Özgür Mumcu

O con noi o contro di noi

06 Mayıs 2015 Çarşamba

“Benden değilsen, onlardansın” sloganı en eski propaganda yöntemlerinden biri. Kriz zamanlarında ise iyice yaygınlık kazanan, hatta iktidar sahiplerinin elinde bir silaha dönüşen bir slogan.
Cumhurbaşkanı’nın seçim zamanları tekrarlamaktan pek hazzettiği “taraf olmayan bertaraf olur sözü” bu minvalde. Ama memleket hakkında sıklıkla düşülen bir yanılgı var. Bazı şeyler sadece Türkiye’de olur zannetmemek lazım. Elbette her ülke gibi Türkiye’nin de kendine has çok özelliği var. Fakat ne tarihte ne de siyasette bir anomaliyiz.
George Bush’un “Ya bizimle berabersiniz ya bize karşısınız” diye “terörle savaş”a destek devşirmeye çalışması hatıralarda.
Clinton’lar da çok farklı değil. Hillary Clinton, 2001’de yine terör meselesinde aynı şeyleri söylemişti.
Hadi orası ABD. Ya Lenin’e ne demeli? “Proletarya’nın mücadelesinde herkes tarafını seçmeli, tarafsız kalanlar bir fiyaskoyla sonuçlanmalı” sözleri ona ait.
Elbette bu tavra karşı çıkanlar da var. İki gün önce dünya “Yıldız Savaşları” günüydü. Meşhur kült bilimkurgu film serisi siyaseti alt metinlerle doludur.
“Benimle değilsen, düşmanımsın” diye seslenen Darth Vader’ı, Jedi şefi Obi Wan Kenobi, “Sadece bir Sith, mutlaklarla iş görür” diye yanıtlamıştı.
“Ya bendensin ya da düşmanımsın” kutuplaşmanın zirveye vardığı zamanların basit ama kullanışlı ifadesi.
Kutuplaşmanın en billurlaşmış haline ise savaş zamanları rastlanıyor. Mesela George Orwell, İkinci Dünya Savaşı esnasında barış yanlılarına sert eleştiriler yöneltmesiyle biliniyor. Onların eninde sonunda Nazilere hizmet ettiğini anlatan yazıları var.
Bakış yaklaşık olarak şöyle: İkinci Dünya Savaşı’nda barış yanlıları Nazizmle mücadeleyi sekteye uğratabilecekleri için “objektif” olarak Naziydi. Hatta Troçkistler de Sovyetler Birliği’ni eleştirdikleri için faşisttiler. Neden? Sovyetler Birliği, Hitler’e karşı savaşıyordu da ondan.
Orwell, daha sonra belli ki bu tutumundan pişman olmuş. Bir Sith gibi değil bir Jedi gibi düşünmeye başlamış.
“Önemli olan insanların dürüst olup olmadığını anlamak. Genel suçlamalar ise bunu güçleştiriyor. Karşıtlığın sürdüğü nefret atmosferinde insanlar körleşiyor. Hasmınızın hem zeki hem de dürüst olduğunu kabul etmek tahammülfersa geliyor. Hasmın aptal ya da hain daha iyisi aynı anda ikisi olduğunu düşünmek, onun kim olduğunu anlamaktan daha tatmin edici geliyor.”
Bu her siyasi görüş için geçerli. Ancak “ya hep ya hiç” bakışının iktidara hâkim olması daha tehlikeli, çünkü muhalefetin elinde fazla bir güç yok.
“Yolsuzluk iddialarını gündeme getiriyorsun. Operasyonu cemaat yaptı. Demek ki cemaatçisin” suçlamasının “barış yanlıları Nazidir ya da Troçkistler faşisttir” demekten pek bir farkı yok.
Kutuplaşan bir toplumda otoriter bir liderin “ya benden ya onlardansın” demesi nadiren iyi neticelenir.
Dev faşist mitinglerde Mussolini’nin en sevdiği sloganı hatırlamak kâfi: “O con noi o contro di noi”. “Ya bizimlesin ya bize karşısın.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları