Dalga dalga gelen şike iddiaları, en çok Fenerbahçe’de hasar yaptı. Başkan Aziz Yıldırım, yöneticiler Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve altyapı sorumlusu Cemil Turan cezaevinde. Şimdiye kadar rastlamadığımız bir olay. Bir daha da yaşanması zor. Hele Yıldırım için çok acı bir durum. Bir ay önce dünyada kral, bir ay sonra ise cezaevi. Neden? Niçin? Nasıl? Bu değerlendirmelerin en doğrusunu kendisi yapacaktır. Kamuoyundaki rivayetler muhtelif. Herkes bir şey söylüyor, herkes bir yorum yapıyor. Şike olayları tam anlamı ile kördüğüm haline geldi. Çözülmesi çok zor. TFF değil, AB bile zor çözer. Olay Mehmet Ali Aydınlar’ı çok aştı. Bu sıcaklarda bu yükü çekemiyor. Kapasitesinin çok üzerinde. Geçen gün Aydınlar’ı televizyon ekranlarında izledim. Suratı değişmiş, kasları gerilmiş, dili sürçüyor. Bir gün söylediğini ikinci gün değiştiriyor. Açıklamalarında kararlı değil. Doğrusunu isterseniz şu anda Mehmet Ali Aydınlar’ın yerinde olmak istemezdim. Değneğin iki ucu da pislik. İkilem içinde kalmış görüntüsü sergiliyor. Aslında onun için kolay bir yol var. Bence “Fenerbahçeli olduğum için duygusal olabilirim. Bu nedenle istifa ediyorum” demelidir. Bu göreve gelmek için biraz acele etti. Zamanlama aleyhine oldu. Aslında “Gün doğmadan neler doğar” deyimi çok doğru. İşte, hiç akla gelir miydi bu dönemde Aziz Yıldırım’ın koltuğunun sahipsiz kalacağı? Bu, Aydınlar’ın özlediği bir koltuktu. Ne diye girdin ki bu gayya kuyusunun içine? İşte şimdi de çıkamıyorsun. Oysa kotrana binip açılsaydın Bodrum’un ya da Marmaris’in masmavi sularına. Keyfine baksaydın daha iyi olmaz mıydı? Miami’de mehtap, Havana’da bayram var misali. Bak Ali Şen’e. Örnek almalısın. Yılın bir kısmında Karayib Adaları’nda metrelerce dibe dalıp, büyük balıkları yakalıyor. Hem hobisini gerçekleştiriyor hem de reklamını yapıyor. Yorulmadan, üzülmeden. Benzeri yok ülkede. Sakın aklınıza başkanlık propagandası yaptığım gibi bir şey gelmesin. Böyle bir amacım yok. Olamaz da. Çünkü benim işim kişilerle değil. Kimsenin avukatı da değilim. Ama söylediklerim bir gerçek. Lig başlayacak ama sorunlar dağ gibi. Avrupa maçları için UEFA’dan umut bekleniyor. O da Kafdağı’nın arkasında. Şenes Erzik böyle işlere pek girmez. Bunun için de zaman zaman yadırganır. İnşallah Fenerbahçe takımı açısından her şey bizim için sevindirici olur. “Halit Ağabey, ortalık toz duman, alev bacayı sarmış, sen bunları bırakmış, hikâyeler yazıyorsun” diyenler oluyor. Ama şimdi Türkiye’de bu konuda o kadar çok hâkim, savcı var ki ben bunların içinde nokta olamam. Hemen herkes ya hâkim ya da savcı. En küçük meclislerde bile konu irdelenip karara varılıyor. Çizmeden yukarı çıkmak istemediğim için de böyle havadan sudan yazı yazmakta fayda görüyorum. Grift hale gelmiş bu olaylar karşısında sizleri daha da fazla üzmek istemiyorum...