Tepetaklak...

27 Nisan 2015 Pazartesi

Eduardo Galeano’nun kitabının adıdır “Tepetaklak.” Uruguaylı büyük yazarı kısa bir süre önce kaybettik ama artık yapıtlarıyla sonsuza kadar aramızda olacak.
Okuduğum ilk kitabı “Latin
Amerika’nın Kesik Damarları” idi. Latin Amerika’nın nasıl yağmalandığını anlatıyordu. Okuyanı çarpan kitap, ironisiyle başka bir açıyı okurların önüne seriyordu. Sonra onun bütün kitaplarını okumaya çalıştım ve beni hiç yanıltmadı.
“Tepetaklak”tan kısa bir bölüm şöyle:
Çocuk Dünyası
Karşıdan karşıya geçerken çok dikkatli olmalı’ diyordu Kolombiyalı eğitimci Gustavo Wilches bir grup çocuğa;
Yeşil ışık yansa bile, önce bir yanınıza sonra diğer yanınıza bakmadan sakın karşıya geçmeyin.
Sonra Wilches çocuklara, bir keresinde kendisine bir otomobilin çarptığını ve onu sokağın ortasına bir külçe gibi fırlattığını anlattı. Neredeyse hayatına mal olan o felaketi hatırlayınca, Wilches yüzünü buruşturdu. Ama çocuklar soruyordu:
Otomobil ne markaydı? Klimalı mıydı? Üstü açılıp kapanıyor muydu? Sis lambaları var mıydı? Motoru kaç silindirliydi?
Bu küçük örnekte, çocukların öğretmenlerinin başına gelen kazayla değil de otomobille ilgilenmeleri “dünyanın ‘Tepetaklak’ oluşu”nun küçük bir örneğiydi.
Eduardo Galeano, insanlığın vicdanı olan bir aydın örneğidir.
Emperyalist kapitalizmin dünyayı nasıl yağmaladığını, insan karakterlerini nasıl bozduğunu, ahlak ilkelerini nasıl yerle bir ettiğini bütün dünyaya açıklamıştır.
Nazi faşizmine karşı çıkan bir başka aydın yazar, Günther Grass da aramızdan ayrıldı. O da artık başta “Teneke Trampet” olmak üzere yapıtları ile yaşayacak.
Bu yazarlar ve onlar gibi aydın kişilikler dünyayı değiştiren ışık kümeleridir.
“Aydın olmak”, yazar olmaktan da, sanatçı olmaktan da, bilim insanı olmaktan da ayrı bir şeydir.
Bunu anlatan Jean Paul Sartre, “aydın olma”yı, dünyaya ve çağına karşı sorumlu olmak, yaşananları değerlendirerek haksızlıklara müdahale etmek” olarak niteler. Kendisi de bunun örneğidir. Fransız olduğu halde Fransa’ya karşı Cezayir’i savunmuştur. Bir başka örnek Bertrand Russel’dır. Bilim insanı olarak aydın örneği Albert Einstein’dır. Nükleer fizikçi Oppenheimer Manhattan projesinden sonra (atom bombası projesidir) hidrojen bombası yapımında görev almayı reddettiği için suçlanmayı göze almıştır.
Aydın sanatçı örneği kardeşim Ataol Behramoğlu’nun 50. yılı kutlanırken bu örnekler aklımıza geldi.
Bizim aydın sanatçılarımız da Ataol gibi Tarık Akan, Rutkay Aziz, Levent Üzümcü, Genco Erkal gibi kendilerini dünyaya, yaşama, topluma sorumlu sayarlar. Fazıl Say, sanatına duyduğu saygıyı aydın olmak ile birleştiren bir sanatçımız.
Büyük insanlarımız Türkan Saylan, Muazzez İlmiye Çığ, Nermin Abadan aydın insan örneklerimiz.
Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli bizim aydın sanatçı örneklerimiz.
Bilimle, sanatla uğraşıp da aydın olamayan nicesi, kendi fırsatçı korkaklıklarının içinde kavrulup küçülürken aydın kişilikler dünyanın ışığı olmayı sürdürecekler.
Yaşamın anlamı da budur, yaşamayı değerli kılan da budur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları