyorsunuz.

\n

***

\n

Cumhuriyet Kitaplarının Türkçeye kazandırdığı Öfkelenin, hiç bilinmeyen, yepyeni şeyler söylemiyor. Görüneni açık yüreklilikle analiz ediyor; başta gençler olmak üzere herkese şu çağrıyı yapıyor:

\n

Öfkelenin...

\n

Sonra da ekliyor:

\n

Öfkelenin ama sinirlenmeyin... Sinirlenmek negatif bir sözcüktür... Sinirlenme umudun inkâr edilmesidir... En kötü tavır, kayıtsızlıktır...

\n

Héssel, 21. yüzyılın ilk 10 yılının gerileme dönemi olduğunu vurguluyor. Berlin Duvarının yıkılması, soğuk savaşın bitmesiyle birlikte Fukuyamanın tarif ettiği gibi pembe bir dünyanın kurulmakta olduğu sanıldı.

\n

Héssel, öncellikle mücadele edilmesi gereken iki büyük tehliyeke dikkat çekiyor:

\n

1- Yoksulluk. Zengin-fakir ayrımının derinleşmesi.

\n

2- Dünyanın giderek bozulmakta oluşu. Tüketim çılgınlığının bozulmayı körüklemesi.

\n

Héssel, bu saptamalarıyla birlikte şöyle bir vurgu yapıyor:

\n

İkinci Dünya Savaşı öncesindeki faşist barbarlık tehdidi bütünüyle ortadan kalkmamıştır.

\n

Cumhuriyet Kitap ekinin 26 Mayıs tarihli 1110. sayısında Uğur Hükümün Hésselle yaptığı söyleşiyle kitap birleştirildiğinde vurgulanabilecek mesajlardan başlıcası şu:

\n

Neoliberal masallara kanmayın.

\n

***

\n

Héssel, artık harekete geçilmesi gerektiğini söylüyor. Her ülkenin kendi içindeki demokratik güç dengeleri çerçevesinde harekete geçirebileceği kuruluşlar, partiler olabileceğine dikkat çekiyor.

\n

Türkiyede bunu kim yapabilir?

\n

Yalın bir değerlendirme ışığında bu soruya benim yanıtım şu:

\n

CHP...

\n

Bunu CHP yapabilir.

\n

AKP, vahşi liberalizmin inançla harmanlanmış Türkiye uzantısıdır.

\n

Baykal liderliğindeki CHP, 21. yüzyılın ilk yıllarındaki neoliberal dalgalara direndi. CHPnin özü korundu. Kim ne derse desin, bu başarıdır.

\n

Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, bu dalgalar karşısındaki duruşunu tanımladı. Güçlü özgüvenle birlikte dünyadaki değişimi süzgecine aldı, politikalar üretti.

\n

Küreselleşmenin sorgulanmaya başlamasıyla CHP de uluslararası alanda kendisini anlatabileceği daha sağlam zeminler bulacak. Türkiyedeki zeminler daha güçlü hale gelecek.

\n

Hésselin, öfkelenin ama sinirlenmeyin tanımı Kılıçdaroğluna uyuyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları